Erişilebilirlik

İHD’den ‘Çözüm Süreci’ Çağrısı 


İHD’den ‘Çözüm Süreci’ Çağrısı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:46 0:00

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Doğu ve Güneydoğu’daki insan hakları ihlalleriyle ilgili raporunu basın toplantısıyla paylaştı. İHD Şube Yöneticisi Abduselam İnceören’in açıkladığı raporda yer alan bilgilere göre, 2018 yılında, 84’ü güvenlik görevlisi, 370’i PKK’lı toplam 455 kişi öldü. 10 kişinin örgüt militanları tarafından, yasadışı eylemlerde öldürüldüğüne dikkat çekilen raporda, 2 çocuğun da mayın veya sahipsiz patlayıcılar sonucu yaşamını yitirdiği belirtildi.

Raporun, ‘Çatışmalı ortamda meydana gelen ihlaller’ başlığında sokağa çıkma yasağı ve güvenlikli bölge uygulamasıyla ilgili, ”6 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 16 ilçe sınırlarında bulunan yüzlerce bölgeyi kapsamına alacak şekilde toplamda, 46 kez özel güvenlik bölgesi ilanları gerçekleşti. Bazı bölgelerdeki ilanlar, periyodik şekilde uzatıldı. 5 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 16 ilçede bulunan 565 köy/mahalle ve bu köy/mahallere bağlı bulunan 657 mezrayı kapsamına alacak şekilde toplamda, 16 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi“ bilgileri yer aldı.

3 çocuğun intihar ettiği, üç çocuğun ise aile içi şiddet sonucu yaşamını yitirdiği belirtilen raporda, 92 çocuğun da ya aile içinde ya da toplumsal alanda cinsel istismara uğradığı belirtildi. Raporda 348 işkence iddiası yer alırken, 2783 kişinin gözaltına alındığı, düşünce ve ifade özgürlüğü aleyhine 77 kişiye dava açıldığı bilgilerine yer verildi. Düşünce ve ifade özgürlüğü aleyhine açılan 61 davada, 584 kişinin cezalandırıldığı da raporda yer aldı. Raporun sonunda, 2018 yılında 11 bin 643 hak ihlali tespit edildiği de vurgulandı.

‘’Çatışmasızlığa geri dönülmelidir’’

Raporun açıklamadan önce konuşma yapan İHD Şube Yöneticisi Rahşan Bataray Saman, Türkiye’de insan hakları ihlallerinin arttığına dikkat çekti.

Saman, Türkiye’nin yeniden çözüm sürecine dönmesi çağrısı yaparak, “Terörle Mücadele ve güvenlikçi politikalar adı altında vücut bulan siyasal iktidar politikaları nedeniyle, özellikle bölgemizde devam eden silahlı çatışma ortamında, sadece son üç buçuk yılda binlerce insanın hayatını yitirişine tanıklık ediyoruz. 2018 yılında da yine güvenlik güçleri, örgüt militanları ve siviller yaşamını yitirdi. Kürt sorununun çözümünde, on yıllarca denenen şiddete dayalı, tekçi devlet politikalarıyla yol alınmayacağı somut bir gerçekliktir. Ülkenin acil olarak toplumsal barış ve huzur ortamına ihtiyacı vardır. Bu nedenle de 24 Temmuz 2015 tarihi itibariyle süre giden ve artış göstererek devam eden çatışma ortamını sona erdirecek şekilde müzakere koşullarının sağlanması amacıyla çatışmasızlığa geri dönülmelidir” dedi.

İhlallerin en önemli nedeninin olağanüstü hal olduğunu savunan Saman, OHAL dönemi için meclis araştırması istedi. Saman, ‘’Bizler insan halkları savunucuları olarak, hayatımızdaki ihlallerin önlenebilir olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle insan hakları ihlallerinin oluşumuna yol açan OHAL’in yarattığı tahribatların TBMM araştırma komisyonlarıyla ortaya çıkarılmasını ve giderilmesi talebinde bulunuyor, çatışmalı ortamın bir an önce son bulmasını, kalıcı bir çatışmasızlık halinin ve çözüm sürecinin yeniden müzakere edilmesini umuyoruz. Her koşul altında dil, din, ırk, milliyet, cinsiyet, etnik ve kültürel farklılık ayrımı yapmadan, yaşam hakkının kutsal olduğu vurgusunda bulunuyor ve özgürlüklerle dolu, onurlu bir yaşam temenni ediyoruz’’ diye konuştu.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG