Erişilebilirlik

IŞİD Nükleer Tehdit Olabilir mi?


IŞİD Nükleer Tehdit Olabilir mi?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:11 0:00

Irak hükümeti Sünni IŞİD militanlarının bir üniversitedeki radyoaktif malzemeyi ele geçirmesi üzerine uluslararası toplumdan yardım istedi. Militanlar daha önce de bir kimyasal silah fabrikasını ele geçirmişti. Silah uzmanları, durumun ciddi bir tehdit oluşturmadığını savunuyor

IŞİD militanlarının lideri Ebu Bekir el-Bağdadi, Musul’da geçtiğimiz günlerde yine vaaz verdi. IŞİD militanları, Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u Haziran ayında ele geçirmişti.

Irak hükümeti geçen hafta, militanların Musul Üniversitesi’ndeki 40 kilo uranyuma el koyduğu uyarısında bulundu. Londra’daki Kraliyet Hizmetleri Enstitüsü terörle mücadele uzmanı Afzal Eşref’e göre, Irak ordusunun birçok bölgeden hızla geri çekilmesi yüzünden birçok önemli tesis korunmasız kaldı:

“Aslında yapabilecekleri fazla birşey yoktu. Herşey çok ani gelişti ve kimse buna hazır değildi. Elbette bir kent başkalarının eline geçince korunması gereken tesislerle ilgili neler yapılabileceğini de düşünmek gerekir ama böyle bir plan olmadığı anlaşılıyor.”

Bağdat hükümeti Birleşmiş Milletler’den teröristlerin ellerindeki radyoaktif malzemeyi Irak’ta veya Irak dışında kullanmaları tehlikesine engel olunması için yardım istedi. Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi, radyoaktif malzemenin düşük kalitede olduğunu ve ciddi bir risk oluşturmayacağını bildirdi:

“Eğer isterlerse ve bu konuda uzmanlıkları varsa, teröristler ellerindeki malzemeyi ‘kirli bomba’ yapımında kullanabilirler. Bu tehlike her zaman var. Bu bomba da radyoaktif malzemeyi klasik bir bombanın etrafına sarmakla elde ediliyor ve patladığı zaman radyoaktif madde bütün çevreyi etkiliyor. Yani bunun daha az tehlikeli olduğu söylenemez.”

IŞİD militanları Bağdat’ın kuzeybatısındaki bir kimyasal silah fabrikasını da ele geçirmiş durumda. Ancak uzmanlara göre, bu tesisteki cephane de çok eski ve kullanılabilir durumda değil.

IŞİD militanlarının kontrol alanlarını genişletmesinden bir ay sonra Irak hükümeti kaybettiği toprakları geri almakta zorlanıyor. Londra Ekonomi Yüksek Okulu uzmanı Ranj Alaaldin’e göre, Irak ordusunun bunu yapabilmek için bölgedeki Sünniler’in desteğine ihtiyacı var:

“Birçok şey Irak devletinin nasıl bir tutum izleyeceğine bağlı; İranlılarla mı, Türklerle mi, veya Amerikalılarla mı hareket edecek? Kuzeydeki Sünni Arap bölgelerindeki gelişmeleri kontrol altında tutabilecek ya da etkileyebilecek mi? Yerel aşiretlerin veya ılımlı Sünniler’in desteğini alabilecek mi? Bütün bunlar çok önemli.”

Ancak Bağdat hükümeti çok bölünmüş görünüyor. Başbakan Nuri el-Maliki’nin Kuzey Irak’taki özerk Kürt bölgesini Sünni militanları desteklemekle suçlaması üzerine geçen hafta Iraklı Kürt bakanlar kabine toplantılarını boykot etti.

Gözlemciler, Bağdat hükümetinin içinde bulunduğu ciddi sorunlar tırmanırken, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Irak’tan bağımsızlık için adım atma ihtimalini yüksek görüyor.

Mezhepler arası gerginliğin tırmanması, Irak’ta siyasi grupların biraraya gelme umudunu azaltıyor. Irak, Amerika’nın rakiplerinden medet umarken, Washington, ‘birleşik Irak’ taahhüdünden vazgeçmiyor.

Irak’ta Şiiler, Sünniler ve Kürtler arasındaki bölünme giderek daha da derinleşiyor.

Geçen hafta Kürt Peşmergeler’in Kerkük yakınındaki iki büyük petrol sahasını ele geçirmesi ve Iraklı Kürt liderlerin daha önceki açıklamaları bu bölünmenin kanıtı.

Washington’da, Obama yönetimi, Irak’ın bölünmesine karşı. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest de Amerika’nın bölünmeye muhalefetini sık sık tekrarlıyor:

“Irak’ta siyasi liderler biraraya gelmeli ve IŞİD’in büyük tehdidine karşı ülkeyi birleştirmelidir. Bu, süregelen temaslarımızda hem taraflara hem de kamuoyuna yaptığımız açıklamalarda temel alacağımız mesajdır.”

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bir yetkilisi, kuzey Irak’taki bazı aşiret liderlerinin aksi yöndeki açıklamalarına rağmen Irak için en büyük tehdidin, IŞİD militanları olduğunu söyledi.

Amerika Irak ordusuna silah, füze, cephane ve istihbarat yardımı yapıyor ancak Bağdat hükümeti hava saldırıları istiyor ve yardım için başka ülkelere de başvuruyor. Savunma Bakanı Chuck Hagel da bunu doğruluyor:

“İran ve Rusya’nın Iraklılar’a yardım girişimlerinin farkındayız ancak biz bu yönde herhangi bir çaba içinde değiliz.”

Amerikalı yetkililer hem Rusya hem de İran’ın Irak ordusuna Rus yapımı jet savaş uçakları verdiğini ve bu uçakların IŞİD hedeflerine karşı az sayıda saldırı düzenlediğini söylüyor. Yetkililere göre, uçakları Iraklı pilotların kullandığı anlaşılıyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG