Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri ile ilgili alanlara çıkmayacağı söylenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazartesi gününden bu yana İstanbul’da çeşitli etkinliklere katılıyor.
Dün Sultangazi’deki açılış töreninde CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na “Ordu Valisi’ne ‘it demedim’ diyor. ‘Basitleşme dedim’ diyor. Bütün görsel medyada var yazılı medyada var. Dedin, dedin. Seçimden sonra da bunun hesabını vereceksin dur bakalım bitmedi iş. Polislerime de yanındaki avanesi onlara da şerefsizler dedi. Onlar da kayıtlarda. Bunların hesabını vereceksiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün de Kral FM’de katıldığı bir yayında başlatılacak soruşturmanın seçilmesi halinde dahi İmamoğlu’nun önünü kesebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, “İşi Ordu Valimiz yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz hakeza. Tabii bu konuda yargının vereceği kararı ben şu anda bilemem ama yargının vereceği karar bu işte (İmamoğlu’nun) önünü kesebilir” dedi.
Erdoğan: “Pazar günü Sisi mi diyeceğiz Binali Yıldırım mi diyeceğiz?”
Cumhurbaşkanı, öğle saatlerinde Sancaktepe’de düzenlenen mitingde de İmamoğlu’yla Mısır Cumhurbaşkanı Sisi arasında benzerlik kurdu.
Erdoğan, “Bu CHP zihniyeti benimle ilgili de Mursi içeri atıldığı zaman Erdoğan'ın akıbeti de onun gibi olacak diyorlardı. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz? Mesele bu kadar önemli. Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. İşte onun için çok çalışmamız lazım. Biz bunlardan korkmuyoruz. Biz, kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık. Böyle de yürüyeceğiz. Onun için kefenimizi giyerek bu yola çıkanlara korku asla, asla, asla yakışmaz” dedi.
Erdoğan: “İmamoğlu, Kandil ve Kandil güdümündeki partinin genel başkanı destek veriyor”
Kürtlerin isteyip alamadıkları hiçbir şeyin kalmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı, dün HDP’nin tutuklu eski genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Zoraki tekrarlanan İstanbul seçimine az kaldı. HDP'nin tavrını genel merkezimiz açıkladı zaten, biliyorsunuz. Eminim sahada da gereği yapılıyordur. Sanırım kafa karışıklığı, kararsızlık falan yoktur. Olmaması da gerekir kanımca. Çünkü çoktan seçmeli bir seçim değil bu” şeklindeki açıklaması üzerinden ismini anmadığı CHP adayına yüklendi.
Cumhurbaşkanı, “Bunlara ya yurtdışından, ya Kandil’den ya da Kandil’in güdümündeki partinin eski genel başkanı Selo’dan geliyor destek. Selo ne diyor? Oylar CHP'nin adayına. Kandil ne diyor? ‘Oylar CHP'nin adayına’ diyor. Şu hale bakın ne hale geldik. terör örgütüyle beraber hareket edenlere CHP'ye oy veren kardeşlerim oyunu verecek mi? Bunların her şeyleri gibi siyasetleri de sahte” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu: “YSK özel kumpas kursa bile sonuç değişmeyecek”
Bugün T24’te Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise İmamoğlu’nun seçimi kazanması halinde başkanlığı koruyacaklarını vurgularken CHP adayının Ordu Valisi’nden özür dileme mecburiyeti olmadığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, “Niye özür dileyecek? Onu o makama getirecek olan milli iradedir, İstanbullular getirecek. Hiçbir güç milli iradenin üzerinde değildir. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyor, Anayasa. Erdoğan'ın kendisini milli egemenliğin üzerinde bir organ olarak görmesini zaten kabul etmiyoruz. Söyleyebilir, Erdoğan için bu sıradan bir sözdür. Çünkü onda demokrasi kültürü yok. Bu seçimlerde göreceksiniz Ekrem Bey açık farkla alacaktır. Dolayısıyla YSK'de özel bir kumpas kurmaya kalksalar bile sonuç değişmeyecektir. Yapacakları, düşündükleri her türlü eyleme karşı elbette biz de düşünüyoruz. Seçim sabahı, bir önceki seçimde kullanılan seçmen listelerinin basımını yapıp, her sandık itibarıyla kendi örgütümüze vereceğiz. Karşılaştırın diye. Her türlü önlem alınmış durumda” diye konuştu.
17 yıl sonra Türkiye’de ilk kez yapılan “televizyon düellosu” üzerindeki tartışmalar da sürüyor. Tartışma öncesi moderatör İsmail Küçükkaya’nın İstanbul’daki bir otelde İmamoğlu ile görüşmesine dair kayıtların ortaya çıkmasına iktidar partisinden büyük tepki geldi.
Mahir Ünal: “Küçükkaya’nın ‘görüşmedim’ demesi ahlaki sorun”
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’la birlikte program formatı konusunda görüşmeleri yürüten AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Küçükkaya-İmamoğlu görüşmesinin CHP’den de saklandığını öne sürdü.
Ünal, “Şunu söyleme hakkı vardır moderatörün. Der ki ‘görüştüm, görüşmedim’ Ama burada ahlaki sorun var. Bana görüşmedim demesi ahlaki bir sorundur. Çarşamba günkü toplantıda telefonla görüşeceğim deyip, Perşembe günü gidip Ekrem İmamoğlu ile 46 dakika görüşmesi ahlaki bir sorundur. Binali Bey açıktan İmamoğlu'nu destekleyen birinin moderatör olmasını istedi. Diyorlar ya bunlar ‘Biz güvenilir insanlarız. tarafsız olduğumuz için seçildik’. Hayır, siz açıktan Ekrem İmamoğlu’nu desteklediğinizi beyan ettiğiniz için bizim tarafımızdan tercih edildiniz” dedi.
Engin Altay: “Çamura yatmanın da bir adabı var”
Ancak Mahir Ünal’la görüşmeleri yürüten CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, AKP’nin yayınlanan bu kamera kayıtları üzerinden mağduriyet yaratmak istediğini savundu.
CHP Grup Başkan Vekili, “Mahir Ünal bugün yaptığı açıklamada ‘Binali Yıldırım’ın karşı tarafı destekleyen bir moderatör istedi’ dedi. Buradan ne murat ettikleri çamura yatınca çıktı. İkinci senaryo devreye girdi. ‘Bir iftira, gizemli bir atmosfer oluşturalım ve görüşmeyi köpürtelim’ dediler. Otele kapıdan girilir. Bacadan girilmez. Küçükkaya’ya her iki adayla görüşmesini söyleyen ben ve Mahir Ünal’dır. Ne yapsaydı İsmail Küçükkaya, otele bacadan mı girseydi? Otel yönetimi de Sayın Küçükkaya’ya, İmamoğlu’na bir ayıp ettiği gerçektir. Kamera kayıtlarını otellerin kime verecekleri yasayla belirlenmiştir. Çamura yatmanın da bir adabı var. Bu halleriyle gülünç olduklarının farkında değiller” dedi.
CHP adayı Ekrem İmamoğlu ise bugün yaptığı açıklamada seçime kadar hiçbir televizyonda yayına katılmayacağını açıkladı.
