Erişilebilirlik

Irak Savaşı’nın Mimarlarından Rumsfeld Öldü 


ABD’nin Irak ve Afganistan’ın işgali sırasında savunma bakanlığı görevini yürüten Donald Rumsfeld, 88 yaşında hayatını kaybetti.

Eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in ölümünü ailesi açıkladı. Açıklamada, "Amerikalı devlet adamı ve sadık eş, baba, büyükbaba ve büyük dede Donald Rumsfeld'in vefat haberini derin bir üzüntüyle paylaşıyoruz’’ denildi. Rumsfeld'in New Mexico’nun Taos kasabasındaki evinde öldüğü belirtildi ancak ne zaman öldüğü açıklanmadı.

Rumsfeld, 1975'ten 1977'ye kadar Başkan Gerald Ford’un, 2001'den 2006'ya kadar da Başkan Bush’un yönetiminde savunma bakanıydı. ABD tarihinde sadece Robert McNamara, bu görevde Rumsfeld'den daha uzun süre kaldı.

Vietnam Savaşı döneminin savunma bakanı Robert McNamara ile birlikte bu göreve gelen en güçlü bakanlar arasında sayılan Rumsfeld, Bush yönetiminin dünya meselelerine kuvvetli yaklaşımını yansıttı.

Rumsfeld ayrıca Donanma pilotu, ABD‘nin NATO büyükelçisi olarak görev yaptı ve ABD Temsilciler Meclisi'ne seçildi.

2001'de Başkan George W. Bush yönetiminde ikinci defa Savunma Bakanı olan Rumsfeld’in silahlı kuvvetleri “dönüştürme” planı, 11 Eylül terör saldırılarıyla sekteye uğradı.

Donald Rumsfeld, ABD'nin Afganistan'ı işgali ve 2003'te Irak’ta Saddam Hüseyin'in devrilmesini yöneten isimdi. ABD güçleri, Saddam Hüseyin'i hızla devirse de sonrasında asayiş ve düzeni sağlayamadı ve Irak, Sünni ve Şii Müslümanlar arasında kanlı bir isyan ve şiddetle kaosa sürüklendi. ABD askerleri, Rumsfeld’in görevinden ayrılmasından çok sonra 2011 yılına kadar Irak'ta kaldı.

Rumsfeld, 11 Eylül saldırılarından sorumlu olan El Kaide liderlerini barındıran Taleban liderlerini devirmek için ABD’nin 2001'de Afganistan'ı işgali sırasında da görevdeydi. Irak'ta yaptığı gibi Afganistan'a küçük bir kuvvet gönderen Rumsfeld, Taleban'ı hızla iktidardan uzaklaştırdı; ancak Irak'ta olduğu gibi Afganistan'da da kanun ve nizamı tesis edemedi.

Rumsfeld'in görev süresi boyunca ABD güçleri de Usame bin Ladin'in izini süremedi. ABD güçleri Bin Ladin’i 2011'de öldürdü. Rumsfeld’i eleştirenler, Afganistan’a daha fazla asker ayırmış olsaydı, Bin Ladin'in ele geçirilmiş olabileceğini savunuyorlardı.

Ebu Gureyb skandalı sonrası istifası kabul edilmedi

Rumsfeld, 2004 yılında Irak’taki Ebu Gureyb hapishanesindeki işkence skandalı patlak verdiğinde eleştirilerin hedefi olmuştu. Bush, Ebu Gureyb’de ABD personelinin mahkumları taciz ettiğini gösteren fotoğrafların ortaya çıkmasından sonra Rumsfeld'in istifa teklifini iki kez reddetmişti. Mahkumların cinsel olrak taciz edildiği, çıplak insan piramidi oluşturmaya ve aşağılayıcı pozisyonlara zorlandığı, ABD askerlerinin gülümsediği, güldüğü ve zafer işareti yaptığı fotoğraflar, ABD'yi uluslararası arenada tepki ve kınama ile karşı karşıya bırakmıştı.

Rumsfeld, tutuklular için sert sorgulama tekniklerine kişisel olarak izin vermişti. ABD'nin Irak'taki tutuklulara ve Küba'daki Guantanamo Körfezi'ndeki ABD deniz üssünde Rumsfeld yönetiminde kurulan özel bir hapishanede yabancı terör zanlılarına muamelesi, mahkumların işkence gördüğü iddiasıyla uluslararası tepkiye neden olmuştu.

Rumsfeld, Bush'un başkan yardımcısı Dick Cheney’nin yakın müttefikiydi. Cheney, 1970'lerde Richard Nixon ve Ford'un Cumhuriyetçi başkanlıkları sırasında Rumsfeld için çalışmıştı.

Ancak Irak savaşının büyük ölçüde çıkmaza girmesi ve halkın desteğinin azalmasıyla Bush, Cheney'nin itirazlarına rağmen 2006'nın Kasım ayında, eleştirilerin hedefindeki Rumsfeld’i görevden aldı.

Anılarını 2011'de kitaplaştırdı

10 yıl önce anılarını anlattığı ‘'Known and Unknown’' (Bilinen ve Bilinmeyen) adlı kitap yayınlayan Rumsfeld, Ebu Gureyb skandalı patlak verdiğinde istifa etmediğine pişman olduğunu söylemişti. Eski bakan, istifa etmeyi önerdiğini ancak Başkan Bush’un kendisini ikna ettiğini anlatmıştı.

Rumsfeld kitabında, ABD’nin Irak’ı işgalinin gerekçesi olarak gösterilen ancak Saddam’ın devrilmesi sonrası ülkede rastlanmayan kitle imha silahları iddiasının yalan olmadığını da savunmuştu.

Eski meslektaşları tarafından zeki, kavgacı, vatansever ve siyaseten kurnaz olarak tanımlanan Rumsfeld, dört başkan altında ve özel sektörde neredeyse 25 yıllık tarihi bir kariyere sahipti.

Kamu hizmetinden uzak kaldığı süre boyunca, Rumsfeld başarılı bir işadamına dönüşerek, iki Fortune 500 şirketinin CEO'su olarak görev yaptı. 1988'de Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığı için yarıştı.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG