IMF’nin yayınladığı raporda bu yılki küresel ekonomik büyüme tahmininin yüzde 3,3, gelecek yılkinin de yüzde 3,5 olacağı belirtiliyor. İki rakam da önceki tahminlerin altında kaldı.
Borsalardaki yükselişe rağmen büyüme oranlarının tahminlerden düşük çıkması, diğer yatırımların düşük kalmasından kaynaklanıyor. Ukrayna, Ortadoğu ve Batı Afrika’daki jeopolitik gerginlikler ekonomik büyümeyi etkiledi. Uzmanlar, bu gerginliklere doğrudan maruz kalan ülkelerin büyüme rakamlarının en çok etkilendiğinin altını çizmekle birlikte, bu eğilimin değişme gösterebileceği uyarısında bulunuyor.
Amerikan ve İngiliz ekonomilerindeki toparlanmaların yanı sıra, Çin ekonomisinde büyümenin yavaşlaması, Hindistan’daysa hızlanması, istikrarsızlık göstergesi olarak yorumlanıyor.
IMF uzmanları dünya ekonomiklerine, “faizlerini düşük tutmaları ve ekonomilerini canlandırmaları” uyarısını sürdürüyor. Bununla birlikte IMF’nin yıllarca aralarında Türkiye’nin de bulunduğu, ekonomik kriz yaşayan ülkelere empoze ettiği kemer sıkma önlemleri, iç talebi düşüreceği kaygısıyla artık rağbet görmüyor.
IMF’nin 2015 yılında Amerika için büyüme öngörüsü yüzde 3,1. IMF’nin Amerika için öngördüğü büyüme tahmini, tüm sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeler için öngördüğü tahminlerin üzerinde.
IMF’nin son raporundaki büyüme tahminleri, küresel yatırımcıların yakın gelecekte Amerikan ekonomisine gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinden daha fazla güven duyduğunun işareti. Bu güven sonucunda birçok büyük yatırımcı ve merkez bankası, Euro, Yen ve ayrıca Türk Lirası ve Rus Rublesi gibi para birimlerinin değer kaybedeceği beklentisiyle Amerikan Doları almaya devam ediyor.
Türk Lirası ve Rus Rublesi de, son dönemde bu ülkelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklardan dolayı, Amerikan Doları’na ve diğer ana para birimlerine karşı değer kaybetmeye devam ediyor.
Ekonomi uzmanları Amerika’nın küresel ekonomik büyümenin lokomotifi olmaya devam etmesi durumunda, bunun diğer para birimlerinin değer kaybetmesine ve sermaye akışının durmasına yol açabileceği, ve ayrıca gelişmekte olan ekonomiklerde mali belirsizlikler yaratabileceği uyarısında bulunuyor.
