Erişilebilirlik

Kürt Sorunu Çözüldü mü?


(ARŞİV) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır mitingi
(ARŞİV) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır mitingi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önce Amerika gezisinden dönerken, daha sonra da TBMM’nin açılışında yaptığı konuşmada söylediği ‘Kürt sorununu çözdük’ sözleri Güneydoğu’da nasıl yankı buldu? Kürt sorunu gerçekten de çözüldü mü? Bölgede yaşayan analistler, sorunun çözülmesi bir yana daha da karmaşık hale geldiğini savunurken, Erdoğan’ın açıklamalarının en çok AKP tabanını hayal kırıklığına uğrattığı görüşünde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM yasama yılı açılışındaki konuşmasında kullandığı “Yıllarca terör örgütleri dahil her kesim tarafından istismar edilen ve adına 'Kürt sorunu' denen meseleyi, hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla çözdük" cümlesi Kürt sorunuyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Erdoğan’ın iki hafta içinde ikinci kez benzer düşünceleri dile getirmesi ne anlama geliyor? Kürt sorunu gerçekten çözüldü mü? Kürt siyasetini 1990’lı yıllarda mecliste temsil eden ilk isimlerden olan eski DEP Milletvekili ve Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Sedat Yurtdaş sorunun çözülmediği görüşünde. VOA Türkçe’ye konuşan Yurtdaş, Erdoğan’ın sorunu görmezlikten geldiğini savunarak, bunun en çok AKP tabanını hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Erdoğan’ın Temmuz ayında Diyarbakır’da yaptığı konuşmayla son açıklamaları arasında çelişki olduğuna dikkat çeken Yurtdaş, “Kısa bir süre önce Diyarbakır'a gelmişti, ’2005'te söylediklerimize inanıyoruz Oradayız değişmedik bu sürecin bitmesine de biz sebep olmadık’ diye bir açıklama yapmıştı. Bu ikisi arasındaki çelişkiyi de açıklaması lazım. Kürt sorununu çözdü ise bu kayyumlar nedir? Niye halkın iradesi belediyelere yansımıyor? Niye hala iki farklı Türkiye var? Bir yanda halkın oyları ile yönetilen kentler ve belediyeler diğer tarafta halkın oylarıyla seçilenlerin bir şekilde dışarıda bırakıldığı, sorgulandığı, tutuklandığı, ceza aldığı koşullarda bir yönetim anlayışı var. Tabii bu meseleyi çözdüğüne inanması aslında bu meseleyi çözmek konusundaki iradesinin bittiğine işarettir. Yazık olan budur” dedi

Erdoğan’ın açıklamalarının en çok AKP tabanında hayalkırıklığı yarattığına vurgu yapan Yurtdaş, sözlerine şöyle devam etti;” Temmuz konuşmasında AK Parti tabanı biraz şöyle düşündü ‘hala bu işi çözebilecek irade sahibi Erdoğan'dır. Bu mesele konusunda ne kadar buzdolabına kaldırmış olsa da bulunduğu yerden çıkarıp çözüme hazır hale getirecek olan lider yine o’ dedi. Şimdi çok büyük bir hayalkırıklığı yaşıyorlar. Bunun bir tür kamera şakası da olmadığı, inandığı fikirlerini tekrar ettiğini göstermesi bakımından, bence muhafazakar Kürt seçmen üzerinde şok edici bir etki yarattı.”

Yurtdaş, Erdoğan’ın etkilediği muhafazakar kesim dışında kalanların AKP’ye oy vereceği ihtimalinden umudunu kestiğini de ifade etti.

“Kürt sorunu çözülmedi”

Kürt sorununun çözülmediğini savunanlar arasında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun da bulunuyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Coşkun, Erdoğan ile MHP kanadının açıklamalarının birbiriyle bağlantılı olduğunu söyledi.

AKP’nin, iktidar olduğu ilk yıllarda hayata geçirdiği bazı uygulamaları çözüm olarak sunduğuna dikkat çeken Coşkun, “Erdoğan Kürt meselesi derken neyi anlıyor? Çeşitli zamanlarda açıklamalar yaptı. Kendisi iktidara geldiği dönemde OHAL'in ve dilin önündeki bazı engellerin kaldırılması halinde vatandaşların taleplerini yerine geleceğinin kendisinin iletildiğini söyledi. ‘Biz de bunları yaptık’ diyor. Dolayısıyla ‘Kürt meselesini bir şekilde çözdük geri kalan mesele artık bir terör meselesidir’ diye ifade ediyor ama gerçekte Kürt meselesi bitmedi. Türkiye'nin içinde bulunduğu soruların büyük çoğunluğu Kürt meselesiyle bağlantılıdır” diye konuştu.

Coşkun, konuşmasında sorunun çözülmediğini şu örneklerle açıkladı: “Türkiye'de demokrasi ve hukuk alanında haksızlığın temel nedeni Kürt meselesidir. Bugün çok sayıda milletvekili cezaevinde, parlamentonun en büyük partisinin eş genel başkanları cezaevinde, HDP'nin belediye başkanlarının hepsi görevlerinden alındı, yerlerine kayyum atandı. Bunların hepsinin altında Kürt meselesinin yattığını biliyoruz. Sadece kayyum meselesinin bile bu kadar yaygın bir şekilde olması Türkiye'de Kürt meselesinin varolduğunun bir göstergesidir. Diğer taraftan dışarıya baktığınızda, Türkiye'nin Irak'ta, Suriye'de gerçekleştirmiş olduğu askeri operasyonların, orada aldığı siyasi pozisyonların temelinde de Kürt meselesi yatıyor. Türkiye Suriye politikasının şekillendirirken ‘Biz orada bir Kürt koridoruna izin vermeyeceğiz’ diyordu. Daha sonra bu Kürt kavramının Kürtler'de çok ciddi rahatsızlık yarattığını görünce bu sefer ‘terör koridoruna izin vermeyeceğiz’ dedi. Ama ‘Kürt koridoruna izin vermeyeceğiz’ siyaseti Türkiye siyasetinde yer edindi. Dolayısıyla dışarıya baktığımda da Kürt meselesinin varlığını görüyorsunuz. Bugün HDP yüzde 13 ile 6 milyondan fazla oy alıyor. HDP’nin tek başına almış olduğu oy, Kürt meselesini çözme iddiası, Kürt meselesinin varolduğunu çok açık ve net gösteriyor.”

Coşkun, Erdoğan’ın Kürt oylarından umudunu kesmediği görüşünde. Erdoğan’ın denge siyaseti gözettiğini ifade eden Coşkun, “Kendisine halen destek veren Kürt seçmeni tutmaya yönelik bir tavır da var. Dikkat ederseniz Kürt meselesi asla yoktur, olmamıştır gibi bir tavır yok. ‘Kürk meselesi vardı fakat biz çözdük hak boyutuyla, kalkınma boyutuyla çözdük. Bu konuda çalışmalarımız da devam edecek’ dedi. MHP gibi mutlak bir tavır yok” şeklinde konuştu.

“Erdoğan’ın ne dediği değil ne yaptığı önemli”

Cumhurbaşkanının tartışma yaratan bu sözleri seçmenden nasıl karşılık bulacak. Diyarbakır'daki kamuoyu araştırma şirketi Rawest’in müdürü Roj Girasun’a göre seçmenler Erdoğan’ın söylemine değil, atacağı adımlara bakıyor. Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ benzeri açıklamaları daha önce de yaptığını belirten Girasun, Erdoğan’ın sık sık ittifak değiştirdiğine de dikkat çekti. Girasun, “Erdoğan aktör olarak Kürt meselesiyle ilgili ve söylediğinden ziyade, seçmen biraz da ne yapacağını, yapabileceğine dair kabiliyetine güveniyor. Erdoğan gibi bir lider için ne söylediğinden ziyade Kürt meselesine dair limitlerinin ne olduğu, ne yapabileceği belki hala seçmende o hissiyatı yaratabiliyor. Hala AK Parti'de önemli oranda seçmende ‘Kürt meselesini Erdoğan çözebilir, bir geri adım atabilir, geri dönüş yapabilir’ türünden açıklamalar var. Çünkü Erdoğan'ın siyasal tarihi özellikle başbakan olduktan sonra, sürekli ittifaklar kurmasıyla ve bu ittifaklar üzerinden bir söylem oluşturmasına göre şekilleniyor” diye konuştu

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG