Hükümetin Ziraat Bankası aracılığıyla kredi kartı borçları için düşük faizle kredi verilerek yeniden yapılandırma yapılacağına açıklaması kamuoyunda farklı görüşlere yol açtı. Vatandaşlardan bazıları bunu düzenli ödeme yapanlara haksızlık olarak yorumladı. Bazılarıysa icra takibine alınmış kişiler için yetersiz bir düzenleme olarak değerlendirse de uygulamayı destekliyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verileri itibariyle 2018 yılı sonunda Türkiye’de vatandaşların bankalara toplam 103,4 milyar TL kredi kartı borcu olduğu görünüyor. Bu borçlar nedeniyle pek çok kişi günlük hayatında ciddi sıkıntılar yaşarken, 31 Mart 2019’daki yerel seçimler arifesinde buna çözüm olarak iktidar tarafından yeni kredi düzenlemesi getirilmesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Ziraat Bankası aracılığıyla kredi kartı borcunu ödemekte güçlük yaşayanlara kredi imkanı yaratılacağını ve borçların tek çatı altında toplanacağını açıkladı. Ziraat Bankası da “Birleştirilen İhtiyaç Kredisi” adıyla hem kendi bankaları hem de diğer bankalardaki kredi kartı borçları için kişilere gelirlerine uygun ödeme planıyla kredi verileceğini duyurdu.
Kamu bankası Ziraat eliyle kredi kartı borçları için bu yapılandırma düzenlenmesine ilişkin tepkiler ise farklılık arz ediyor. VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı vatandaşlardan bazıları kredi yapılandırmasına destek verirken bazılarıysa uygulamanın seçim öncesinde gelmesi ve eksiklikleri nedeniyle düzenlemeyi eleştiriyor.
Emekli edebiyat öğretmeni Nazım Sağlam, kredi kartı borcu yapılandırmasını yanlış bulanlardan birisi. Kendisi beş kredi kartı kullanmasına rağmen planlı harcayarak ve limitleri aşmayarak borcunu düzenli ödeyenlerden olduğunu söylüyor. Sağlam, yeni yapılandırma için “Geçici bir çözüm olarak düşünüyorum. Kökten çözüm, insanların alım gücünü arttıracak bir yapılanmaya gitmek, ülkedeki üretimi arttırmak ve paylaşımı adil hale getirmekten geçecektir. Bu yapılandırmalar göz boyamaktan, günü birlik acıyı azaltmaktan öteye bir sonuç elde ettirmez bize. Hemen seçim öncesinde böylesi kararlar alınmasını da siyasal fırsatçılık olarak görüyorum” dedi.
Kurye Mesut Yılmaz da, yeniden yapılandırmayı borcunu düzenleyenlere haksızlık olarak değerlendirenlerden. Yılmaz, “Üç tane kredi kartı kullanıyorum. Bütçeme göre kullandığım için çok avantajlı oluyor. Limitleri aşmadığımda, ayağımızı yorganımıza göre uzattığımızda gayet avantajlı olur. Şimdi bu karar ile insanlara farklı bir rahat gelecektir. ‘Bir gün gelir yine böyle bir sistem olur, ben borçlanayım nasılsa ödenecektir’ diye düşünecekler. Bunu af gibi değerlendiriyorum. İnsanlar bir daha af gelir diye yine borçlanacaklardır” görüşünde.
Makine mühendisi Burhan Kolsuz da, kredi kartı borcuna sadık olanlar açısından yanlış bulduğunu belirterek düzenlemeye karşı çıkıyor. Kolsuz, “Kredi kartı kullanıyordum ama taksitleri ödeyemediğim için avukata verdiler. Ben de sonrasında kredi kartı kullanmayı bıraktım. Şimdi sadece banka (hesap) kartım var. Param varsa harcıyorum yoksa harcamıyorum. Kredi kartını düzenli yatıran insanlar var. Borcunu düzenli ödeyenlere haksızlık olmayacak mı? Çünkü borcunu düzenli ödeyenlerin parasıyla kapanacak o borçlar. Ama borcunu ödeyenler mağdur olmaz mı? O zaman onlara da para verilsin. Memurlarımıza, işçilerimize, kredi kartını yatıranlara para verilsin o zaman. Bu muafiyetler, köprü geçiş cezalarında indirimler, bunlar çok yanlış şeyler. Dürüst insanlar dürüst kalmaya devam etmeyecekler. Oysa Borçlarını ödemeyenleri değil de dürüst insanları desteklememiz lazım.” diye konuştu.
Kredi yapılandırmasını destekleyenler ne düşünüyor?
Kredi kartı borcu olanlar ise, düzenlemeye destek verse de içlerinden bazıları yetersiz olduğunu da savunuyor.
Kıbrıs gazisi Cengiz Uslu, tek kredi kartı olmasına rağmen zorluk çektiğini belirterek, böyle bir imkan yaratılmasından memnun olduğunu söyledi.
Özel şirket çalışanı olduğunu kaydeden ancak adını paylaşmayan bir vatandaş da, “Kredi kartı kullanıyorum ve maalesef takibe düştüm. Bu konuyu soracağım, araştıracağım. Bu borçları kapatacağım, tabii imkan varsa” dedi.
Belediye işçisi Bekir Güncegül de, “Öyle faiz oranları veriliyor ki çok zorlanıyoruz. Mesela beş yıldır kullanıyordum, benimkisi takibe düşmüş. Ödeyemiyorum. Sigortalı işte çalıştığım halde ödeyemiyorum. Asgari ücret zaten 2 bin 20 lira oldu. Yetiştiremiyorum. Yeni yasa çıkmış, Cumhurbaşkanımız bir el atar da öderiz. İki kredi kartı kullanıyorum. Biri takibe düştü” diyerek yeni düzenlemeden umutlu.
İnşaat sektöründe çalışan Abdullah Dilmaç ise, düzenlemeyi yetersiz gördüğünü kaydetti. Dilmaç, “Üç kredi kartım var. Üçünü de yapılandırma yapmışım. Taksit taksit ödüyorum. Birini bitirebildim, ikisi duruyor. Birisi geciktirme nedeniyle mesaj göndermiş. O yapılandırma da bozulacak zaten. Şimdi Cumhurbaşkanı, düşük faizle yeniden kredi çeksinler ama sigortasız diyor. İcralık olmuş insan için zaten geçerli değil. İcralık durumuzu kurtaramıyorsa zaten niye bu uygulamayı yapıyor ki? Hiç gerek yok. Zaten icra benim kapımda. Ben o icrayı kapatmadıktan, çoluk çocuğum rahata kavuşmaktan, benim psikolojik durumum düzelmedikten sonra bana ne? Binlerce insan kredi kart mağdurudur. İcralık durumunda olanlara el atsınlar. Yoksa işadamı faydalanmış, garibana faydası olmadıktan sonra ben ne yapayım?” diye konuştu.
