ANKARA- Türkiye’de internet özgürlüğüyle ilgili Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na önemli yetkiler vermesi nedeniyle tartışılan tasarı, TBMM’de kabul edildi. Şimdi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, internet ortamında uygulanacak devlet otoritesi gerekli mi konusunda karar verecek.
Hükümet’in içerisinde internet ile ilgili 13 madde yerleştirdiği 125 maddelik torba yasa tasarısı, TBMM’den geçti. Gözler Cumhurbaşkanı Gül’e çevrildi. Gül de, internet ortamına devlet eliyle tek kalemde sansür getireceği nedeniyle eleştirilen yasal düzenleme ile ilgili harekete geçti. Meclis'te internet düzenlemeleri kabul edilince sosyal medyadan kendisine yönelik çağrılara kayıtsız kalmadı ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ı Çankaya Köşkü'ne çağırdı.
Meclis'te internet ile ilgili düzenlemeler dün gece kabul edilince sosyal medyada, Cumhurbaşkanı Gül'ün kısmi veto yetkisini kullanıp kullanmayacağı gündeme geldi. Kendisi de twitter kullanıcısı olan Gül'ün, dün gece sosyal medyadan da internet düzenlemesine ilişkin tepkileri yakından takip etti. Bugünkü programında sabahleyin yer almamasına karşın Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ı Köşk'e davet etti ve Gül, yarım saati aşkın başbaşa görüştü.
Ancak Bakan Elvan ise, Köşk görüşmesi ardından düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı'na yasal düzenlemeyle ilgili bilgi verdiğini açıkladı. Elvan, internetle ilgili hükümleri "Sansür" yok" açıklamasını da tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Gül’ün girişiminin ardından internet ile ilgili düzenlemeleri içeren tasarı, akşam saatlerinde tümüyle yasalaştı. Gül’ün, ‘kısmi veto’ hakkını kullanıp kullanmayacağını ise önümüzdeki günler gösterecek.
İnternet ortamı ile ilgili düzenleme geleceği sinyali Gezi Parkı protestoları sırasında gelmişti.
Başbakan Erdoğan, "Sosyal medya denilen şey toplumlarin bana göre baş belasidir" demişti.
O açıklamadan bugüne internet kullanımı ve yayıncılığına sınırlama getirilmesi bekleniyordu.
O sınırlama, Hükümet’in tasarısı olarak geldi ve Meclis’te yasalaştı. Yasa, 5651 sayılı ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da ciddi değişiklikler getirecek.
Peki yasa Çankaya’da onaylanırsa ne olacak?
Eğer Gül, yasayı onaylarsa artık Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' gerekçesiyle yargı kararı olmaksızın erişim engelleme kararı alabilecek.
Muhalefet’in “paralel MİT yaratmak” eleştirisi getirdiği TİB personeli için de soruşturma izni Hükümet’ten alınabilecek.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' iddiasıyla ise, kişiler TİB'e başvurabilecek. TİB, 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' gerekçesiyle içeriğe erişimin engellenmesine karar verirse bunu Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne bildirecek ve TİB'in kararı 24 saat içerisinde uygulanacak. TİB'e 'özel hayatın gizliliğinin ihlalı' gerekçesiyle başvuran gerçek ve tüzel kişiler, 24 saat içinde sulh ceza hakimine de başvurmak zorunda olacak. Hakim ise, en geç 48 saat içerisinde ihlal olup olmadığına karar verecek ve TİB'e bildirecek. Hakim eğer 'ihlal yoktur' kararı verirse TİB buna itiraz edebilecek.
Ancak yasada dikkat çekici bir hukuki boşluk da bulunuyor. Yasada, "İçeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır" deniyor. Eğer TİB, hakim kararı ortaya çıkmadan 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' gerekçesiyle içeriğe erişimin engellenmesine karar verirse ve içerik hakim kararından önce TİB kararı uyarınca internetten kaldırılırsa ne olacak? Hakim, 'ihlal yok' kararı alsa dahi öncesinde TİB'in kararı uyarınca içeriğe erişim engellenmiş olduğunda hakim tarafından verilen karar 'hükümsüz olacak' görünüyor.
Öteyandan Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulacak. Bu birliğe üye olmak zorunda olacak tüm internet erişim sağlayıcıları, her türlü içerik ile ilgili kendilerine TİB tarafından ulaştırılacak 'erişim engelleme' kararını derhal uygulayacak.
Erişim sağlayıcıları, erişim kayıtlarını da en az 2 yıl saklamakla yükümlü olacak. Dolayısıyla artık internette her tıklama kayıt altında olacak.
Hükümet’in içerisinde internet ile ilgili 13 madde yerleştirdiği 125 maddelik torba yasa tasarısı, TBMM’den geçti. Gözler Cumhurbaşkanı Gül’e çevrildi. Gül de, internet ortamına devlet eliyle tek kalemde sansür getireceği nedeniyle eleştirilen yasal düzenleme ile ilgili harekete geçti. Meclis'te internet düzenlemeleri kabul edilince sosyal medyadan kendisine yönelik çağrılara kayıtsız kalmadı ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ı Çankaya Köşkü'ne çağırdı.
Meclis'te internet ile ilgili düzenlemeler dün gece kabul edilince sosyal medyada, Cumhurbaşkanı Gül'ün kısmi veto yetkisini kullanıp kullanmayacağı gündeme geldi. Kendisi de twitter kullanıcısı olan Gül'ün, dün gece sosyal medyadan da internet düzenlemesine ilişkin tepkileri yakından takip etti. Bugünkü programında sabahleyin yer almamasına karşın Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ı Köşk'e davet etti ve Gül, yarım saati aşkın başbaşa görüştü.
Ancak Bakan Elvan ise, Köşk görüşmesi ardından düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı'na yasal düzenlemeyle ilgili bilgi verdiğini açıkladı. Elvan, internetle ilgili hükümleri "Sansür" yok" açıklamasını da tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Gül’ün girişiminin ardından internet ile ilgili düzenlemeleri içeren tasarı, akşam saatlerinde tümüyle yasalaştı. Gül’ün, ‘kısmi veto’ hakkını kullanıp kullanmayacağını ise önümüzdeki günler gösterecek.
İnternet ortamı ile ilgili düzenleme geleceği sinyali Gezi Parkı protestoları sırasında gelmişti.
Başbakan Erdoğan, "Sosyal medya denilen şey toplumlarin bana göre baş belasidir" demişti.
O açıklamadan bugüne internet kullanımı ve yayıncılığına sınırlama getirilmesi bekleniyordu.
O sınırlama, Hükümet’in tasarısı olarak geldi ve Meclis’te yasalaştı. Yasa, 5651 sayılı ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da ciddi değişiklikler getirecek.
Peki yasa Çankaya’da onaylanırsa ne olacak?
Eğer Gül, yasayı onaylarsa artık Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' gerekçesiyle yargı kararı olmaksızın erişim engelleme kararı alabilecek.
Muhalefet’in “paralel MİT yaratmak” eleştirisi getirdiği TİB personeli için de soruşturma izni Hükümet’ten alınabilecek.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' iddiasıyla ise, kişiler TİB'e başvurabilecek. TİB, 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' gerekçesiyle içeriğe erişimin engellenmesine karar verirse bunu Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne bildirecek ve TİB'in kararı 24 saat içerisinde uygulanacak. TİB'e 'özel hayatın gizliliğinin ihlalı' gerekçesiyle başvuran gerçek ve tüzel kişiler, 24 saat içinde sulh ceza hakimine de başvurmak zorunda olacak. Hakim ise, en geç 48 saat içerisinde ihlal olup olmadığına karar verecek ve TİB'e bildirecek. Hakim eğer 'ihlal yoktur' kararı verirse TİB buna itiraz edebilecek.
Ancak yasada dikkat çekici bir hukuki boşluk da bulunuyor. Yasada, "İçeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır" deniyor. Eğer TİB, hakim kararı ortaya çıkmadan 'özel hayatın gizliliğinin ihlali' gerekçesiyle içeriğe erişimin engellenmesine karar verirse ve içerik hakim kararından önce TİB kararı uyarınca internetten kaldırılırsa ne olacak? Hakim, 'ihlal yok' kararı alsa dahi öncesinde TİB'in kararı uyarınca içeriğe erişim engellenmiş olduğunda hakim tarafından verilen karar 'hükümsüz olacak' görünüyor.
Öteyandan Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulacak. Bu birliğe üye olmak zorunda olacak tüm internet erişim sağlayıcıları, her türlü içerik ile ilgili kendilerine TİB tarafından ulaştırılacak 'erişim engelleme' kararını derhal uygulayacak.
Erişim sağlayıcıları, erişim kayıtlarını da en az 2 yıl saklamakla yükümlü olacak. Dolayısıyla artık internette her tıklama kayıt altında olacak.
