Erişilebilirlik

İstanbul’da Hayata Destek Evi


İstanbul’da Hayata Destek Evi
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:56 0:00

Afetlerdenetkilenen toplulukların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan Hayata Destek Derneği, 2005 yılından bu yana kırılgan toplumların hayatına destek olmak için faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 250 kişilik ekibiyle Türkiye’nin 7 ilinde çalışmalarda bulunan derneğin odağında, tarımda mevsimlik çocuk işçiliğiyle mücadele, sivil toplumun güçlendirilmesi ve Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin temel hak ve ihtiyaçlara erişimi gibi faaliyetler yer alıyor.

Öncelikli olarak mülteci aileler ve çocuklarına hitap etmeyi hedefleyen derneğin programında, acil ihtiyaçlara cevap verme, psiko-sosyal destek sağlama, belirli kurs ve eğitimler yer alıyor. Program kapsamında yürütülecek etkinliklerde yeni ve eski komşuların birbirleriyle kaynaşması, böylece mültecilerle ev sahibi nüfusun sosyal uyumuna katkı sağlanması da amaçlanıyor.

Hayata Destek Derneği’nin 2012 yılından bu yana sürdürdüğü Mülteci Destek Programı’nın en önemli projelerinden biri de Hayata Destek Evleri adı verilen toplum merkezleri. Bu merkezlerden biri 2016 yılından bu yana İstanbul Küçükçekmece’de hizmet veriyor.

İstanbul Hayat Destek Evi’nde takı tasarımı, el becerilerini geliştirme, dil öğrenme, ebru sanatı gibi birçok faaliyet yürütülüyor. Mülteci nüfusun güçlendirilmesi hedefini odağına alan merkez Türkler ve Suriyeliler'i de ortak etkinliklerde buluşturuyor. Merkeze gelen katılımcılar birlikte çalışma yaparken çocukları da el becerilerini geliştirme etkinliklerinde bir araya geliyor.

Tarım işçisi çocuklar için de çalışıyor

Hayata Destek Derneği İstanbul Saha Koordinatörü Elif Türkmen Elbirler, merkezin faaliyetlerini şöyle anlattı:

“Hayata Destek Derneği afetten etkilenen topluluklara hizmet vermek için kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu. Tabii ki bugün afet kapsamına hem doğal afetler hem de insan kaynaklı afetler eklenmiş durumda. Bu derneğin oldukça güzel bir hikayesi var. Hayata Destek, halihazırda bu alanda gönüllü faaliyetler yürüten ve bu faaliyetler sırasında yolları kesişmiş beş kadın tarafından kurulmuş. Özellikle yaşanan mülteci krizi sonrası Birleşmiş Milletler tarafından mülteci krizinin de afetler kapsamında değerlendirilmesiyle yoğunluklu olarak mülteci destek programımız kapsamında mültecilerle çalışmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra çocuk işçiliği, özellikle mevsimlik tarımdaki çocuk işçiliği kapsamında ve bireysel temelli koruma programımız kapsamında bireysel olarak da ihtiyaç sahiplerine destek ulaştırmaya devam ediyoruz. Aynı zamanda doğal temelli afetler kapsamında da kapasite geliştirme eğitimlerimiz devam ediyor. Türkiye’de tek bir ilde değil birkaç ilde faaliyet gösteriyoruz. Urfa, Diyarbakır, Mardin, Hatay, Adana ve İstanbul’da ‘Hayata Destek’ evlerimizle birlikte bireylere ulaşmaya çalışıyoruz.”

Dil eğitiminden takı tasarımına

Mültecilerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde öncelikli olarak örgütlendiklerini ve faaliyet noktalarını seçtiklerini belirten Elif Türkmen Elbirler, İstanbul Küçükçekmece’de faaliyet göstermelerinin sebebinin de bu olduğunu söyledi. Elbirler, ihtiyaç sahiplerine yürüme mesafesinde olmaya özen gösterdiklerini kaydetti. Mültecilere destek kapsamında birçok faaliyet yürüttüklerini ifade eden Elif Türkmen Elbirler, bu faaliyetleri katılımcı gruplarla birlikte planladıklarını belirtti. Bu faaliyetlerin başında dil becerilerini geliştirme programları olduğunu anlatan Elbirler, el becerileri, kişisel ve mesleki becerileri geliştirme kapsamında birçok faaliyet yürüttüklerini anlattı. Hayata Destek Saha Koordinatörü Elif Türkmen Elbirler, faaliyetlerini birlikte yürüttükleri grupların istekleri doğrultusunda oluşan farklı programların yapılması için de her türlü yardımı sağladıklarını dile getirdi.

