Erişilebilirlik

Kürt Siyasetinden Nükleer Santral Tepkisi


Salı günü temeli atılan Akkuyu Nükleer Santrali’ne ilk tepki HDP ve DBP’den geldi. Türkiye’deki tüm teşkilatlarında eş zamanlı ortak açıklama yapan iki parti, nükleer santral yapılmasına karşı çıktı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) tarafından eş zamanlı yapılan basın toplantılarından biri de Diyarbakır’daydı. HDP il binasında düzenlenen toplantıya iki partinin üye ve yöneticileri katıldı. Grup adına açıklama yapan HDP İl Eş Başkanı Şerif Camcı, “Türkiye’nin kaybolan prestijini nükleer santralle kazanmaya çalıştığını” söyledi.

Camcı, “AKP Başkanı Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanlıklar nükleer santral yapma konusunda, istediğiniz düzeyde hangi sözüm ona kararlılık açıklamaları yaparsanız yapın, Ortadoğu’da kaybedilen uluslararası prestiji Rusya Devlet Başkanı Putin’le temel atma törenleriyle yaparak kazanmaya çalışırsanız çalışın; istediğiniz kadar Akkuyu’ya nükleer santral yapımını meşrulaştırmaya çalışın; santralın yapılması planlanan alanları 2015 yılında olduğu gibi taşeron şirketler tarafından yıkılarak istediği kadar yapıma hazır hale getirin; istediğiniz kadar bilimle yakından uzaktan ilgili olmayan kişilerden ‘Bilirkişi’ raporları alın ve gerçekleri çarpıtmaya çalışın; Putin ile milyon kere temel atın; ne Akkakuyu’ya ne Gerze’ye ne İğneada’ya ne de başka bir yere nükleer santral yapamayacaksınız” dedi.

Türkiye’nin amacının nükleer silahlanma olduğunu iddia eden Camcı, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizler bu coğrafyada yaşayan halklar olarak, başta Akkuyu Nükleer Santrali olmak üzere yapımı planlanın nükleer santrallerin, enerji politikası nedeniyle olmadığını biliyoruz. Mersin Akkuyu’da ya da başka nerede nükleer santral yapılırsa yapılsın; biliyoruz ki Anadolu, Mezopotamya ve Trakya topraklarının, sulak alanlarının nükleer atık depo sahası olması meşrulaşacak; ötesinde nükleere dayalı savaş sanayi için zemin hazırlanmış olacaktır. Kararımız kesin ve nettir; biz bu coğrafyada yaşayan halklar olarak Akkuyu’da ya da başka bir yerde nükleer santral, nükleere dayalı üretimler istemiyoruz. Bunun aksinde yapılan tüm uygulama ve kararların karşısında olmaya devam edeceğiz.”

Akkuyu santralinin ilk adımları 2010 yılında atıldı

Akkuyu, Türkiye'nin ilk nükleer santrali olma özelliğine sahip. İlk somut adım 2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmayla atıldı. Santralin 22 milyar dolara mal olması bekleniyor. Her biri 1200 megavat gücünde 4 reaktöre sahip olacak santralin Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 10'unu karşılaması hedefleniyor. Santralin 2023'te hizmete girmesi bekleniyor.

STK tepkisi

Santralle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu tepki çekti. Nedeni ise raporun olumlu görüşler içermesiydi. STK'lar raporu mahkemeye taşıdı. ÇED raporunun iptali talebiyle Danıştay'da dava açıldı. ÇED raporuna yapılan itiraz üzerine bilirkişi incelemesi başlatıldı. Bilirkişi de ÇED raporuna paralel bir rapor hazırladı. Bunun üzerine Danıştay ÇED raporunun iptali talebini reddetti.

STK'lar yer seçiminin yanlış olduğu ve yeterince risk alan analizi yapılmadığı görüşünü savunuyor. Ayrıca santralin çevreye ve Akdeniz foku gibi canlılara olası olumsuz etkileri, kaza halinde acil müdahale planında eksiklikler olduğu; olası bir tsunami etkisinin hesap edilmediği yolunda eleştiriler de vardı.

Davaya bakan Danıştay 14. Dairesi, ÇED raporunun iptali için açılan 13 davada aynı bilirkişi raporunu kullandı. Davacılardan biri olan Türkiye Barolar Birliği, "Rapor; ÇED’i denetleme, soruları yanıtlama yerine tavsiyeler içermektedir. Bu haliyle rapor tarafsız ve objektif değildir, Akkuyu lehine danışmanlık hizmeti ürünü görünümündedir" açıklaması yaptı.

Tüm bu tartışmaların arasında santralin temeli dün atıldı.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG