Erişilebilirlik

IŞİD Tehdidi Sona Erdi mi?


IŞİD Tehdidi Sona Erdi mi?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:45 0:00

Heritage Vakfı tarafından düzenlenen “IŞİD’den sonra Aşırıcılığın Geleceği” adlı panele Ekonomik ve Gelecek Çalışmaları Strateji Merkezi’nden Dania Koleilat Khatib, Heritage Vakfı’ndan James Phillips, Arap Körfez Ülkeleri Enstitüsü uzmanı Sigurd Neubauer katıldı.

Panele katılan konuşmacılar gelecek açısından pek de olumlu bir tablo çizmedi ve bölgenin istikrarı için Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın iktidardan inmesi gerektiğini vurguladı. Aşırıcılığın İkinci Körfez Savaşı’yla başladığını hatırlatan Dania Koleilat Khatib, Amerika’nın Irak’ın işgali sonrası iki büyük hata yaptığını söyledi.

Khatib, Baas partisinin tasfiyesiyle binlerce kişinin direnişçi olduğunu, ayrıca yapılan anayasanın insanları Sünni, Şii ve Kürt olarak ayırdığını kaydetti.

Khatib, gelecek için de karamsar bir tablo çizdi. Ve,

“IŞİD’in tasfiye edildiğini düşünmüyorum. Çünkü sosyal dengesizlik hala ortada. Hala güven yok. Peki gelecekten ne bekliyoruz? Her şeyden önce istikrar beklemiyoruz. Çünkü Esat iktidarda olduğu müddetçe sığınmacılar ülkelerine geri dönmeyecek, her zaman bir muhalefet olacak. Halep’teki fabrikalar Aleviler’in olduğu bölgelere taşınıyor, bu Sünniler’in daha yoksul olacakları anlamına geliyor. Sünniler’in daha fazla radikalleşmesini bekliyoruz. Yakın zamanda istikrar beklemiyoruz” dedi.

Terörizmi dar çerçevede tanımlamak gerektiğine inanan Khatib,

“Terörizmle savaşmak istiyorsak terörizmi dar kalıplar içinde ele almamalıyız. Çünkü terörizm artık 1990’lardaki gibi değil. Sosyal dengesizliği ortadan kaldırmalısınız. Herşeyden önce Irak’ta yeni bir uyanış lazım. Irak ordusunun yeniden yapılanması gerekiyor. Esat koltuğunda oturduğu sürece çözüm de olmayacak. Yerel konseylerle angaje olmalısınız. Onlarla angaje olmak terörizmle savaşmak için en iyi seçenek. Uzun dönemde terörizmle savaşmak için en iyi yol, herkesin eşit muamele gördüğü medeni bir devlet kurmak” diye de ekledi.

James Phillips’e göreyse; istikrar için Esat’ın iktidardan inmesi şart. Phillips ayrıca IŞİD’in yayıldığına da dikkat çekti ve sadece Sünni aşırıcılık olmadığını vurguladı.

Phillips sözlerini,

“Esat iktidarda durduğu sürece Sünni aşırıcılık beslenmeye devam edecek. Esat’ın gitmesi uzun dönemli diplomatik bir amaç olmalı. Çünkü o iktidarda olduğu müddetçe Suriye bölünmüş olacak, istikrarsız olacak ve komşularına olumsuz etkileri olacak. IŞİD Suriye dışında hala yayılıyor. Asya’da, Afganistan’da, Filipinler’de. Yemen ve Somali’de. Hala bir tehdit. IŞİD’in mülteci kamplarından yeni militanlar bulmaması önemli. Aşırıcılık yalnızca Sünni bağlamında değil, örneğin İran, Irak’taki Şii aşırıcılığa çok fazla destek veriyor. Yemen’de de öyle. Bu da Sünni aşırıcılığa yardımcı olacak” diye sürdürdü.

Phillips, IŞİD’in boşalttığı yerlerdeki boşluğu doldurmak için Amerika’nın mütefikletiyle birlikte çalışması gerektiğini, bu konuda Arap müttefiklerin daha yararlı olabileceğini söyledi.

Sigurd Neubauer de Türkiye’nin Kuveyt’teki Irak Konferansı’nda en fazla yardım taahhüdünde bulunan ülke olduğunu hatırlattı.

Neubauer,

“Kuveyt Zirvesi’nde en fazla katkıyı yapan Türkiye’ydi. IŞİD sonrası yeniden yapılanmada kültürel olarak yakın, bölgeyi anlayan birçok Türk firmasının önemli rol oynaması bekleniyor. Bence bu şu anda da oluyor zaten” dedi.

Dania Khatibi de militanların devlet adamı olamayacağını, sivil toplumun IŞİD sonrası dönemde daha fazla rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Khatibi, Suriye için en iyi çözümün yönetimin yerelleştirilmesi olacağını da kaydetti.

XS
SM
MD
LG