Elbirler, “Hayata Destek Evlerimizde sadece Suriyeli mültecilere yönelik değil Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımızla komşularımızla birlikte de faaliyetler yürütüyoruz. Çünkü bizim için kültürel entegrasyon ve sosyal uyumun sağlanması da çok önemli. Bu sadece Suriyelilerin Türkiyelilere uyumu değil, aynı zamanda Türk vatandaşlarının Suriyelilere uyumunu da destekleyen bir başlık. Çünkü aynı güneşin altındayız ve ortak olan çok fazla noktamız var. Bazen bunları birlikte tekrar hatırlamaya ihtiyacımız olabiliyor. Biz de bunu hatırlatma noktasında, o güvenli ve sosyal ortamı yaratarak hem mültecilere hem komşularımıza ortak faaliyetler sunabiliyoruz. Bunun dışında, bireysel temelli koruma programımız kapsamında daha ağırlıklı olarak Suriyeli mültecilere temel haklara ve hizmetlere erişim noktasında hem bilgilendirme oturumları düzenliyoruz hem de ihtiyaç dahilinde yönlendirme, refakat, tercüme desteği verilmesi konusunda yardımcı oluyoruz. Öte yandan geçim kaynakları konusunda da birçok proje yürütüyoruz. Türkiye’de altıncı yılınıdolduran ve artık burada yaşamaya karar vermiş birçok Suriyeli aile var. Bunların çocukları okula kayıt olmaya başladılar ve eğitim hizmetlerini sürdürüyorlar. Bu ailelere yasal süreçlere bağlı olarak iş bulma süreçlerinde yardımcı olmaya ve çalışma izni almaları konusunda danışmanlık hizmeti vermeye çalışıyoruz. Burada belirtmeliyim ki yürüttüğümüz tüm bu faaliyetleri, konu eğer eğitim ile ilgiliyse Milli Eğitim Bakanlığı ve il müdürlükleri ileeğer konu daha kritik ve hassas durumlarla ilgiliyse mutlaka Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile sağlıkla ilgiliyse halk sağlığı müdürlükleriyle koordineli bir şekilde yürütüyoruz. Çünkü biz aslında bir ışık yakıyoruz, o ışığın devamında atılması gereken adımlar, yasal süreçler varsa ve yapabildiğimizin dışındaysa mutlaka bu süreci ilgili kurumlara devrediyoruz” dedi.

Rakka’dan Küçükçekmece’ye

Rakka kentinden 2015 yılında eşi ve bir çocuğuyla birlikte Türkiye’ye sığınan Fatma Al Mitli, Suriyeli bir resim öğretmeni. Ailesinin kendisinden önce Türkiye’ye geldiğini söyleyen Fatma, Hayata Destek Derneği’ni de yakınlarından duyduğunu söylüyor. Hayata Destek Evi’nde kalıp çıkarma eğitimine katılan Suriyeli sığınmacı Fatma, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’ye 2015 yılında geldim. Suriye’de resim öğretmeniydim. Ailem benden önce Türkiye’ye geldiği için onlar bu merkezden haberdardı ve bana burada kişisel gelişim eğitimi verildiğini söylediler. Ben de buraya başvurdum ve kalıp çıkarma eğitimi aldım. Resim öğretmeni olduğum için çizim ve kalıp hazırlamak benim için daha kolay oldu. Burası bana çok yardımcı oldu. Kursu tamamladıktan sonra bize sertifika verildi, dikiş makineleri verildi. Verdikleri makineyle önce çocuğuma küçük küçük şeyler dikmeye başladım. Daha sonra da komşularım için dikiş dikmeye başladım. İnşallah bu becerimi daha da geliştirip yaptığım ürünleri satmak istiyorum.”

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG