Erişilebilirlik

IŞİD Militanları Nasıl Haberleşiyor?


IŞİD militanlarının büyük bir kısmı “Telegram” isimli, kırılması zor şifreli SMS ve sosyal medya uygulamasını kullanıyor.

Uygulamayı geliştiren Rus programcı Kasım ayında Paris saldırısından sonra, cihatçıların uygulamayı kullanmasını engellemesi yönünde baskı görmüştü. Ancak Telegram’ı geliştiren Pavel Durov, IŞİD ve diğer cihatçı grupların kendi platformunu kullanmasını engellemeyi reddetmişti. Bunula birlikte, Durov, Paris’te 130 kişinin ölümünden sonra 78 IŞİD bağlantılı hesabı engelledi.

Telegram’ın Kanal Hizmeti geçen Eylül’de hizmete girdi. Hizmet, mesajların sınırsız üyeye yayılmasına olanak sağlarken aynı zamanda kullanıcıların çok güvenlikli şifreli grup sohbeti açmasına da izin veriyor. Washington’da cihatçı grupları izleyen Steve Stalinsky, Telegram’ın cihatçılar için kullanım kolaylığı ve güvenliği nedeniyle Twitter’dan daha popüler hale gelebileceğini düşünüyor.

Uzman, Taleban’ın da son birkaç gün içinde ilk kez Telegram’da hesap açtığına dikkati çekiyor.

Amerikalı ve Avrupalı yetkililer Paris saldırganlarının, kırılması zor şifreli teknolojiler kullandığı konusunda nihai karara varmış olmasa da, saldırının asıl planlayıcılarının Suriye’de olduğu gözönünde bulundurulduğunda, bir tür şifreli iletişimin kullanılmış olduğunu düşünüyor.

Obama hükümeti geçtiğimiz Cuma günü Silikon Vadisi’nden yöneticilerle buluştu ve cihatçı grupların destekçi toplamak ve bu kişileri radikalleştirme yönünde interneti ne şekilde kullandıkları hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Ortadoğu Medya Araştırma Enstitüsü Direktörü Stalinsky, merkezi Almanya’da bulunan Telegram’da yaşanan yoğun trafiği “Şok edici” olarak nitelendiriyor. Telegram’ı Pavel ve Nikolai Durov adlı kardeşler geliştirdi. 31 yaşındaki Pavel Durov, Rusya’nın Facebook’u olarak bilinen VK sosyal medya sitesini de geliştirmiş. Durov, VK’nin kontrolünü Vladimir Putin’in yandaşlarına kaptırdığını söylüyor. Kremlin, Ukrayna’daki protestolar nedeniyle VK kullanıcılarının kişisel detaylarının güvenlik güçlerine teslim edilmesini talep etmiş ancak Durov bunu reddetmişti.

Stalinsky, Ekim’den bu yana pek çok kişinin cihatçıların Telegram’ı kullanması konusuna yöneldiğini çünkü bunun siber terörizm açısından, cihatçıların iki yıl önce Twitter kullanmaya başlamasından bu yana en önemli gelişme olduğunu belirtiyor. Durov, gördüğü baskı nedeniyle bu hesapları kapatmıştı. Ancak şimdi çok daha fazla sayıda hesap Telegram’da aktif halde. Her gün farklı kanallarda binlerce cihatçı sohbet ediyor.

Telegram, Twitter’a göre daha karmaşık. Daha fazla özelliği olan programın aynı zamanda daha modern bir şifre sistemi var. Durov’un şirketi uygulamanın güvenliğinden gurur duyuyor.

Telegram’ın kanalları, büyük kitlelere açık mesajların, anonim biçimde yollanmasına olanak sağlıyor. Kanallar yalnızca toplam üye sayısını gösteriyor ve gerçek isimleri ifşa etmiyor. Twitter’da izlenen ve izleyenler kamuya açık olduğu için IŞİD taraftarı hesapları izlemek ve bu hesapları izleyenleri gözlem altında tutmak mümkün.

Telegram kullanıcıları herhangi bir kanalın içeriğini diğer kullanıcılara ileterek cihatçı içeriği yayabiliyor. IŞİD’le bağlantılı kanalların içeriğinde silah yapma yöntemleri paylaşılıyor ve “Yalnız Kurt” olarak adlandırılan kişiler, örgütle doğrudan bağlantı sağlanmadan saldırılar gerçekleştirmeye davet ediliyor.

Kanallardaki mesajlar tek yönlü iletiliyor. Yani üyeler gönderenlere geri içerik yollayamıyor. Bu da Twitter’dan farklı olarak karşılıklı mesajlaşmaya olanak sağlamıyor. Batılı hükümetler bu yöntemi aşırılık yanlısı propagandayla mücadele için kullanıyor.

Kanalların yanı sıra üyeler özel grup sohbetlere katılabiliyor. Bu odalar 1000 üyeye kadar kullanıcıya açık. Telegram ayrıca gizli sohbetlere de izin veriyor. Bu şifreli sohbetler Telegram sunucularında iz bırakmıyor ve kendi kendilerini yok eden mesajlara olanak sağlıyor. Şirket bu özelliklerle gurur duyuyor.

Amerikalı ve Avrupalı yetkililer uzun süredir ileri teknoloji şirketlerinin terörizme yardım ve yataklık yaptığından şikayetçi.

Geçen sene İngiltere istihbarat şefi Robert Hannigan, bu firmaların ürünlerinin şifreli olması nedeniyle terörist ve suçlular için komuta ve kontrol merkezi haline gelmesinden yakınmıştı.

Facebook, Google ve Twitter, önceleri devletlerin şikayetlerine direnç gösterse de sonradan yetkililerle işbirliğini seçti ve sitelerindeki aşırılık yanlısı mesajları kaldırmaya başladı. Ancak bu şirketler de hükümetlere şifre anahtarları sağlamayı reddetti. Apple, her konuşmanın sonunda kullanıcılarda kalan anahtarlar geliştirdi. Şirket de bu anahtarlara sahip değil. Apple CEO’su Timothy Cook “Eğer polis için paspasın altına anahtar bırakırsanız, o anahtarı hırsız da bulabilir” diyor.

Silikon Vadisi’nin yöneticileri mahremiyet haklarının ihlalinden endişe duyduklarını ve önceliklerinin ulusal güvenlik değil, müşterileri olduğunu söylüyor. Bu argümanlar, Edward Snowden’ın ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) halkın konuşmalarını ne derece gözlem altında tuttuğunu ortaya çıkarmasından sonra, halk arasında daha fazla sempati topluyor.

Ancak bu sırada IŞİD ve diğer cihatçılar da iletişim, taraftar kazanma ve saldırı hazırlığı konusunda daha rahat hareket alanı buluyor. IŞİD’in medya grupları Naşir, Fursan el Raf ve el Battar’ın Telegram’da kendi kanalları var. “İslam Devleti Destekçileri” isimli bir grubun “Avatar”ı Ebubekir El Bağdadi. 17 Aralık’ta kurulan grup 2 günde 500 üyeye sahip oldu.


STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG