Hristiyan Birlik partileri CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti SPD arasındaki koalisyon ön görüşmelerinde mutabakat sağlanmasından sonra gözler SPD’nin gelecek hafta pazar günü yapılacak kongresine çevrildi.
Almanya’da genel seçimin üzerinden geçen tam 110 gün sonunda, ön görüşmelerde sağlanan uzlaşma SPD'nin 21 Ocak'taki kongresinde delegelerden onay alırsa, o zaman resmi koalisyon görüşmelerine geçilebilecek.
Alman medyasında yapılan yorumlarda, SPD’nin kıyasıya geçen ön görüşmelerde genel sağlık sigortası ya da yüksek kazançlılardan yüksek vergi kesilmesi gibi konuları karşı tarafa yine kabul ettiremediği, o yüzden parti lideri Martin Schulz’un büyük koalisyona sıcak bakmayan SPD tabanını ikna etmekte zorluk çekeceği öne sürülüyor.
Martin Schulz, ön görüşmelerin sonucunu "mükemmel bir başarı" olarak nitelemiş, parti yönetimi de koalisyon görüşmelerinin başlaması için onay vermişti.
Ön görüşmelerde 'Türkiye politikası' da konuşuldu
Tarafların üzerinde uzlaştığı 28 sayfalık belgede Türkiye politikasıyla ilgili önemli ifadeler de yer aldı. Türkiye'nin AB ile olan sürecinde, Başbakan Angela Merkel’in ve ortağı Martin Schulz’un sert tavırlarını sürdürdükleri diikat çekerken, liderler Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakerelerinde herhangi bir faslın kapanmasını veya yeni bir faslın açılmasını istemediklerini bildirdiler.
"Hukuk devleti ilkelesinde ihlalleri" öne süren CDU/CSU ve SPD, Gümrük Birliği genişlemesi ve Türkler’e vize serbestisi konusunda da karşı tavır aldılar.
Her iki partiden mülteci kotasına onay
Alman kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri olan sığınmacılar koalisyon ön görüşmelerinde de en geniş yeri aldı. Mutabakata göre CDU ve CSU arasında daha önce karara bağlanan ülkeye gelen sığınmacı sayısına kota getirilmesine SPD de onay verdi.
Buna göre yılda en fazla 180 ila 220 bin sığınmacı ülkeye gelebilecek. Ülkedeki sığınmacılarla ilgili ise her ay en fazla 1000 kişilik bir aile birleşiminin olabileceği kararlaştırıldı.
Göçmenler ve ırkçılık konuşulmadı
Uzlaşı belgesinde yıllardır ülkede yaşayan göçmenlerin sorunlarına çözümler, daha fazla uyum için modeller ve ırkçılığa karşı tedbirlere hemen hiç yer verilmemesi ise tepkilere neden oluyor.
Ön görüşmelerde Almanya’nın bir göç toplumu olduğu gerçeğinin konuşulmadığını savunan Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, ortaya çıkan belgenin birlikte yaşamın geleceği açısından büyük eksiklikleri bulunduğu görüşünde.
