Erişilebilirlik

‘IŞİD İkinci Dünya Savaşı’ndan Sonraki En Ağır Yıkımı Yaptı’


Dr. Fonie Du Toit
Dr. Fonie Du Toit

Güney Afrika’da Apartheid döneminde işlenen suçların tespitine ilişkin çalışmalar yapan Hakikat ve Uzlaşma Enstitüsü’nün 17 yıl direktörlüğünü yapan Dr. Fonie Du Toit, çatışma sonrası uzlaşma ve geçiş dönemi konularında tanınan bir isim. Güney Afrika’daki çalışmaları nedeniyle Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından uluslararası barış eğitimi ödülüne layık görülen Toit, Irak’ta IŞİD sonrası dönem için çalışma yapan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’ye de iki yıl danışmanlık yaptı.

Irak’ta IŞİD sonrası dönemi VOA Türkçe ’ye değerlendiren Toit, örgütün eşi benzeri olmayan bir yıkıma neden olduğunu söyledi. Toit, “IŞİD’in Irak toplumuna verdiği zarar, eşi benzeri olmayan bir durum. İkinci dünya savaşından bu yana, bir topluma verilen zarar açısından böyle bir yıkım görülmemiştir. 5 milyon insan yerinden edildi, ismi bilinmeyen binlerce insana öldü. Bodycount diye bir internet sitesi var. 2003 yılından bu yana Irak’ta ölenlerin sayısını 280 bin olarak veriyor. Yalnızca Ezidi toplumuna bakacak olursanız 50 tane toplu mezar var. Ama mesela şu hasarı nasıl açıklayacaksınız? Çocuklara daha 5-6 yaşında okullarda saymayı insan kafatasıyla öğrettiler. Binlerce kadın köle pazarlarında seks kölesi olarak satıldı. Irak’ta yarattığı yıkım çok ciddi. IŞİD’ten sonra ortaya çıkan tek umut ışığı, Kürt, Arap, Şii, Sünni, bütün Iraklıların, bu tekfir dininin yanlış olduğunda uzlaşmaları. Bu fikir birliği üzerine yeni toplum inşa edebiliriz” dedi.

Toit’e göre yıkımın onarılması için önce alt yapı çalışması yapmak gerekiyor. Mültecilerin geri getirilmesi gerektiğini savunan Toit, “Felluca, Ramadi gibi bölgelerin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için alt yapının yapılması gerekiyordu. Köprülerin inşaatı, su sistemi, elektrik sisteminin yeniden inşası gerekiyordu ki, insanlar IŞİD buralardan çıkarıldıktan sonra geri dönsünler. UNDP bunu için milyon dolarlık istikrarlaştırma projesi hayata geçirdi. Ayrıca mültecilerin ve ülke içinden yerinden edilmiş insanların geri dönebilmesi ülkede sosyal uyum sorunu ve zorlukları ortaya çıkardı. Kimler suçlu kimler değil. Oğlu örgüte katılan bir baba aynı zamanda suçlu muamelesi görmeli mi? Bir kasaba IŞİD’in eline geçtiğinde orada öğretmenliğe devam eden bir kişi acaba IŞİD’e destek vermeye devam edecek mi? Böyle insanları IŞİD kasabamıza gelecek diye kendi içlerine almak istemiyorlar ama bir yandan da mümkün olduğunca fazla mülteciyi geri getirmek lazım. Bunu için toplumum kendi içinde diyaloğuna ihtiyaç var. Alt yapı yatırımlarının yanında toplumun kendi içinde diyaloglarını sağlayan projelere de ihtiyaç var. Yaptığımız çalışma zorlu ama önemli noktası bu” diye konuştu.

Peki tehlike geçti mi? Toit bu soruya ‘’hayır’’ yanıtı veriyor. IŞİD’i virüse benzeten Toit, “Tehlike henüz tamamen geçmedi. IŞİD bir fikir olduğu için zamanını bekliyor. Zamanı geldiğinde, iktidar boşluğu olduğunda tekrar ortaya çıkabilir.Dindar toplumların bulunduğu ülkelerin ayrıca dikkatli olması lazım. Türkiye’de bunlar arasında sayılabilir. IŞİD’in geri gelmesini mümkün kılacak platformların ortadan kaldırılması için ayrı bir çaba sarf etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

STÜDYO VOA

İran’ın İsrail’e saldırması ABD’de nasıl yankılandı? – 15 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG