Erişilebilirlik

İnternet Düşmanı Ülkelerin Başında Gelen Çin, Vietnam ve İran'da Baskı Artıyor


İnternet Düşmanı Ülkelerin Başında Gelen Çin, Vietnam ve İran'da Baskı Artıyor
İnternet Düşmanı Ülkelerin Başında Gelen Çin, Vietnam ve İran'da Baskı Artıyor

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün “İnternet Düşmanları 2010” listesindeki ülkeler sansür için büyük işgücü ve para ayırıyor

İnternet, günümüzün en etkili iletişim araçlarından biri. Ancak birçok ülke, İnternet erişim ve kullanımını büyük ölçüde kısıtlıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, her yıl “İnternet Düşmanları” adlı bir liste yayınlıyor. Listede İnternet sansürünü en ağır şekilde uygulayan ülkeler yer alıyor. Örgütün 2010 yılı listesinde ilk üç sırayı Çin, Vietnam ve İran paylaşıyor.

Örgüte göre Çin’de işi sadece İnternet’i izlemekle görevli on binlerce kamu çalışanı var. Hudson Ensbtitüsü’nden Michael Horowitz açıklıyor:

“En az 50 bin kişiyi kapsayan bir bürokrasiden söz ediyoruz. Bu kişilerin işi İnternet’te olup biteni takip edip sansürlemek.”

Çin, İnternet’e erişimi kısıtlayan ve bilgi akışını engelleyen büyük güvenlik kalkanına milyarlarca dolar ve binlerce kişilik iş gücü ayırıyor.

Önce İnsan Hakları adlı örgütten Lisa Massimino Çin’in uyguladığı sansürü eleştiriyor. Massimino’ya göre, İnternet’te arama yaptığınız zaman karşınıza ya son derece saçma bir sonuç çıkıyor, ya da İnternet kilitleniyor.

Michael Horowitz bunu bir örnekle açıklıyor:

“Örneğin İnternet’te Dalai Lama hakkında arama yaparsanız aldığınız sonuç Dalai Lama’nın sahtekar olduğunu yazan bir İnternet sitesi oluyor.”

Google’ın Çin’in sansür talebi nedeniyle ülkedeki faaliyetlerini durdurması, 300 milyondan fazla Çinli İnternet kullanıcısını hayal kırıklığına uğrattı. Demokrasi ve Teknoloji Merkezi’nden John Morris de Çin’in uyguladığı sansüre tepkili.

“Çin’deki aydınlarla konuştuğunuz zaman, Google’ın sansürlenmiş halinin bile Çin’in önde gelen arama motoru Baidu’dan daha fazla bilgi içerdiğini söylüyorlar.”

Google, Çin’deki kullanıcılarını, Hong Kong’dan hizmet veren sitesine yönlendiriyor. Şirket, Çince arama sonuçlarını Hong Kong’dan sansürsüz şekilde kullanıcılara iletiyor. Bir başka Amerikan İnternet arama motoru olan Yahoo’ysa Çin’de faaliyet göstermeye devam ediyor. Şirket, daha önce, muhalif blogcular hakkındaki bilgileri Çinli yetkililere ileterek bu kişilerin ifşa edilmesine neden olmuş ve Çin’deki faaliyetlerine son vermek dışında başka seçeneği olmadığını savunmuştu.

Elektronik Kişisel Gizlilik Bilgi Merkezi’nden Ginger McCall “Bu şirketler Çin’de faaliyet gösterebilmek için Çin yasalarına uymak zorunda. Çin Hükümeti, kişilerin İnternet’deki faaliyetlerine ilişkin bilgileri isteyebiliyor,” diye konuşuyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden Clothilde Le Coz da Çin’in uygulamalarını eleştiriyor. Le Coz, Yahoo’nun kimliklerini ifşa etmesi nedeniyle dört muhalif blogcunun Çin’de 10 yıl hapis cezasına mahkum olduğunu söylüyor. Yahoo’nun yöneticileri, 2007’de Temsilciler Meclisi’ndeki bir oturumda çok sert bir dille eleştirilmişti. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’ne göre İnternet’teki faaliyetleri nedeniyle hapse atılanların sayısının en yüksek olduğu ülke, Çin. Le Coz’a göre, Çin’de şu anda 48 kişi, İnternet’teki faaliyetleri yüzünden hapis yatıyor. Vietnam’da aynı nedenle 17 kişi hapis cezası çekiyor. Sansür uygulaması açısından Vietnam, Çin’in izinden gidiyor.

İran’daysa hükümetin İnternet’e uyguladığı ağır sansür, devlet başkanlığı seçimlerini protesto eden binlerce kişinin cep telefonlarını, Twitter ve Facebook gibi sosyal iletişim sitelerini kullanmasını engelleyemedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nden Le Coz da “İran’da halk, düzenlenen protesto gösterilerini ve toplantıları hep Facebook üzerinden duyurdu. İnternet olmasaydı direnişin sembolü haline gelen Nida adlı genç kadının hikayesini öğrenmemiz mümkün değildi,” diyor. İran’da da tıpkı Çin’de olduğu gibi YouTube, Facebook ve Twitter gibi İnternet siteleriyle mücadele eden bürokraside çalışan çok sayıda görevli var.

Le Coz, İran’daki sansürcülerin son zamanlarda tüm dikkatlerini Facebook üzerine çevirdiğini söylüyor. Le Coz’a göre, YouTube’a girip bir video seyretmek istediğinizde videonun yüklenmesi saatler sürüyor. Bu nedenle kimse YouTube’a girmiyor. Aynı durum Facebook için de geçerli.

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in İnternet Düşmanları listesindeki ülkelerden biri de Suudi Arabistan.

Önce İnsan Hakları adlı örgütten Lisa Massimino’ya göre, Suudi Arabistan’da 400 bin İnternet sitesine erişim kesilmiş durumda. Suudi Arabistan, İran ve diğer bazı Ortadoğu ülkelerinde İnternet sansürünün siyasetle olduğu kadar kültürle de ilgisi var.

Le Coz’a göre, “Suudi Arabistan’da bir kadının meme kanseri hakkında İnternet’te araştırma yapması mümkün değil çünkü arama yapılan konunun içinde ‘meme’ kelimesi geçiyor.”

2006’da kurulan Küresel İnternet Özgürlüğü adlı kuruluş, dünyanın dört bir yanındaki İnternet kullanıcılarına sansürü aşmaları için gereken teknolojileri sunuyor. Hudson Enstitüsü’nden Michael Horowitz’e göre internete erişimi arttırmak son derece önemli.

“İnternet’e erişim olmayan bir ülkede nüfusun yüzde 5’ine bile ulaşabilseniz koruma kalkanında o kadar büyük bir delik açmış oluyorsunuz ki, artık koruma kalkanı diye birşey kalmıyor.”

İnternet sansürü, sadece İnternet Düşmanları listesinde yer alan 12 ülkeyle sınırlı değil. Sınır Tanımayan Gazeteciler’e göre, Avustralya ve Güney Kore gibi demokratik ülkelerde bile İnternet kullanımı üzerinde çok sayıda kısıtlama uygulanıyor.

XS
SM
MD
LG