Erişilebilirlik

IŞİD Krizi Yalnızca Siyasi Olmayabilir


IŞİD tarafından rehin tutulduktan sonra serbest bırakılan Türk TIR şoförleri
IŞİD tarafından rehin tutulduktan sonra serbest bırakılan Türk TIR şoförleri

Irak’ta siyasi istikrarın bozulması, Türkiye’yi ekonomik açıdan da kaygılandırıyor. Türkiye, Irak’ın ikinci büyük ticari ortağı ve Türkiye’nin bu ülkeye ihracat hacmi yılda 14 milyar doları buluyor

Irak ve Şam İslam Devleti’nin toprak kazanımlarının Türkiye’ye ekonomik yansımaları olacağı kaygıları artıyor. Brüksel’deki Carnegie Enstitüsü uzmanlarından Sinan Ülgen, Irak ve Suriye’deki istikrarın bozulması bir yana, bu istikrarsızlığın Ortadoğu’daki diğer ülkelere de kara güzergahını kapatacağını düşünüyor.

Ancak uzmanlar Türkiye’nin bir nebze şanslı olduğunu da düşünüyor. Bunun da nedeni, Türkiye’nin Irak’a ihracatının yüzde 75’inin göreceli olarak istikrara sahip Kürt bölgesine yapılıyor olması. IŞİD militanları bu bölgelere giremiyor.

Global Menkul Değerler danışmanlarından Atilla Yeşilada’ya göre Türkiye’nin karayolu üzerinden zengin Körfez ülkelerine ticaretinin etkilenme olasılığı bulunuyor. Yeşilada, Irak krizinin tam da Ankara ve Kahire arasındaki diplomatik gerginliğin arttığı döneme denk geldiğine dikkati çekiyor. Irak krizinden önce bu ülkeden 30 bin kamyon geçtiğini hatırlatan Yeşilada, şimdi bu rakamın 5 bine düştüğünü, bir de bunun üzerine Mısırlı yetkililerin Türkiye’den gelen kamyon ve gemilere zorluk çıkarttığını belirtiyor.

IŞİD bölgesel istikrarı tehdit etmeye başladıkça Türkiye’nin ekonomik sıkıntıları da artabilir. Yeşilada, kaygı duyulması gereken bir diğer konunun da artan petrol fiyatlarının orta vadede masraflara yansıması olacağını söylüyor. Türkiye’nin enerji ithal eden bir ülke olması da bu noktada bir dezavantaj. Yeşilada ham petrolde varil başına yaşanacak 10 dolarlık artışın Türkiye’nin enerji açığına 4 milyar dolar daha ekleyeceğini, bunun da TÜFE oranlarında yüzde 0,5’lik bir yansımaya yol açacağını belirtiyor.

Sinan Ülgen, sonuçların IŞİD tehlikesinin kontrol altına alınıp alınmayacağına bağlı olduğunu belirtiyor. Eğer tehlike azalırsa, Türk ekonomisine etkileri de azalabilir.

Bununla birlikte Ülgen, durum kötüleşirse Türkiye’nin uluslararası risk algılamasının da etkileneceğini, bunun da Türkiye’ye ve Türk şirketlerinin yatırım maliyetlerini yükselteceğini söylüyor.

Uzmanlar, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ilk on yılında Türkiye’nin hızlı bir ekonomi büyüme yaşadığını, ama son birkaç yıldır bu büyümede gözle görülür bir azalma olduğunu belirtiyor.

Ekonomik büyümenin devamını sürdürebilmek, hem Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı, hem de gelecek yıl genel seçimlere hazırlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için önemli bir sınav niteliği taşıyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG