BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) yayınladığı rapora göre yıllık 1128 ton saf kokain üretimiyle dünyada ilk sırada yer alan Kolombiya’da, kokainin hammaddesi olarak kullanılan koka bitkisi ekimi 2020 yılında yüzde 7 azalırken, kokain üretimi arttı.
Raporda, koka ekilen alan miktarında bir azalma yaşanmasına rağmen kokain üretiminin artması verimliliğin ve teknoloji kullanımının artmasına bağlanıyor.
İstanbul’un dörtte biri kadarlık alanda koka ekimi
Raporda koka bitkisi ekilen toplam alanın 143 bin hektar büyüklüğünde olduğu belirtiliyor; bu miktar İstanbul’un yüzölçümünün dörtte birinden daha büyük bir alana den geliyor. Bu alan 2019 yılında 154 bin hektardı.
Rapora göre koka üretiminin yüzde 84’ü, üçü sınır eyaleti olmak üzere toplamda beş eyalette yoğunlaşıyor. Bunlar Norte de Santander, Nariño, Putumayo, Cauca y Antioquia.
UNODC raporuna göre geçen yıl Kolombiya’da 997 bin 300 ton koka yaprağı ve 1228 ton saf kokain üretildi
Kolombiya’da kokain üretiminin daha çok sınırlara yakın bölgelerde ve uyuşturucu ticaretinde jeostratejik öneme sahip alanlarda kurulan laboratuvarlarda yapıldığı bildiriliyor.
Alternatif rota arayışı
Raporda pandeminin ilk aylarında sınır kapılarının kapatılmasına bağlı olarak deniz yoluyla yapılan kokain kaçakçılığında artış yaşandığı bildiriliyor. Geçen yılın ilk yarısında kokain sevkiyatının daha çok el yapımı denizaltılarla ve hızlı teknelerle Orta Amerika ülkeleri üzerinden yapıldığı, yılın ikinci yarısında sınırların açılmasıyla birlikte sevkiyatta karayolu kullanım oranının arttığına işaret ediliyor.
Kokain sevkiyatının yollarından birinin de uyuşturucuyu önce komşu ülkeler olan Venezuela, Ekvador, Brezilya ve Panama’ya taşıyıp, sevkiyatı bu ülkeler üzerinden yapmak olduğu biliniyor.
Raporda pandemiyle birlikte uluslararası ticaretin azalması ve denetimlerin artması sonucu ele geçirilen uyuşturucu miktarının yüzde 18 artarak 505 tona çıktığı belirtiliyor. Özellikle deniz yoluyla Kuzey Amerika ve Avrupa’ya götürülmek istenirken ele geçirilen kokain miktarlarındaki artışa dikkat çekilen raporda “Uyuşturucu kartellerinin Büyük Okyanus ve Karayip Denizi üzerinden yaptığı geleneksel kaçakçılık yollarını kullanamamaları alternatif rota arayışına neden oldu” deniyor.
