Erişilebilirlik

Kadın Haklarında 'Nafaka' Başlığında Geriye Gidiş mi?


İstanbul’daki seçim sonrasında TBMM gündeminde olması planlanan yasa taslağı paketinde “nafaka düzenlemesi” de bulunması kadın hakları açısından geriye gidiş endişesine yol açıyor ve bu durumun hak kaybına yol açmaması için siyasetçilere çağrı yapılıyor.

İktidar ve muhalefet cephesi için kritik öneme sahip 23 Haziran’daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi dolayısıyla tatilde bulunan TBMM’de yaz döneminde hareketli günler yaşanması söz konusu. Eğer AKP, TBMM’deki sandalye çoğunluğuyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Yargı Reformu Strateji Belgesi”nde yer verdiği yargı alanına ilişkin düzenlemeleri 1 Ekim sonrasındaki yeni yasama yılına erteleme kararı almazsa yaz ayları tartışmalara sahne olacak. Bunlardan ilki, kadın haklarıyla ilgili son yıllarda yasal düzenlemelerde kazanılmış haklarda kayıplar yaşanması dolayısıyla “nafaka düzenlemesi” ile ilgili tartışma görülüyor.

TBMM’de şekillenecek “nafaka düzenlemesi” dolayısıyla son olarak kadın hakları örgütleri girişimiyle Türkiye’nin farklı alanlarında öncü 100 kadın imzasıyla kampanya başlatıldı. Nafaka hakkına dokunulmamasına çağrı metnine sanat camiasından Zuhal Olcay, Leman Sam, Müjde Ar, Aylin Aslım, Özge Özpirinçci gibi isimler, edebiyat dünyasından Latife Tekin, Oya Baydar, Buket Uzuner gibi kalemler yanı sıra karikatüristler, iş insanları, Şengül Hablemitoğlu, Feride Acar, Yakın Ertürk gibi akademisyenler imza attı.

Çağrı metninde, siyasetçilere kazanılmış kadın haklarına saygı duyulması için seslenildi ve nafakayı herhangi bir şekilde sınırlandırma girişimlerinden vazgeçilmesi talep edildi. Metinde, “Kadına ödenen yoksulluk nafakasının süreli hale getirilmesi ve çeşitli kriterlerle sınırlanmasına yönelik taleplerin yükselişini büyük bir kaygıyla takip etmekteyiz. Biz aşağıda imzası olanlar, nafaka hakkına itiraz edenlerin; ayrıca çocukların velayeti, yasal mal rejimi, kadının boşanma ve miras hakkı, kadını şiddetten koruyan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi’ne karşı yürüttükleri kampanyaları da kaygı ile izliyoruz. Tüm devlet otoritelerini ve siyasetçileri, kadınların kazanılmış haklarına saygı duymaya davet ediyoruz. Özellikle tek seçenek olarak evlilik sunulduğu için meslek sahibi olamamış veya meslek sahibi olsa dahi çalışmasına izin verilmediği ve/veya evin tüm yükü üzerine bırakıldığı için mesleğini icra edememiş kadınların bir nebze de olsa hayata tutunmasına olanak veren yoksulluk nafakasını şu ya da bu biçimde sınırlama girişimlerinden uzak durmaya çağırıyoruz” denildi. Çağrı metninde, boşandıktan sonra çocuk bakımıyla ilgilenmek durumunda kaldığı için de iş sıkıntısı yaşadığı vurgulanan kadınlara dikkat çekilerek, “‘Ev kadını’ olarak evlilik yaşamı boyunca eş, çocuk, hasta ve yaşlıların bakımı ile uğraşmak durumunda bırakılan bu kadınlardan, boşandıkları anda mucizevi bir şekilde geçinmelerine yetecek ücretlerde işler bulmaları beklenmektedir. Devletin ücretsiz, kaliteli ve güvenilir kreş hizmetleri sağlamadığı koşullarda, çocuklara kimin bakacağından, bakıcının ya da kreşin ücretini kimin ödeyeceğinden kimse söz etmemektedir” ifadeleri kullanıldı.

İnternet aracılığıyla imzalanması için herkese açık çağrı metninde her geçen dakika destek veren imzacı sayısı hızla artarken, sosyal paylaşım sitesi Twitter aracılığıyla da kadınlar TBMM üzerinde baskı oluşturmak için seslerini yükseltiyor. Konuya dikkat çekmek amacıyla Twitter’da Nakafa Hikayesi hesabı da oluşturuldu. Kampanya metnine ise https://docs.google.com/forms/d/1557oagK1u71mKvF69UJMi8fF0Hms5kcbVXBK97doOMk/viewform?ts=5d00cb23&edit_requested=true adresinden ulaşılabiliyor.

Nafaka hakkı yerine kadınlara iş bulunacağı iddiası inandırıcı mı?

Kampanyayı başlatan imzacılardan birisi de Türkiye’nin sayılı emek örgütlerinden DİSK’in Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çerkezoğlu, iktidar cephesi AKP’nin hayata geçirmeyi planladığı taslak yasal düzenlemede iddia ettiği üzere kadınlara iş bulunmasında zorluğa dikkat çekti. Türkiye’de kadın istihdamı denildiğinde en fazla yüzde 30’luk bir orandan söz edildiğini anımsatan Çerkezoğlu, “Türkiye’de kadınlar zaten son derece zor koşullarda yaşıyor ve çalışabiliyor iken şimdi sahip kazanılmış hakkını yok etmeye dönük hamle karşımızda. Kadın işsizliği ürkütücü boyutlarda mevcut durumda. Ve şimdi erkeklerce nafaka ödenmemesini sağlamak için devlet eliyle kadınlara iş bulunacağı ve böylece nafaka gelirine ihtiyacı olmayacağı öne sürülüyor. Oysa çalışma hayatındaki kadınlar dahi çok ciddi şekilde ayrımcılığa maruz kalıyor ve daha düşük ücretleri kabul ederek çalışıyorlar. Her geçen gün zaten emeğiyle geçinenler, toplam değerden daha az pay alırken, bu durum kadınlar ve dar gelirliler aleyhine derinleşiyor. Kadın yoksulluğu daha da artıyor” dedi. Dolayısıyla Çerkezoğlu’na göre; kadınlara nafaka hakkı sağlanması yerine iş bulunacağı ve kadınlara iş olanakları yaratılacağı iddiasını hayata geçirmek oldukça güç.

Öte yandan Türkiye’de “çocuk işçiliği” meselesini kara bir tablo olarak vurgulayan Çerkeçoğlu, nafaka hakkı ortadan kaldırıldığında kendine ve çocuklarına bakmakta zorlanacak anneler dolayısıyla çocukları daha da olumsuz etkileyecek bir etki yaratılacağını işaret etti.

Hukukçu Sarıhan: “Kadın şiddet görse de boşanamayacak”

Cumhuriyet Kadınları Derneği kurucularından Avukat ve eski milletvekili Şenal Sarıhan da, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, henüz AKP’nin TBMM’deki yasalaştırma sürecinde taslaktan değişiklikler yapıp yapmayacağını bilmediklerini hatırlattı. Ancak bugüne değin kadın hakları aleyhine eğilimde artış gözlediklerini belirten Sarıhan, “(AKP) Meclis’te geri adım atmak zorunda hissedecekler mi kendilerini bilemiyoruz. Şu anda sundukları gibi metni eğer parlamentodan geçirecek olurlarsa kadın hakları bağlamında kazanılmış nafakayla ilgili tüm haklar kaybedilecek” tespitini aktardı.

Türkiye’de boşanma davalarına bakıldığında kadınlar tarafından ancak ekonomik olarak ayakta durabileceklerine inandıklarında dava açılabildiğini kaydeden Sarıhan, “Eğer nafaka hakkı kaybedilirse kadınlar evli kalmaya zorlanmış olacak. Eğer şiddet görünüyorsa aile içi şiddete katlanmak zorunda hissedecek. Çünkü ekonomik olarak yaşamını sürdürebileceğine inanmayacak. Boşanmayla birlikte ekonomik katkıyla kadınlar ihtiyaç duyuyorlar. Evlilik boyunca kadın emeği ev içerisinde görünmez hale getiriliyor. Kadınlar evlilikleri için işlerini terk etmiş oluyorlar dolayısıyla boşandıkları zaman kolayca iş dünyasına geri dönüş yapmakta çok zorlanıyor. Dolayısıyla nafaka düzenlemesinde geriye gidiş kadınlara yapılacak önemli bir kötülük olacaktır. Yasa zaten bugünkü haliyle olumlu bir işleyişe sahip durumda” diye konuştu.

Nafaka hakkına sahip çıkmak için ilk 100 imzacı kimler oldu?

Arzum Onan (Oyuncu), Aslı Tohumcu (Yazar), Ayça Damgacı (Oyuncu), Aylin Aslım (Müzisyen/Besteci), Aylin Nazlıaka (İş İnsanı/Eski Milletvekili), Arzu Çerkezoğlu (DİSK Genel Başkanı), Aysel Çelikel (Hukukçu/Eski Adalet Bakanı), Ayşe Sözeri Cemal (İş İnsanı), Ayşe Sucu (Gazeteci/Yazar), Ayşegül Tözeren (Edebiyat Eleştirmeni), Ayşenur Arslan (Gazeteci), Bahar Çuhadar (Gazeteci/Yazar), Banu Güven (Gazeteci), Banu Yelkovan (Gazeteci/Spor Yorumcusu), Birhan Keskin (Şair), Binnaz Toprak (Akademisyen/Eski Milletvekili), Buket Uzuner (Yazar), Burcu Karakaş (Gazeteci), Büşra Sanay (Gazeteci/Haber Spikeri), Candan Yıldız (Gazeteci), Ceren Moray (Oyuncu), Deniz Durukan (Şair/Yazar) Deniz Türkali (Oyuncu/Müzisyen) Ece Temelkuran (Gazeteci/Yazar), Elif Ilgaz (Gazeteci) Fatma Akdokur (Akademisyen), Fatma Bostan Ünsal (Akademisyen/Aktivist), Feride Acar (Akademisyen/GREVIO Eski Başkanı - CEDAW Komitesi Eski Başkanı), Feyhan Güver (Karikatürist), Figen Şakacı (Gazeteci/Yazar), Füsun Demirel (Oyuncu/Yönetmen), Gaye Boralıoğlu (Yazar), Gaye Erbatur (Akademisyen/Eski Milletvekili) Gencay Gürün (Eski Milletvekili/Tiyatro Yazarı), Gila Benmayor (Gazeteci), Gül Abus Semerci (Senarist/Yazar/Oyuncu), Gülay Batur (Karikatürist), Hatice Meryem (Yazar), Hazal Kaya (Oyuncu), Hidayet Şefkatli Tuksal (Yazar/Akademisyen), Işılay Saygın (Eski Milletvekili/Eski Devlet Bakanı), Işıl Özgentürk (Senarist/Yazar), İlkay Akkaya (Müzisyen), İlke Kodal (Balerin), Jale Özgentürk (Gazeteci/Yazar), Kezban Hatemi (Hukukçu), Lale Orta (Hakem), Latife Tekin (Yazar), Leman Sam (Müzisyen), Leyla Selen Uçer (Oyuncu), Mehveş Evin (Gazeteci), Melda Onur (Gazeteci/ Eski Milletvekili), Melis Alphan (Gazeteci), Meral Tamer (Gazeteci/Yazar), Mualla Kavuncu (Akademisyen), Müjde Ar (Oyuncu), Nalan Kuruçim (Oyuncu), Nazan Kesal (Oyuncu), Necla Arat (Felsefeci), Necla Zarakol (İş İnsanı), Neslihan Akbulut Arıkan (Antropolog/Akademisyen), Nesrin Nas (Eski Milletvekili/Anavatan Partisi Eski Genel Başkanı), Nevşin Mengü (Gazeteci), Nilay Yılmaz (Spor Yazarı), Nilhan Antitoros (Hukukçu/ İş İnsanı), Nilüfer Açıkalın (Oyuncu/Yazar), Nur Ger (İş İnsanı/ TÜRKONFED YK Üyesi/Yanındayız YK Başkanı), Nurcan Akad (Gazeteci), Oya Baydar (Sosyolog/Yazar), Önay Alpago (Hukukçu/Eski Devlet Bakanı), Özge Özpirinçci (Oyuncu), Özlem Yüzak (Gazeteci), Pelin Esmer (Yönetmen) Pınar Öğünç (Gazeteci/Yazar), Ruhat Mengi (Gazeteci/Yazar), Rümeysa Çamdereli (Müzisyen/Aktivist), Selin Şekerci (Oyuncu), Sema Kaygusuz (Yazar), Sena Kaleli (İş İnsanı/Eski Milletvekili), Seray Şahiner (Yazar), Serfiraz Ergun (Gazeteci), Sıla Türköne (Sosyolog), Şebnem Sönmez (Oyuncu), Şenal Sarıhan (Hukukçu/Eski Milletvekili), Şengül Hablemitoğlu (Akademisyen/Yazar), Şirin Payzın (Gazeteci), Tilbe Saran (Oyuncu), Türkan Miçooğulları (Kimyager/ Eski Milletvekili), Ufuk Tarhan (Fütürist/Ekonomist), Ümit Boyner (İş İnsanı/ TÜSİAD Eski Başkanı), Yakın Ertürk (Sosyolog/ BM Kadına Yönelik Şiddet Eski Özel Raportörü), Yasemin Göksu (Müzisyen), Yaşar Seyman (Yazar/BASİSEN Ankara ve İç Anadolu Eski Bölge Başkanı), Yazgülü Aldoğan (Gazeteci/Yazar), Yıldız Ramazanoğlu (Yazar), Zeynep Altıok Akatlı (Yazar/Eski Milletvekili), Zeynep Göğüş (Gazeteci/Yazar), Zeynep Oral (Gazeteci/Yazar), Zeynep Tanbay (Dansçı/Koreograf) ve Zuhal Olcay (Oyuncu).

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG