Hollanda’da yeni bir yasayla, peçe ve burka gibi yüzü kapayan kıyafetlerin toplu ulaşım araçları, kamu binaları ve sağlık ve eğitim kurumlarında giyilmesi yasaklandı. Özellikle muhafazakar Müslüman kadınların kullandığı, yüzü kapatan bu tür kıyafetlere yönelik yasanın herhangi bir dini hedef almadığını savunan hükümet yetkilileri, yasanın amacının iletişimin elzem olduğu kamusal alanlarda toplumun güvenliğini sağlamak olduğunu söylüyor.
Avrupa’da Fransa, Almanya, Belçika, Avusturya ve Danimarka’nın ardından Hollanda’da da yüzü kapayan kıyafetlerin kamusal alanda kullanımı yeni bir yasayla kısıtlandı. 31 Temmuz Perşembe günü yürürlüğe giren yasada yer alan cezai kuralların ne kadar sıkı bir şekilde uygulamaya koyulacağıysa henüz öngörülemiyor.
17 milyon nüfuslu Hollanda’da, yasada bahsedilen türden kıyafet giyen kadınların sayısının sadece birkaç yüz kadar olduğu ve kamusal alanlarda bu kıyafetler nedeniyle herhangi bir problem yaşanmadığı kaydediliyor.
Ancak resmi bir hükümet sayfasında yapılan yazılı açıklamada, bu yasayla getirilen kısıtlamanın ‘hiç bir dini ya da bir toplumun bireylerini hedef almadığı’ belirtildi ve şu ifadelere de yer verildi: “Bu özgürlük, iletişimin kaliteli hizmet ve toplum güvenliği açısından elzem olduğu yerlerde kısıtlanıyor.”
Diğer taraftan, İslam karşıtı söylemleriyle tanınan siyasetçi Geert Wilders yasanın yürürlüğe girişini ‘tarihi bir gün’ olarak nitelendirdi ve benzer kısıtlamaların İslami başörtülerine de getirilmesi çağrısında bulundu.
Wilders ayrıca hükümet yetkililerinin yasanın koyulma gerekçesiyle ilgili verdikleri resmi açıklamaların sadece siyasi ifadeler olduğunu iddia etti.
Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından henüz görüş beyan etmeyen İçişleri Bakanı Kajsa Ollongreen, bu yılın başında yaptığı açıklamalarda yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, üç yıl sonra yeniden gözden geçirileceğini belirtmişti.
Araştırma ve eğitim hastanelerinin oluşturduğu bir çatı kuruluşundan yapılan yazılı açıklamada ise söz konusu kısıtlamaların sadece polis ve savcılar tarafından denetlenilebileceği ifade edildi ve ayrıca, “Yüzü kapayan kıyafetler giyilmesinin ya da bir kısıtlama olasılığının sağlık alanında soruna yol açtığı herhangi bir durumla karşılaşmadık” denildi.
Toplu ulaşım firmalarının oluşturduğu bir diğer kurum da benzer bir duyuru yayınlayarak otobüs şoförleri ya da makinistlerin böylesi bir kısıtlamayla ilgili bir işlem yapamayacağını, bunun sadece polisin müdahale yetkisi sınırları içinde olduğunu hatırlattı.
İnsan hakları savunucuları ve birçok uzman, Avrupa’da ilk olarak Fransa’da uygulanmaya başlanan kısıtlamanın hak ihlali olduğunu söylüyor.
