Erişilebilirlik

Kavala Soruşturmasında 12 Kişi Serbest Kaldı, 1 Kişi Tutuklandı


Meltem Aslan, Turgut Tarhanlı, Betül Tanbay, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Asena Günal.
Meltem Aslan, Turgut Tarhanlı, Betül Tanbay, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Asena Günal.

Sivil toplum çalışmalarıyla tanınan işadamı Osman Kavala'nın süregiden soruşturması kapsamında cuma günü gözaltına alınan 14 kişiden 12'si serbest bırakılırken Yiğit Aksakoğlu tutuklandı.

Filiz Telek'in Adliye'deki işlemleri ise devam ediyor.

Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi olan Aksakoğlu, son dönemde Bernard van Leer Foundation'ın Türkiye Temsilcisi olarak çocuk ve ebeveynleri destekleyici projelerde ilgileniyordu.

Yedi kişi adli kontrol kararıyla serbest

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğü'nde ifadeleri alındıktan sonra İstanbul Adliye Sarayı'na sevk edilen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Tanbay Tüten, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yiğit Ali Ekmekçi, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Altınay, Anadolu Kültür AŞ Danışmanı Çiğdem Mater ve Anadolu Kültür AŞ'den Ayşegül Güzel ile 2013 yılında Mehmet Ali Alabora'nın yönettiği Mİ Minör adlı oyunun sosyal medya çalışmalarıyla ilgilenen Yusuf Cıvır adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Cuma günü İstanbul Emniyeti'nin açıkladığı listede ismi yer almayan ancak daha sonra gözaltına alınan Eski Anadolu Kültür A.Ş çalışanı Mine Özerden ise sorgusunun ardından Adliye sevk edilmeksizin salıverildi.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan isimlerden Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, ile Anadolu Kültür'den Asena Günal, Bora Sarı, Meltem Aslan Çelikkan ve TESEV Demokratikleşme Programı Eski Direktörü Hande Özhabeş daha önce serbest bırakılmışlardı.

Amerika'nın Sesi'nin aldığı bilgilere göre, Emniyet'teki sorgularda özellikle 2013 yılında gerçekleşen Gezi Olayları hakkında sorular yöneltildi.

İHD: “Mızrak çuvala sığmıyor”

Toplumun çeşitli kesimlerinden operasyona yönelik tepkiler artıyor. Dün TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik’in twitter üzerinden yaptığı, “Bilim insanlarımızın ülkemize dönüşünü konuştuğumuz bir dönemde güne çok sayıda gözaltı haberiyle uyanmak çok üzücü. Üzerinde yaşadığımız toprakların bereketini bilime çağlar boyu sığınak olmuş kültürümüze borçluyuz. Bunu inkar edersek asla ilerleyemeyiz” şeklindeki açıklamasından sonra İnsan Hakları Derneği de iktidarın seçim öncesi seçmeni konsolide etmek için böyle bir operasyona onay verdiğini ileri sürdü.

İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Siyasi iktidar kendi tabanını konsolide etmek için sürekli bir iç düşmana ihtiyaç duyuyor. İnsan hakları savunucuları iktidarın uygulamalarını eleştirdiği için sürekli düşmanlaştırılıyor. Ama işte mızrak çuvala sığmıyor. Hak savunuculuğu yapan insanları siz darbecilikle, hükümeti devirmeye teşvikle veya yasa dışı örgüt üyeliğiyle suçladığınız zaman bunun bir karşılığı yok. Çünkü kim hak ihlaline uğrarsa bu insanlar onların yanında yer almıştır. En son darbeden bu zamana kadar görüldüğü gibi muhafazakar kesimin karşı karşıya kaldığı hak ihlallerinde de yine insan hakları savunucuları onların yanında yer almıştır” dedi.

Tanrıkulu: “İktidar toplumsal muhalefeti sindirmek için elinden geleni yapıyor”

Gözaltına alınan kişilerin akıbetini takip eden CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu tür operasyonlarla toplumsal muhalefete gözdağı verilmek istendiği iddiasında.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, “Birisi ben Türkiye’ye nasıl çok kötülük yapmak istese ancak bunu yapabilirdi. Gezi’den 5 yıl sonra Türkiye’nin dünyaca en tanınmış hukuk profesörlerinden biri, dünya çapında bilinen matematik profesörü, iyi bilinen sivil toplum insanları hiçbir davetiye gönderilmemişken sabahın altısında gözaltına alınıyor. Bunun hukuk içinde bir açıklaması yok. Bu devletin iki yüzü var. Dışarıda başkası içerde başkası devreye giriyor. Eğer demokratikleşme perspektifi olsa hiç kimse böyle bir operasyona edemez. Bir yandan AB ile normalleşme süreci başlatacaklarını ima ediyorlar diğer yandan iyiden iyiye artan ekonomik krizin de itmesiyle büyümeye aday muhalefeti sindirme ve korkutmak için elinden geleni yapıyor. Gezi’nin üzerinden beş yıl geçti ama elimizde konuşma tapeleriniz var deniyor” dedi.

Af Örgütü: “Gözaltılar sivil topluma acımasız baskıların sürmekte olduğunun göstergesi”

Türkiye’deki hukuk ihlallerini izleyen Uluslararası Af Örgütü de dünkü operasyonun Türkiye’nin normalleşmeye başladığı algısını olumsuz etkilediğinin altını çiziyor.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner, “Gözaltına alınan akademisyenler ve aktivistlere yönelik absürt suçlamalar, yetkililerin bağımsız sivil topluma yönelik acımasız baskıları sürdürmekte ısrarcı olduğunun göstergesi. Bu durum, Temmuz’da olağanüstü halin sonlanmasıyla Türkiye’nin normalleşmeye başladığı yönündeki varsayımı yerle bir ediyor ve aslında Türkiye yetkililerinin en ufak bir muhalefete dahi tahammül edemediğini gösteriyor. Gözaltıların bir yıldan uzun süredir hakkında hiçbir iddianame bulunmaksızın tutuklu bulunan sivil toplum önderi Osman Kavala’yla ilişkilendirilmesi de ayrıca kaygı verici. Kavala ve gözaltına alınan sivil toplumcular derhal ve koşulsuz bir şekilde serbest bırakılmalıdır. Türkiye’deki bağımsız sivil topluma yönelik baskılar bir an önce sona ermelidir” dedi.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG