Erişilebilirlik

Kıbrıs’ta Çözüm Umudu Başka Bir Bahara Kalmak Üzere


İsviçre’nin Crans Montana kasabasında devam eden Kıbrıs görüşmelerinde kritik hafta krizle başladı.

Bugün yapılan beşli görüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, “Tüm tarafların Genel Sekreter'in çizdiği çerçeve dahilinde öneriler getirmesini umuyorum ki tekrar umut ışığı doğsun” dedi. Ancak bu sözler, “Türkiye hizaya gelsin” şeklinde tercüme edilince Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rum tarafına olan tepkisi daha da arttı.

Rum liderin sözlerini “küstahça” bulan Çavuşoğlu, “Başlangıçta çerçevenin tamamen dışında olup uyarılarla hizaya gelenlerin 'Türkiye hizaya gelsin' demeleri saygısızlıktır. Bu söylemleri reddediyoruz” dedi.

Çavuşoğlu sıfır garanti sıfır asker önerisini kesinlikle kabul etmiyor

Türkiye ve KKTC’nin güvenlik ve garantiler konusundaki önerisinin BM Genel Sekreteri’nin çizdiği çerçevenin içinde kaldığını belirten Türkiye Dışişleri Bakanı, “Biz bundan sonra yapıcı çalışmalarımızı söyleyeceğiz. Başından kırmızı çizgimizi koyduk. Hayal bile olmayan ‘sıfır asker sıfır garanti’yi bir başlangıç noktası olarak kabul etmeyeceğimizi söyledik. Artık olacaksa da olmayacaksa da bir karar verilmeli" dedi.

Türk tarafının samimiyetle masaya oturduğunu belirten Çavuşoğlu, Rum ve Yunan tarafından olumlu yaklaşım göremediklerini söylerken buna örnek olarak da söz verilmesine rağmen, bazı belgelerin sızdırılmasını gösterdi.

Çavuşoğlu, görüşmelerin seyri ile ilgili İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’la telefonda görüşme yaptı.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Türkiye Dışişleri Bakanı gibi Türk tarafının ortaya konan çerçevede kaldığının altını çizdi: “Bugünün gerçeği şu, Türk tarafı da, Türkiye de, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in öngördüğü çerçevenin içinde kalarak, hiç dışına taşmadan Kıbrıs’ta bir çözümü artık sağlamak ve bunu bugünlerde yapmak için elinden geleni yapıyor.”

BM Genel Sekreteri Crans Montana’ya gidecek mi?

Daha önce görüşmeleri katılacağı açıklanan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Crans Montana’ya gidip-gitmeyeceği artık net değil. Türk tarafı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin İsviçre’ye gitmesini istiyor.

Genel Sekreterin görüşmelere katılma ihtimalinin sürdüğünü belirten Akıncı, “Olmayacak diye bir durum yoktur ama bugünü ve yarını da görecek. Bize göre gelmesi iyi olur. Türk tarafı olarak bizim tavrımız bu” diye konuştu.

Eğer bir değişiklik olmazsa Kıbrıs görüşmeleri Çarşamba günü öğleden sonra kaldığı yerden devam edecek.

Türk tarafı, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin aksine Türkiye’nin garantör hakkının devamından ve Türk askerinin sayısı azaltılmış olsa da varlığını sürdürmesinden yana.

Türk tarafı dönüşümlü başkanlığı pazarlık konusu yapmıyor

Rum ve Yunan tarafının bunlarla birlikte dönüşümlü başkanlık modeline de itirazları var.

Bugün KKTC devlet televizyonu BRT’ye konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Vekili ve KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, dönüşümlü başkanlığının pazarlık konusu olmayacağını söyledi.

KKTC Meclis Başkanı, “Kıbrıslı Türkler’in karar alma mekanizmalarına etkin katılımı şarttır. Karar alınması için en az bir Kıbrıslı Türk’ün de karar doğrultusunda oy vermesi şartını Rum lider Anastasiadis’in kabul etmemesi ve tüm kararların basit çoğunlukla alınması ısrarının kabul edilemeyeceği Cumhurbaşkanımızca da defalarca ifade edilmiştir. Dönüşümlü başkanlık siyasi eşitliğin temel parametresidir. Çözüm bulmaktan daha önemlisi yaşayabilir çözüm bulmaktır.”

Özdağ: “Türkiye’nin, Kıbrıs görüşmeleri için heyet göndermesi bile mağlubiyettir”

Crans Montana’da görüşmeler ikinci haftasına girerken Türkiye’de muhalefetin hükümet üzerindeki baskısı artıyor. Kıbrıs sorununu uzun yıllardır yakından takip eden MHP Eski Genel Başkan Yardımcısı ve bağımsız Ankara milletvekili Ümit Özdağ, hükümetin Crans Montana’ya gitmesini büyük taviz olarak niteledi.

Özdağ, “Rum tarafı kısa süre önce aldığı Enosis kararı krizinde geri adım atmamıştır. Türkiye’nin de söz sahibi olduğu Doğu Akdeniz’deki Rum enerji tasarrufları/tecavüzleri sürmektedir ve bunlara ek olarak güya ‘Güvenlik ve Garantiler’ başlığının ön şart olması kabul edilmemiştir. Üstelik gerçekte henüz Garantörlük meselesini konuşacak kadar ilerleme sağlanmamışken Cenevre’ye Türkiye’nin heyet göndermesi başlı başına zaaftır, hatadır, mağlubiyettir” dedi.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG