PARIS —
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ortadoğu Barış Süreci kapsamında olarak Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’la Paris’te görüştü.
ABD’li yetkililer, Dışişleri Bakanı Kerry’nin iki devletli çözüm konusunda taraflar arasındaki görüş ayrılıklarını gidermek istediğini belirtti. İki taraf, oluşturulacak Filistin devletinin sınırları ve Doğu Kudüs’ün statüsü konusunda anlaşamıyor.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bir taraftan kendi koalisyonu içinde bölünmeler yaşarken, aynı zamanda Filistinli liderlerin ciddiyetini de sorguluyor. Eski Amerikalı büyükelçi Philip Wilcox İsrail hükümeti içindeki sorunların iki devletli çözümü daha da zor kıldığını söyledi. Ulusların genelde barış yapması için iki tarafın da barıştan çıkarı olması gerektiğini hatırlatan Wilcox, mevcut İsrail hükümetinin Filistinliler’le yapılacak bir barıştan çıkar sağlayacağını düşünmediğini belirtiyor.
Amerikan Üniversitesi profesörü Hillary Mann Leverett, Netanyahu’nun bu konuda ödün vermek için çok da istekli olmadığını belirtiyor. Leverett Netanyahu’nun siyasetini “İsrail Kalesi,” yaklaşımı olarak adlandırıyor. İsrail tarafında Filistinliler’e herhangi bir ödün vermek için bir istek olmadığını söyleyen Leverett, İsrail’in tercihinin, yarattığı kalenin inşasını sürdürmek olduğunu düşünüyor. Uzmana göre bu kalenin yapımına devam edilebilmesi için bu tür tehditlerin sürmesi gerekiyor, bundan dolayı da bir yandan İran’ın, diğer yandan da Filistin’in tehdit olarak kalması gerekiyor.
Ortadoğu Barış Vakfı’ndan Geoffrey Aronson, Abbas’ın ülke içinde de anlaşmaya karşı çıkanlardan baskı gördüğünü, çünkü Filistinliler’in barış görüşmelerini bir uzlaşma arayışından çok Amerika’nın desteğini alma çalışması olarak gördüklerini söylüyor.
Aronson, görüşmelere tarafsız bir gözle bakıldığında 9 aylık sürecin iki taraf arasındaki görüşmelerden çok, iki tarafın tek başlarına Amerika’yla yaptıkların görüşmeler olarak geçtiğine dikkat çekiyor.
Hillary Mann Leverett, Amerika’nın bu görüşmelere aracılık etmesinin Obama hükümetine bölgedeki diğer sorunlarla ilgili itibar kazandırdığını belirtiyor.
Görüşmelerin Suudiler’e ve Mısırlılar’a, Amerika ile ortaklık yapma fırsatı verdiğini söyleyen uzman, eğer Amerika yalnızca İsrail’i destekliyor gibi bir görüntü çizerse Suudi Kralı Abdullah’ın Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşmesinin dahi zor olacağını söylüyor.
John Kerry dün Paris’ta ayrıca Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cudeh’le Ortadoğu Barış Süreci’ni görüştü. Ürdünlü bakan nihai çözümle ilgili konuların tümünün Ürdün’ün çıkarlarını derinden etkilediği açıklamasında bulundu.
ABD’li yetkililer, Dışişleri Bakanı Kerry’nin iki devletli çözüm konusunda taraflar arasındaki görüş ayrılıklarını gidermek istediğini belirtti. İki taraf, oluşturulacak Filistin devletinin sınırları ve Doğu Kudüs’ün statüsü konusunda anlaşamıyor.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bir taraftan kendi koalisyonu içinde bölünmeler yaşarken, aynı zamanda Filistinli liderlerin ciddiyetini de sorguluyor. Eski Amerikalı büyükelçi Philip Wilcox İsrail hükümeti içindeki sorunların iki devletli çözümü daha da zor kıldığını söyledi. Ulusların genelde barış yapması için iki tarafın da barıştan çıkarı olması gerektiğini hatırlatan Wilcox, mevcut İsrail hükümetinin Filistinliler’le yapılacak bir barıştan çıkar sağlayacağını düşünmediğini belirtiyor.
Amerikan Üniversitesi profesörü Hillary Mann Leverett, Netanyahu’nun bu konuda ödün vermek için çok da istekli olmadığını belirtiyor. Leverett Netanyahu’nun siyasetini “İsrail Kalesi,” yaklaşımı olarak adlandırıyor. İsrail tarafında Filistinliler’e herhangi bir ödün vermek için bir istek olmadığını söyleyen Leverett, İsrail’in tercihinin, yarattığı kalenin inşasını sürdürmek olduğunu düşünüyor. Uzmana göre bu kalenin yapımına devam edilebilmesi için bu tür tehditlerin sürmesi gerekiyor, bundan dolayı da bir yandan İran’ın, diğer yandan da Filistin’in tehdit olarak kalması gerekiyor.
Ortadoğu Barış Vakfı’ndan Geoffrey Aronson, Abbas’ın ülke içinde de anlaşmaya karşı çıkanlardan baskı gördüğünü, çünkü Filistinliler’in barış görüşmelerini bir uzlaşma arayışından çok Amerika’nın desteğini alma çalışması olarak gördüklerini söylüyor.
Aronson, görüşmelere tarafsız bir gözle bakıldığında 9 aylık sürecin iki taraf arasındaki görüşmelerden çok, iki tarafın tek başlarına Amerika’yla yaptıkların görüşmeler olarak geçtiğine dikkat çekiyor.
Hillary Mann Leverett, Amerika’nın bu görüşmelere aracılık etmesinin Obama hükümetine bölgedeki diğer sorunlarla ilgili itibar kazandırdığını belirtiyor.
Görüşmelerin Suudiler’e ve Mısırlılar’a, Amerika ile ortaklık yapma fırsatı verdiğini söyleyen uzman, eğer Amerika yalnızca İsrail’i destekliyor gibi bir görüntü çizerse Suudi Kralı Abdullah’ın Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşmesinin dahi zor olacağını söylüyor.
John Kerry dün Paris’ta ayrıca Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cudeh’le Ortadoğu Barış Süreci’ni görüştü. Ürdünlü bakan nihai çözümle ilgili konuların tümünün Ürdün’ün çıkarlarını derinden etkilediği açıklamasında bulundu.
