Diyarbakır’da son aylardaki çatışmalarda yaralanan polisler, sivil hastaneler yerine askeri hastaneye götürülüyor. Uygulamanın yasal olduğunu belirten hekim örgütleri, bazı doktorların hükümete yakın medya tarafından ‘terör yanlısı’ ilan edilmesinin ardından bu uygulamaya geçildiğini açıkladı.
Türkiye’nin güneydoğusunda süren çatışmalarda yaralanan askerler orduya ait hastanelerde tedavi ediliyordu. Güvenlik görevlileri ise istisnalar dışında sivil hastanelere sevk ediliyordu. Ancak yaralı polislerin de askeri hastaneye sevk edilmesi yeni bir uygulama. PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H ile güvenlik güçleri arasında, şehir merkezlerinde yaşanan çatışmalarda yaralananlar, son aylarda asker hastanesinde tedavi ediliyor.
Yetkililer bu uygulamanın nedenini, sivil hastanelere giden bazı yolların çatışma bölgelerinden geçmesi nedeniyle risk taşımasına bağlıyor. Asker hastanesi yolu ise diğerlerine göre daha güvenli.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Şehmuz Gökalp’e göre uygulama yasal ve normal. Bu uygulamanın daha önce de örnekleri olduğuna dikkat çeken Gökalp, ”Valilik bünyesinde Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Merkezi (ASKOM) diye bir birim var. ASKOM bazen, sorunlu taraflar aynı hastaneye gittikleri zaman orada karşılaşıp sıkıntı yaşamasınlar diye böyle kararlar alır. ASKOM çatışmalarda yaralanan güvenlik görevlilerinin önce Dicle Üniversitesi hastanesine, diğerlerinin Eğitim Araştırma hastanesine götürülmesini kararlaştırdı. Ancak bazı ön yargılı kişilerin ‘Üniversite’de bakılmıyor’ tarzında şikayetleri oldu. Basın bunu işledi ‘Burada terörist doktorlar çalışıyor’ gibi manşetler attı. Bundan sonra da askeri hastaneye götürülmeye başlandı” şeklinde konuştu.
Dr. Gökalp’in dikkat çektiği iddialar geçen yıl Eylül ayında ortaya atıldı. Silvan ilçesinde yaralanan bir polis, kendisine iyi bakılmadığı ancak aynı olaylarda yaralanan bir PKK’lıya daha fazla ilgi gösterildiği iddiasıyla Dicle Üniversitesi’nden şikayetçi oldu. Üniversite yönetimi iddiaları yalanladı. Ancak iddialar hükümete yakın medyada geniş yer buldu ve doktorlar PKK sempatizanı olmakla suçlandı.
Dr. Gökalp daha önce hastanede bakılan güvenlik görevlisi sayısının açıklayarak, “Elimizde hastane çalışanlarından aldığımız veriler var. Bu dönemde 176 güvenlik görevlisi hastaneye başvuruyor. 3’ü ölü olarak gelmiş, direk morga götürülmüş. Altısı yoldayken ölmüş, geriye kalan dört kişi yoğun bakımda, biri de ameliyat esnasında yaşamını yitirmiş. Geriye kalanların hepsinin tedavisi şifayla sonuçlanmış” dedi.
Uygulamanın kamuoyuna yansıtılma biçiminin hekimleri rencide ettiğini ifade eden Gökalp, “Hekim olarak beyaz önlüğü giydiğimizde, bizde cinsiyet, din, dil, ırk, düşünce kalmaz. Bütün hastalara nötr davranırız. Sağlıkçıların böyle bir ayrım yapması söz konusu olamaz. Havuz medyasında hedef gösterilmemiz, ‘terörist doktorlar’ diye yaftalanmamız bizi çok üzmüştür. Bizim tepkimiz olayın sonucu ve dışarıya yansıtılması. Beyne bir kurşun gelmiş kurtaramaya bilirsin. Bunun sonrası sanki hekimler görevini yapmıyormuş gibi algı oluşturmak yanlıştır” diye konuştu.
Bölgedeki çatışmalara durdurulması ve yaralılara tıbbi yardım götürmek amacıyla kurulan ‘Barış İçin Beyaz Forum’ adlı grubun üyesi Dr. Vahhaç Alp de yaşananlara tepkili. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Alp, sivil hastanelerin hedef haline getirildiğini savundu, Alp, “Savaşa dair tavrımızı ortaya koymamız, evrensel ilkeleri insan hakları, tıbbi etik, savaşa karşı bir duruş sergilememiz nedeniyle mi olmuştur bilemiyorum ama sivil sağlıkçıları tamamen müdahalenin dışında tutuyorlar. Yaralı sayısı veya ölen güvenlik gücü sayısını bilinmesini istemedikleri için de olabilir. Sosyal medyada kampanyalar yürütüldü güvenlik güçlerine bakılmıyor diye. ‘Oradaki sağlık çalışanları terörist, biz onlara nasıl teslim ediyoruz’, öyle kampanyalar yürütüldü. Bunu bir kampanya haline, sivil sağlık çalışanları hedef gösterecek bir kampanya haline dönüştürülmesi çok yanlış. Bizi direkt hedef haline getiren nokta oluşturuldu. Bunlar insanlığa dair umutları kıran bir tutum” dedi.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde polis merkezine düzenlenen saldırının ardından polis, ambulansların yaralıları taşırken yavaş hareket ettiği gerekçesiyle Acil Sağlık Hizmetleri biriminin telsiz merkezini birkaç kez uyardı. Olaydan 2 gün sonra ise Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, iddialarla ilgili hem Acil Sağlık Hizmetleri birimi ve hem de itfaiye hakkında soruşturma başlattı.
