Erişilebilirlik

Johnson'ın Planı AB'yi İkna Etmedi


AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson

İngiltere'nin AB'den 31 Ekim'de ayrılacağı boşanma tarihinden önce, Başbakan Boris Johnson'ın Avrupa Komisyonu'na sunduğu, müzakerelerin tıkanmasına neden olan İrlanda sınırını da içeren yeni çözüm planı, AB yönetimini ikna etmeye yetmedi. AB Konseyi ve Parlamentosu, Perşembe günü yeni öneri karşısında resmi konumunu belirleyerek, "bu aşamada, İngiliz önerisinin yeni müzakerelerin başlaması için yeterli olmadığını" açıkladı.

Johnson'ın önerisini değerlendiren 27 üye ülke büyükelçileri, önerinin yeni müzakereleri başlatmaya yetmeyeceği sonucuna vardı. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, İrlanda Başbakanı Leo Varadkar ve Boris Johnson ile yaptığı telefon görüşmelerinin ardından, "Johnson'ın önerisine ikna olmadıklarını" söyledi.

Olası bir uzlaşma metnini onaylayacak kurumlardan Avrupa Parlamentosu da, Londra'nın "son çözüm önerisi" olarak sunduğu planı reddetti. AP adına müzakereleri izleyen Brexit Yönlendirme Komitesi Başkanı, Belçikalı politikacı Guy Verhofstadt, "önerinin bu haliyle bir anlaşmanın temelini oluşturmadığını" açıkladı. Verhofstadt, "Verilen garantilerin, İrlanda'nın ihtiyacı olan garantiler olduğu konusunda emin değiliz" dedi.

AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Johnson'ı, Çarşamba günü telefonla aradı. Juncker, özellikle "tüm mallar için düzenlemelerin tam olarak uyumlaştırılması ve Büyük Britanya'dan Kuzey İrlanda'ya giren malların kontrolünün tam olarak düzenlenmesi konusunda olumlu ilerleme kaydettiklerini" belirtti.

Juncker, Boris Johnson'a, "Ama önümüzdeki günlerde, özellikle İrlanda sınırında oluşturulacak backstop'ların (güvenlik ağı) yönetimi gibi, üzerinde ek çalışma gerektiren bazı problemli noktalar var. Güvenlik ağının tüm hedeflerini karşılayan, yasal ve operasyonel, fiziki bir duvar oluşturmayan, Kuzey-Güney arasındaki işbirliğini, ada ekonomisini, AB tek pazarını ve İrlanda'nın bu pazar içindeki yerini koruyan bir çözüme sahip olmalıyız" yanıtını verdi.

AB adına müzakereleri sürdüren Fransız komiser Michel Barnier de, Johnson'ı aynı ihtiyatlı yaklaşımla yanıtladı. Barnier de, " “İlerleme var, ancak dürüst olmak gerekirse, güvenlik ağının üç hedefine ulaşmak için yapılması gereken daha çok iş var. Bunlar, sınırların olmaması, İrlanda ekonomisinin korunması ve tek pazarın korunması, yani tüketicileri, vatandaşları ve işletmeleri tek pazarda korumak için gerekli önlemlerin alınması" dedi.

Bu krizden en çok etkilenen taraf olan İrlanda Cumhuriyeti'nin Başbakanı Leo Varadkar da, "Londra'nın tüm koşulları tamamen yerine getirmediğini" söyledi.

Johnson'ın planı

İngiliz Başbakanı Johnson, AB'ye 4 yıllık yenilenebilir bir düzenleme önerdi. Bu plana göre, Kuzey İrlanda, tıpkı İngiltere'nin tümü gibi, AB gümrük birliğini terk edecek, ancak tüm İrlanda'ya yayılacak bir "düzenleme bölgesi" ile, ürün değişiminde AB kurallarını uygulamaya devam edecek. Bu "düzenleme bölgesi" 4 yıllığına oluşturulacak. Düzenleme 4 yılda bir Kuzey İrlanda Meclisi ve hükümetinin onayına sunulacak. Elbette Johnson'ın önerisini, İngiliz parlamentosu ve Kuzey İrlanda hükümetinin de detseklemesi gerekecek.

Ancak diplomatlar, yeni öneride iki konunun çok büyük sorun taşıdığını dile getiriyor. İki İrlanda arasında yapılaması gereken gümrük kontrolleri ile ilgili detaylar; bu uygulama fiziki bir sınırı yeniden gündeme getirir mi? Bundan nasıl kaçınılması gerekir; AB bu konuda netlik istiyor. AB'nin geçmek istemediği bir diğer kırmızı çizgi ise, Belfast'a 4 yıl sonra veto etme hakkının verilmesi.

Robert Schuman Vakfı uzmanlarından Eric Maurice, "Bunun her dört yılda bir anlaşmanın yeniden sorgulama konusu olmasının yolunu açacağını ve AB'nin böyle bir durumu kabul etmesinin zor olduğunu" dile getiriyor.

Bu durumda, 17-18 Ekim'de bir araya gelecek üye ülke liderleri, Londra ile müzakereleri bu temelde kabul edip etmemeye karar verecek.

Özetle Theresa May'in AB ile vardığı anlaşmayı İngiliz Parlamentosu reddetti, Johnson'ın İngiliz parlamentosu tarafından desteklenen önerisini ise AB'nin reddetme tehlikesi var.

İki aşamalı karar 11 ve 18 Ekim'de

Barnier'nin ekibi, Johnson'ın temsilcisi David Frost ile 11 Ekim'e kadar öneriyi müzakere etmeye devam edecek. Bu tarihte, ya iki tarafın pozisyonu birbirine yaklaşacak, ya da gereğinin yapılması için düğmeye basılacak. Eğer uzlaşma olmazsa, liderler 17-18 Ekim'de Brüksel'de yapacakları toplantıda "No deal" yani anlaşmasız ayrılık için düğmeye basacak.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG