Erişilebilirlik

Kayyumlarla Geçen On beş Ay


Kayyumlarla Geçen On beş Ay
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:08 0:00

Türkiye’de çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı illerdeki Demokratik Bölgeler Partisi’ne mensup belediyelere ilk kayyum atanmasının üzerinden 15 ay geçti. Aradan geçen sürede 102 DBP’li Belediyeden 94’üne kayyum atandı.

11 Eylül 2016 tarihinde Diyarbakır’ın Sur ve Silvan belediyelerine kayyum atanmasıyla Türkiye’de yeni bir dönem başladı. Belediye başkanları hakkında ‘Terör örgütü üyeliği, örgüt propagandası yapma, örgüte yardım yataklık, öz yönetim ilan etme’ iddialarıyla ilgili açılan soruşturmalar sonucu, 15 ayda 94 belediye başkanı görevden alınarak yerlerine kayyum atandı. Kayyumların atanmasının ardından, haklarında davalar açılan 93 belediye eş başkanı tutuklandı. 68 belediye eş başkanı halen tutuklu bulunuyor.

DBP kayyum atanmasının ardından bir yıldır üzerinde çalıştığı ‘Kayyum Raporu’nu açıkladı. Partililerin ve toplumun değişik kesimlerinden insanların katılımıyla düzenlenen toplantıda ilk sözü DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan aldı. Arslan Türkiye’deki tüm iktidarların Kürt sorununu şiddetle çözmeye çalıştığını belirterek, “Kürt sorunundaki baskı, şiddet ve inkar bugün yaşadığımız sorunu önümüze çıkarmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Kürtler Türkiye’nin kurucu unsuru halklarından bir tanesidir. Türkiye’de Kürtlerin özgür olmadığı, haklarının alınmadığı hiçbir Türkiye halkının tam anlamıyla demokratik eşit bir ortamda yaşama şansının olmayacağını içerisine girdiğimiz darbe ve OHAL sürecinde görmekteyiz. Bundan kaynaklı bizzat AKP’nin Kürtler üzerinde Türkiye toplumuna dayattığı bu anti demokratik uygulamaların bir an önce son bulması gerektiğini düşünüyoruz. 11 Eylül 2016 tarihinde ilk atanan kayyumla birlikte Kürtlerin kendi kendini yönetme talebine AKP bir gasp girişiminde bulunmuş ve Kürtlerin kendi belediyelerini bir bir elinden almıştır. Çünkü AKP Kürtlerin Türkiye’de geliştirmek istediği demokratik eşik ve özgür yaşamı inşa etme çabasını kendisine bir tehdit olarak görüyordu. Türkiye’de 1999’de beri kendi öncüleri olan partilerle girdiği seçimde her yıl belediye sayısını artırarak, Türkiye’de demokratik halkçı belediyelerin nasıl yürütüleceğini ilişkin önemli örnekler oluşturmuştur. Bu döneme baktığımız zaman, hak ihlallerinin, baskı zulmün biraz daha halka dayatılma biçimidir. Biz AKP’nin bu baskı politikalarının hiçbir zaman Kürt halkını ve Türkiye’deki ezilen kesimleri kendi davalarından mücadelelerinden vazgeçireceğine inanmıyoruz. Bu politikalar belki demokratik siyasi alanı zorlayabilir ama inanıyoruz AKP kendi dayattığı bu politikada kendini yok olmayla karşı karşıya getirecektir. Bu politika Türkiye’yi yaşanmaz hale getirmiştir. Bundan kaynaklı bu sorunların aşılmasını demokratik yöntemlerle olabileceğini ifade ediyoruz ”dedi.

Daha sonra ise rapor açıklandı. DBPli belediyelere atanan kayyumların icraatları 4 başlık altında toplandı; Kültür–Sanat, Sosyal Politikalar, Kent–Ekoloji–Sağlık ile Kadın Politikaları Çalışmalarına Müdahaleler. Raporda yer alan bazı örnekler ise şöyle; “Anadilde hizmet veren kreşlerin bazıları kapatılırken, bazıları da ya Kuran kursuna ya da sadece Türkçe eğitimin yapıldığı alanlara dönüştürüldü. Kürt dili ve kültürü ile ilgili olan kurumlar asimilasyon merkezlerine dönüştürüldü. Buralarda dini eğitim adı altında AKP yandaşlığı çocuklara aşılanırken, Kürt çocukları Batı’daki kentlere ziyaret adı altında götürülerek Türk milliyetçiliği empoze edilmeye başlandı. Belediyelerimiz tarafından yoksul vatandaşlara sağlanan “gıda kartları” iptal edildi. Belediyelere bağlı öğrenci yurtları kayyumlar tarafından misafirhaneye dönüştürüldü. Anıtlar yerlerinden kaldırıldı. Bazı sağlık merkezleri kapatıldı. Hizmetleri durdurulan kadın merkezi binaları, AKP Kadın ve Gençlik kollarının kullanımına açıldı. Kadın merkezlerinin içeriği değiştirilerek, evlendirme dairesi ya da kuran kurslarına dönüştürüldü.”

Toplantıda konuşanlardan biri de geçen yıl görevden alınan Yenişehir Belediye Eş Başkanı Selim Kurbanoğlu’ydu. Kurbanoğlu, kayyumlarla 2019’da hesaplaşacaklarını belirterek; ”Halk çok memnun doğrudur, 2019’da biz sizinle görüşeceğiz. Halkın kimden memnun olduğunu göreceğiz. 1999’den beri yükselerek geliyoruz. 2014’te diyorlardı ‘Biz Diyarbakır alacağız’ Meğer böyle alacaklarmış. 2019’da herkes dersini alacak” diye konuştu.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG