Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘benim hayalim, rüyamdır’ dediği Kanal İstanbul’un Çevre Etki Değerlendirme Raporu'na (ÇED) son şeklini vermek üzere bugün Ankara’da İnceleme ve Değerlendirme Kurulu toplantısı yapıldı.
Toplantıya katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı olumsuz yönde görüş bildirdi.
10 gün içinde son şekli verilecek ÇED raporu, daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulacak. Prosedüre göre, rapora gelen eleştiriler değerlendirildikten sonra nihai ÇED raporu hazırlanacak.
Hükümet, Kanal İstanbul’u hayata geçirmek konusunda kararlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Ulaştırma Bakanı: ‘‘1/100.000 ölçekli çevre düzenleme planının kesinleşmesini müteakip ihalesine çıkacağız’’
Bugünkü toplantıya katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul - ya da tam adıyla Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları [Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezler], Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri Dahil) - ihalesinin nihai ÇED raporunun ortaya çıkmasından sonra yapılacağını açıkladı.
Turhan, “Teknik çalışmaları tamamladık. ÇED çalışmalarında son aşamaya geldik. 1/100.000 ölçekli çevre düzenleme planının kesinleşmesini müteakip ihalesine çıkacağız’’ dedi.
Kanal İstanbul’un 75 milyar TL’ye mal olacağı öngörülüyor
Küçükçekmece Gölü’nden başlayıp, Şahintepe mahallesinden geçerek Sazlıdere baraj havzası boyunca devam edecek ve Terkos Gölü’nün doğusundan - Yeni İstanbul Havalimanı’nın yakınlarından - Karadeniz’e ulaşacak olan Kanal İstanbul’un uzunluğu 45,2 kilometre olacak.
20 metre derinliğinde, 250 ila 1000 genişliğinde olacak kanaldan dört yıl sürecek hafriyat ve kazı çalışmalarında 1,5 milyar metreküp taş ve toprak çıkacağı hesaplanıyor.
Bu hattan çıkarılacak hafriyatla Marmara Denizi ve Karadeniz kıyılarına konteyner limanı ve yine Karadeniz kıyısına lojistik alan yapılması planlanıyor.
Yalnızca Karadeniz kıyısına rekreasyon ve lojistik alan için toplam 54 milyon 605 bin 865 metrekare dolgu yapılacak.
7 yıl sürecek Kanal İstanbul inşaatının toplam yatırım miktarı da güncellendi. 2017 yılında 60 milyar TL olarak hesaplanan Kanal İstanbul yatırım bedeli 75 milyar TL’ye yükseltildi.
Ulaştırma Bakanı Kasım ayında Hürriyet gazetesine verdiği röportajda “Çinliler de ilgileniyor ama en çok ilgili olan Benelüks ülkeleri’’ demişti.
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu: ‘‘Bu projeyi kuvvetle reddediyoruz’’
Toplantıyla aynı saatlerde Kanal İstanbul’un yapımına karşı çıkan TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu da Mimarlar Odası’nın İstanbul’daki binasında görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.
Kurul tarafından yapılan açıklamada ‘‘Bugün İstanbul, içme suyunun %70’ini başka illerden karşılamak zorunda bırakılmış bir şehir iken ve Cumhurbaşkanı Erdoğan daha yeni ‘İstanbul susuzluğa doğru yürüyor’ demişken, mevcut su kaynaklarımızın yok edilmesi söz konusu bile olamaz. Kuzey ormanlarını, meraları, tarım alanlarını, tüm hassas ekosistemleri yok edecek bu proje savunulamaz. Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini arttıran bu projeyi kabul etmiyoruz. Kentin tüm kuzey bölgesini ve hassas ekosistemlerini, kentsel, arkeolojik ve doğal sit alanlarını baskısı altına alacak bu projeyi kuvvetle reddediyoruz’’ dendi.
Akçelik: ‘‘Kanal İstanbul yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisi’’
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, Kanal İstanbul’un yalnız İstanbul’a zarar vermeyeceği Marmara Denizi ile Karadeniz’e de ciddi tehdit oluşturacağı görüşünü dile getirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Akçelik, ‘‘Kanal İstanbul bize göre, tam anlamıyla coğrafi, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel kısacası yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisi. Üstelik sadece İstanbul için değil; Trakya, Marmara ve Karadeniz için telafisi imkansız tahribatlar yaratması yaratacak bir proje. Derhal vazgeçilmeli ve gündemden düşürülmelidir. Bu projeyle birlikte İstanbul’un 24-25 günlük su ihtiyacını sağlayan Sazlıdere Barajı yok edilecek. Kanaldan çıkacak hafriyatın Karadeniz kıyısında kıyı dolgusu yapılarak bertaraf edilmesi planlanıyor. Ağır sediment içeren, bu kadar büyük bir kıyı dolgusu Karadeniz ekosistemine ciddi zararlar verecektir. Karadeniz’e giren tatlı suların fazlalığı nedeniyle Karadeniz (6 cm ile 1 m arasında) Marmara’ya göre yüksekte kalmaktadır. Yükseklik farkı nedeniyle kanala sadece Karadeniz suyu dolacağından açıldığı andan itibaren ikinci bir jet akıntı ile Karadeniz, hızlı bir şekilde Marmara’ya boşalacak, buradaki tuz dengesi bozularak, ekosistem ciddi olarak etkilenecektir. Zaten oksijen seviyesi sıfıra yakın olan Marmara’da oksijen tükenerek canlı hayatı tamamen sona erecektir’’ dedi.
Atlar: ‘‘Kanal İstanbul apaçık bir emlak, gayrimenkul ve arazi geliştirme projesidir’’
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar ise Kanal İstanbul’un kentin ihtiyaçlarının aleyhinde olduğunu söylerken ÇED raporlarının da artık bir denetim vazifesi görmediğinin altını çizdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Atlar, ‘‘İstanbul kesinlikle bir ulaşım veya şehircilik projesi olamaz. Kanal İstanbul apaçık bir emlak, gayrimenkul ve arazi geliştirme projesidir. ÇED süreci maalesef burada bir dayatma, meşrulaştırma aygıtı olarak kullanılıyor. Zira son yıllarda hazırlanan ÇED raporları hiçbir zaman bir projeyi reddetmiyor. Bunun nedenini anlamak için ÇED değerlendirmesi, bu ÇED raporlarını kim hazırlıyor ona bakmak gerek. Bu raporlar Şehir Plancıları Odası veya denetimden sorumlu bir kurum tarafından hazırlanmıyor. Bu raporlar şirketler tarafından hazırlanıyor. Projeleri kamuoyu nezdinde meşru hale getiren bu raporları hazırlayan şirketler ile kurum arasında müşteri ilişkisi var’’ dedi.
İmamoğlu: ‘‘İstanbul’a ihanetleri yüzle çarp, Kanal İstanbul o’’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Kanal İstanbul’un binlerce yıllık tarihi olan kente ihanet olacağı kanısında.
Çarşamba günü Habertürk’te bir programa katılan İmamoğlu, ‘‘Deprem kuşağına ada yapmak. Bu olacak iş değil. İstanbul’umuz dünya harikası bir yer. Çölde bir şehirde bahsetmiyorum. Dubai çölde bir şehir, burası orası değil. Bu şehrin geleceği ile oynamayın. ‘İstanbul’a ihanet ettik’ diyorlar. Bütün ihanetleri bir kenara koy, bütün ihanetleri yüzle çarp, işte o Kanal İstanbul. 50 bin çürük binadan bahsediyoruz. Kanal İstanbul öncelik olamaz. Milyonlarca ağaç kesilecek. İstanbul’daki tarım alanlarının yüzde 13,5’u yok oluyor. Küçükçekmece Gölü bir geçiş hattı oluyor. Sazlıdere barajı yok olacak’’ dedi.
Erdoğan: ‘‘Kim ne derse desin Kanal İstanbul’u yapacağız’’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Turkuvaz Grubu’nun 16 Nisan 2016’da düzenlediği Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı’nda yaptığı konuşmada “Kanal İstanbul yapıldığı anda Kanal İstanbul'un her iki tarafında gerçekten İstanbul'un şanına yakışır konutlarla, Kanal İstanbul'un farklılık arz etmesi gerekiyor. Buna da hep ‘olur mu canım’ diyenler çıktı. Arkadaşlar, Kanal İstanbul olacak. Kanal İstanbul'u yapacağız. Kim ne derse desin yapacağız” demişti.
