Erişilebilirlik

İzmir’de Coşkulu 8 Mart Kutlaması


8 Mart Dünya Kadınlar Günü, İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde coşkulu bir kalabalık tarafından şenlik havasında kutlandı. İzmir Kadın Platformu’nun düzenlediği etkinliğe LGBTİ+ bireyler de katıldı. “Güvenceli İş, Şiddetsiz Yaşam ve Eşitlik İçin Aşağı Bakmayacağız” pankartının arkasında toplanan kalabalık, ÖSYM binası önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi’nin önüne kadar yürüdü.

İzmir’de Coşkulu 8 Mart Kutlaması
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:19 0:00

Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı ancak müdahalede bulunmadığı yürüyüşte, kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti kınayan sloganlar atıldı, dövizler taşındı. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını isteyen kadınlar, “Faşizme inat, yaşasın 8 Mart”, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin cop, inadına isyan, inadına özgürlük”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Susma haykır, eşcinseller vardır”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı.

“Milyonlarca kadın işsizler ordusuna katılmış durumda”

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’ın da katıldığı etkinlikte, basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe olarak okundu. Corona virüsü salgınının ve ekonomik zorlukların kadınların hayatını daha da zorlaştırdığı belirtilen açıklamada, "Kısa çalışma, ücretsiz izin uygulaması, evden çalışma ve hatta işten atmada ilk akla gelen biz kadınlar olduk. Pandeminin ekonomik olarak en çok vurduğu sektörlerde çalışan milyonlarca kadın daha şimdiden işsizler ordusuna katılmış durumda. İşini kaybetmeme kaygısı ve bunu kullanan patronlar, kadın işçiler üzerindeki baskıyı da sömürüyü de alabildiğine artırdı. Kod-29 kötü çalışma koşullarına mahkum etmenin sopasına dönüştü" denildi.

“İstanbul Sözleşmesi tartışılamaz”

Kayyum uygulamalarının, LGBTİ+ bireylere yönelik nefret söylemlerinin eleştirildiği basın açıklamasında, “Biz kadınlar, geleceğimizi iktidarın vaatlerine bırakamayız. İstanbul Sözleşmesi tartışılamaz! Sözleşme koşulsuz şartsız uygulansın" ifadesi kullanıldı.

Mücadeleyi büyütme çağrısı yapan kadınlar, her kadına güvenceli iş sağlanmasını, eşit işe eşit ücret verilmesini, işyerlerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyecek düzenlemeler yapılmasını istedi. Salgın ortamında işverenlerin işçi çıkarmak için kullandıkları Kod-29’un en fazla kadınları etkilediğini vurgulayan kadınlar, bu uygulamanın kaldırılması talebini dile getirdi.

“Kadınların korunmasının önündeki engeller kaldırılsın”

Kadınlara yönelik şiddet suçlarında iyi hal indiriminin kaldırılmasını isteyen kadınlar, diğer taleplerini de şöyle sıraladı. “Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler acilen yapılsın. Göçmen kadınlar ve çocuklar için nefret dilinden uzak insanca bir yaşam ortamı sağlansın. Yeterli sayıda ve kadınların yönetiminde olan, kamu tarafından finanse edilen kadın sığınma evi açılsın. Kadınların korunmasının önündeki tüm bürokratik ve fiili engeller kaldırılsın. Bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınsın. 7/24 açık, ana dilde hizmet veren kreşler açılsın, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılsın.”

Kadınların dans gösterisi ve konserine de sahne olan etkinlik olaysız sona erdi.

STÜDYO VOA

Blinken: ''İsrail'in Refah'ta sivilleri korumaya yönelik inandırıcı bir planı yok'' - 13 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:19 0:00
XS
SM
MD
LG