Erişilebilirlik

Kılıçdaroğlu Esat Rejimiyle Görüşülmesi Çağrısı Yaptı


Ana muhalefet partisi CHP 36. Olağan Kurultayı’nda,Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun hedefinde AKP Hükümeti’nin yürüttüğü dış politika vardı ve Suriye’de çözüm için Ankara’nın Şam Hükümeti ile doğrudan görüşmeye başlaması gerektiğini söyledi.

Türk siyasetinde “kurucu ve en köklü siyasi parti” kimliğine sahip CHP’de, “Adalet ve Cesaret Kurultayı” başlığı altında genel başkanlık ve parti meclisi seçimi heyecanı yaşanıyor. Kurultayda, Divan Başkanlığı’nı Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen yürütüyor. Şu dakikalarda genel başkanlık seçimi öncesinde kurultayda, öneri ve talep konuşmaları devam ediyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, İstanbul Barosu Eski Başkanı Ümit Kocasakal ve YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu genel başkanlık adaylığını açıklamıştı. Kurultayda Divan Başkanlığı’na bugün saat 13.30’a değin delege sayısının yüzde 10’u oranında yani en az 126 delege imzasıyla genel başkanlık adaylığı için başvuru yapılması gerektiği anımsatıldı. CHP Parti Tüzüğü gereğince bu şartı adaylardan sadece Muharrem İnce yerine getirebildi. Bugünkü kurultayda, İnce’nin 165 delege imzasıyla genel başkanlık yarışında yer alışı kesinleşti.

Kurultay açılışında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, özellikle Türk dış politikasında mevcut tabloyu eleştiren konuşmasıyla dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’taki sesleniş üslubunu kullandığı da görüldü. Kurultay’ın ana teması “adalet” kavramını sıkça vurgulayan Kılıçdaroğlu, isim vermedi ancak AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’yi hedef alarak , “Bu kurultay salonunda FETÖ tarafından aldatılanlar yoktur. Bu kurultay salonunda terör örgütleriyle pazarlık masaları kuranlar yoktur. Bu kurultay salonunda terör örgütleriyle aynı menzile yürüyenler yoktur. Bu salonda devletin kozmik odasını terör örgütlerine teslim edenler yoktur. Terör örgütlerine ne istediniz de vermedik diyenler yoktur. Süleymanşah Türbesi’ni kaçıranlar yoktur. Kendi vatanında vergi ödememek için Man Adaları’nda 1 sterlinlik şirket kuranlar yoktur. Namussuzlar kadar cesur olmaya ant içmiş namuslular vardır. Bu nedenle kurultayımızın adı Adalet ve Cesaret’tir” sözleriyle konuşmaya başladı.

Suriye’nin Afrin yerleşim bölgesine yönelik yürütülen Zeytin Dalı Operasyonu’nda görev alan askerleri anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bizim için, çocuklarımız için mücadele eden Mustafa Kemal’in Mehmetçiklerine buradan selam gönderiyoruz. Afrin milli duruşu gerektiriyor. Biz de milli duruşumuzu açık ve net dile getirdik. Ama birileri Afrin’i partisinin bir kararı gibi topluma sunuyor. Ordu, Mustafa Kemal’in ordusudur, senin ordun değildir. Mücadele Türkiye içindir senin için değildir. Türkiye’de, 2002’de rahmetli (Bülent) Ecevit döneminde terörün beli kırılırken 2018’de terör nasıl bu kadar geniş bir coğrafyaya kimlerin desteği ve yanlış politikalarla yayıldı bunu düşünmek zorundayız. Türkiye’yi bu noktaya kimler taşıdı hep beraber düşüneceğiz. Açık ve net bir çağırıyı yapmak istiyorum. Suriye hükümeti ile temasa geçiniz. Suriye’de toprak bütünlüğü sağlanacaksa, akan kan duracaksa Suriye devletiyle hükümetiyle derhal ilişki kurmak gerekiyor. Benzer ilişkiyi Irak merkez hükümetiyle kurmak gerekiyor” dedi.

Kürt Sorunu anımsatması..

Kılıçdaroğlu, Afrin’de Suriye’deki Kürt yapılanması PYD-YPG’ye yönelik askeri operasyonu milli duruş olarak sahiplenirken, Türkiye’nin 35 yıldır Kürt sorunu meselesi bulunduğunu da dile getirdi. Kılıçdaroğlu, “Bu sorunda çözüm adresi TBMM’dir. Demokrasi ve özgürlük bağlamında ele alınıp çözülmek zorundadır. Kürt sorunuyla terör sorunu arasındaki hassas dengenin belirlenmesi gerekir. Adına ister Güneydoğu ve Doğu sorunu deyin ister Kürt sorunu deyin ister başka şekilde tanımlayın, adına ne derseniz deyin terör örgütleri tarafından saldırıya uğrayan genel başkan olarak açık ve net söylüyorum; bu sorunu çözecek olan parti sadece ve sadece CHP’dir. İlk 4 yılda bu sorunu çözmezsem siyaseti bırakacağım diye sözüm millete var” ifadelerini kullandı.

“Bekaa sorunu nasıl ortaya çıktı?”

Kılıçdaroğlu, Hükümet’in Zeytin Dalı Operasyonu için “Türkiye’nin bekaa sorunu” gerekçesi göstermesine de tepkiliydi. Kılıçdaroğlu, “Yalnızlaşan bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. Herkesin ittiği, eleştirdiği bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. Egemen güçler tarafından savrulan ve savrulduğunu da aldatıldık diye anlatan bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyız. Neden Suriye’ye elinizde bir benzin bidonuyla gittiniz. Neden? Bugün Türkiye’de 3,5 milyon insan var. Bugün neden Türkiye’nin bekaa sorunu var? 2002’de bu var mıydı? Bugün Türkiye’nin bekaa sorununun tartışılması ayıbı vardır. Bu ayıp bile Türkiye’nin ne kadar kötü yönetildiğini göstermektedir. Artık ‘Bizi aldattılar’ diyenlerin Türkiye’nin yakasından düşmesi gerekmektedir. Dış politika milli olmak zorundadır” diye konuştu.

Erdoğan’a Lozan tepkisi

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın son aylarda ve Yunanistan ziyaretinde de dile getirdiği Lozan Antlaşması’nın yeniden tartışmaya açılması yaklaşımına da sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye bugün bir beka sorunu ile karşı karşıya. Türkiye’yi bu noktaya taşıyanlar utanmadan Lozan’ı tartışmaya açıyorlar. Lozan bu ülkenin tapu senedir. Sen Sevr’i mi özledin? Lozan’ı kanla, gözyaşıyla, acıyla aldık. Türkiye’nin sınırları cetvelle çizilmedi. Lozan verdiğimiz milli kurtuluş savaşının onur belgesidir. O onur belgesini kimseye tartıştırmayız. Dış politikayı kesinlikle milli yapacağız. Egemen güçlerin talimatını kabul etmeyeceğiz. Bütün komşularımızla barış içinde yaşayacağız. Türkiye’nin Mısır ile Suriye, Irak ile, Libya ile, AB ile, Rusya ile, ABD ile ilişkilerini hangi parti inşa eder. Açık ve net düşünün göreceksiniz ki ilk akla gelecek parti CHP’dir” mesajlarını verdi.

Kılıçdaroğlu, olağanüstü hal (OHAL) rejimine son verilmesi gerektiğini de vurgulayarak, taşeron işçilere, öğretmenlere, orman köylüleri gibi sosyal kesimlere de çeşitli vaatlerde bulundu.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG