Kuzey Kore kıtalararası balistik bir füzeyi başarıyla denediğini açıkladı.
Pyongyang, Amerika kıtasına nükleer savaş başlığı göndermek için gerekli teknolojiyi geliştirmeye çalıştığını belirtiyor ve uzun süredir bu kabiliyete sahip olmak için uğraş veriyordu.
Kuzey Kore devlet televizyonundan yapılan duyuruda, füzenin 39 dakika süreyle uçtuğu ve 2 bin 800 kilometre yüksekliğe eriştiği bildirildi.
Bu rakamlar, denemeden kısa bir süre sonra ABD, Güney Kore ve Japonya ordularının verdiği rakamlarla hemen hemen örtüşüyor.
Amerikan ordusuna bağlı Pasifik Komutanlığı, Japon Denizi’ne düşen füzeyi orta menzilli bir balistik füze olarak tanımladı.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Mun Cae-in de, hükümetinin füzeyi “orta uzun menzilli balistik füze” olarak varsaydığını ancak kıtalararası balistik füze olması ihtimaline karşılık da hazırlık yapacağını söyledi.
“Eğer kıtalararası balistik füzeyse, ona karşılık gelecek tedbirler geliştirmek durumundayız” diyen Mun, Güney Kore’nin, uluslararası toplumla işbirliği içerisinde “Kuzey Kore’nin provokasyonlarıyla kararlılıkla mücadele edeceğini” vurguladı.
Çin’den itidal çağrısı
Çin Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kore’nin bu son füze denemesinin ardından sukünet ve itidal çağrısında bulundu. ABD Başkanı Donald Trump’ın yanıtı ise Twitter’dan geldi. Trump mesajında, Çin’e, müttefiki Kuzey Kore üzerindeki nüfuzunu kullanması çağrısını yineledi.
Başkan Trump, “Güney Kore ve Japonya’nın buna artık daha fazla katlanacağına inanmak zor. Belki de Çin, Kuzey Kore üzerindeki ağırlığını ortaya koyacak ve bu saçmalığı kesin olarak sonlandıracak” dedi.
Çin bu konudaki çabalarını savunarak, Kuzey Kore’nin BM Güvenlik Konseyi yaptırımlarını ihlal eden faaliyetlerine karşı olduğunu belirtti.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Geng Shuang, “Çin, Kore yarımadası nükleer meselelerinin çözümü için çok sayıda girişim sergilemektedir” ifadesini kullandı.
Trump seçenekleri değerlendiriyor
ABD Başkanı geçmişte, Kuzey Kore’den kaynaklı tehditlere karşı koymak için askeri güç dahil tüm seçeneklerin masada olduğunu kaydetmişti.
Beyaz Saray’dan önceki gün yapılan açıklamada, Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in telefon görüşmesi yaptığı ve görüşmede “nükleer silahtan arındırılmış bir Kore Yarımadası’na olan bağlılıklarını” konuştuklarını duyurmuştu.
Trump’la aynı gün Kuzey Kore konusunu telefonda görüşen Japonya Başbakanı Şinzo Abe de, “daha yapıcı bir rol oynamak için” Şi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i aramayı planladığını söyledi.
Abe, “Kuzey Kore bir kez daha balistik füze deneyerek, uluslararası toplumun defalarca yaptığı uyarıları görmezden gelmeye devam etti. Japonya, ABD ve Güney Kore’yle güçlü birliktelik halinde Kuzey Kore üzerindeki uluslararası baskının artırılması için çalışacak” diye konuştu.
CNN Televizyonu 4 Temmuz tatili olmasına rağmen Başkan Donald Trump'ın güvenlik yetkilileri ile biraraya geldiğini ve Kuzey Kore'nin füze denemesi sonrası değerlendirme toplantısı yaptıklarını öne sürüyor.
Füzenin yörüngesi
Kaygılı Bilimadamları Birliği’nden David Wright, bugünkü füze denemesinin neredeyse diklemesine değil normal bir yörüngede yapılmış olsaydı, kendi hesaplamalarına göre 6 bin 700 kilometre civarında menzile sahip olmuş olacağını, bunun da teknik olarak kıtalararası balistik füze kategorisine girebilecek niteliği taşıdığını belirtti.
Wright, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “Bu menzil Kuzey Kore’nin Alaska’nın tamamına erişmesine olanak sağlar ancak alt taraftaki 48 eyalet ya da Hawaii adalarına ulaşamaz. Ama onlardan daha önce gördüğümüz füzelere göre kayda değer bir artış sözkonusu ve bence bu, Kuzey Kore’nin giderek daha uzun menzilli füzeler üretme kabiliyete geliştirme gayretini sürdürdüğü anlamına geliyor” diye konuştu.
Wright, Kuzey Kore’ye şu anki izlediği yolu devam ettirmesine izin verilmesi halinde, birkaç yıl içinde ABD kara kıtasına erişebilecek yeteneğe sahip olabileceğini söyledi.
Wright şu değerlendirmelerde bulundu: “Yaptırımları artırmak Kuzey Kore üzerinde muhtemelen baskı getirecek ancak füze programını durduracaklarını sanmıyorum. Trump yönetimine göre bile, iyi askeri seçeneklerin bulunmadığının açık olduğu kanısındayım. Vurmak istediğimiz şeylerin nerede olduğunu bilmiyorum ve Kuzey Kore’ye herhangi bir saldırının Güney Kore’de Seul’un yıkımına yol açması hemen hemen kesin. Bu durum da size şunu söylemeye itiyor; ABD’nin gerçek anlamda Kuzey Kore’yle müzakere masasında temas kurması gerekiyor.”
