Erişilebilirlik

İşsizlik Sokağa Nasıl Yansıyor?


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 Mayıs ayında işsizlik oranının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 artarak yüzde 12,9 olduğunu açıkladı. TÜİK verilerine göre işsizlikte küçük de olsa bir artış olmasına rağmen işsizlerin sayısı 331 bin kişi azaldı. Yine TÜİK verilerine göre 2020 Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla çalışanların, yani istihdam edilenlerin sayısı ise 2 milyon 411 azalarak 28 milyon 269 binden 25 milyon 858 bine düştü. VOA Türkçe işsizliği İzmirliler’e sordu.

İşsizlik Sokağa Nasıl Yansıyor?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:02 0:00

“Kriz değil, bittik biz artık”

Daha öne aşçılık yapan ve tekstil sektöründe çalışan Sabir Güneş, yedi aydır işsiz olduğunu söyledi. “Niye işsiz kaldınız” sorusuna “Piyasanın durumu malum. ‘Kriz var’ diyorlar, aslıda kriz değil, bittik biz artık. Bitirdiler bizi” cevabını veren Güneş, kısa dönemde iş bulma umudunun olmadığını da sözlerine ekledi.

Güneş, bu süreçte telefonunu satarak ve 70-80 liralık yevmiyelerle gündelik işlere giderek geçimini sağlamaya çalıştığını belirtti ve “Bu zamanda Türkiye’de Suriyeli olmak var. İnsanlar hep boş geziyor. Kimsenin cebinde parası yok. ‘Kriz yok’ diyorlar, inanın şu anda en büyük kriz Türkiye’de var” diye konuştu.

“İşsizlik yüzünden hırsızlık arttı”

Emekli Nazife Mızrak ise TÜİK verilerine inanmadığını belirterek “İşsizlik yüzde 50’yi geçti. Allah’tan emekliyim. Ama bizim maaşlarımıza yüzde 5 zam veriyorlar. Bu ay elektriğe zam geldi. Elektrik faturam 260 lira” diye konuştu. Kiracısının ve oğlunun işsiz olduğunu ve bu nedenle kira ödeyemediklerini kaydeden Mızrak, “Ne yapayım boğazını mı sıkayım, sokağa mı atayım. Devlet bir milyar veriyordu ya, vereceklerine verdi. Herkese vermedi onu. Benim kiracım alamadı. Ne oğlu ne de kendisi” ifadelerini kullandı.

Mızrak işsizlik nedeniyle hırsızlığın da arttığını savunarak şunları söyledi: “Artık evlere giriyorlar. Sokaktaki konteynırların kapakları kalmadı. Rahat yürüyemiyoruz. Emekli maaşımızı aldık mı eve gitmeye korkuyoruz.

“İşçi arayan çok kalifiye eleman yok”

Mobilyacılıktan emekli olan Halil Uluhatun’a göre ise asıl sorun kalifiye eleman olmaması: “Sistemde çıraklık olmadığı için, meslek liseleri kalifiye eleman yetiştirmediği için işsizlik var. Çok işçi arayan var. Ama kalifiye eleman yok. Bir de insanlar asgari ücretle çalışmaya yanaşmıyor. Bizim zamanımızda bizi çıraklığa verdiler, ‘eti senin, kemiği benim’ dediler. Biz de işe sarıldık, mücadelemizi verdik, meslek sahibi olduk. Ama şu anda kime gitsen ‘gel, çalış’ desen ‘kaç para vereceksin’ diyor. Bir işe gir, başla. Kendini meslekte gösterebilirsen üç ay, altı ay asgari ücret alırsın sonra maaşın yükselir. Sende bir yetenek varsa, bu ortaya çıkar”.

“Okuyan insan bile işsiz”

Asgari ücretle hasta bakıcı olarak çalışan Sultan Şentimur da “Gerçekten işsizlik çok kötü bir şey. Çok insanımız işsiz. Buna bir an önce el atılmalı. Ama maalesef el atan yok. Bir de bu Suriyeliler ülkemize geldiği için daha fazla iş sıkıntısı var. Okuyan insan bile işsiz. Benim yeğenim üniversite ikiye kadar okudu. Şimdi tekstilde kalite kontrolcü olarak çalışıyor. Çok şikayetçi. Boşuna okuduğunu söylüyor. Tabii salgının da işsizlikte payı var ama daha önce de böyleydi” dedi.

“Cepte bir lira bile yok”

Bir ay önce işsiz kaldığını söyleyen Fırat Çıtırkı TÜİK verilerine inanmayanlardan. İşsiz sayısının daha fazla olduğunu düşünen Çıtırkı, bunu da etrafındaki işsiz sayısının çokluğuna bağlıyor. Evli ve bir çocuk babası olduğunu belirten Çıtırkı’ya göre, tekrar iş bulma ihtimali yüzde 10. “İşsizliğin çok olduğu yerde iş bulma imkanı da azdır. Şu anda cepte bir lira bile yok. Ev kira. Geçimimiz çok zor” diyen Çıtırkı, “Peki ne olacak” sorusuna “Ne olacağını bilmiyorum” cevabını verdi.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG