Türkiye’de son genel seçim 1 Kasım 2015’te yapıldı. O tarihte %0,64 oy olan Saadet Partisi, yaklaşmakta olan yerel seçimler genel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hem iktidar hem de muhalefet bloğunun ilgi odağı haline geldi.
Özellikle iktidar partisi, Saadet Partisi’ni “Cumhur İttifakı”nın bir üyesi yapmak için deyim yerindeyse tam saha pres yapıyor.
Batı Afrika turuna çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini izleyen gazetecilere “Ben görüşmeyi yaptım ama oradan henüz maalesef bir ses çıkmadı. Önümüzde daha vakit var. Bizim açımızdan kapı kapanmış değil, yasal olarak kapanmadığı ana kadar” diyerek Saadet’i ne kadar çok kendi yanında görmek istediğini gösterdi.
Öyle ki bu sözlerin üzerinden 24 saat geçmeden TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop'u Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu parti genel merkezinde ziyaret etti.
Karamollaoğlu: "Gündemimizde ittifak yok"
Üç saat süren görüşme sonrası kısa bir açıklama yapan Saadet Partisi lideri, ‘gündemimizde ittifak yok’ diyerek daha önceki pozisyonlarını koruduklarını dile getirdi.
Görüşmede her konuya girdiklerini söyleyen Karamollaoğlu, “İttifak kelimesi geçti de, seçim zamanı olmadığı için ben dedim ki 'Şu an ittifak bizim gündemimizde yok.' Size söylediklerimi aynen ona söyledim, ağırlıklı olarak Türkiye’nin genel meseleleri ile ilgili görüşlerimizi aktardık kendisine. İhtiyaç olursa tekrar bir araya geliriz. Şu an tekrar bir araya gelmemiz için herhangi bir program yapmadık. Medyada bu ittifak havası nasıl oluştu, herhalde bu kanun teklifinden dolayı oluştu” dedi.
Karamollaoğlu’nun “MHP ile AK Parti arasındaki ittifak görüşmesinden başka bir ittifak gündemde değil. Bizim görüşme yapmayacağımız bir parti olmaz, herkesle görüşürüz ama özellikle seçim atmosferine girilirken bugünkü şartlara göre karar veririz” sözleri ve dün Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul milletvekili Dursun Çiçek’in “Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı için 20 imza verebiliriz” şeklindeki açıklaması ittifak pilavının daha çok su kaldıracağının bir göstergesi.
Murat Sarı: "Saadet’in etki alanı aldığı oyun çok üstünde"
Siyasi analizlerde “anahtar parti” olarak gösterilen Saadet Partisi’nin alamet-i farikası ne?
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Konsensus Araştırma’nın başkanı Murat Sarı’ya göre, Milli Görüş geleneğini sahiplenen partinin üzerinde topladığı ilgi şu anki oyundan değil potansiyel etki alanından kaynaklanıyor:
“Bizim yaptığımız araştırmalarda Saadet Partisi 0.8-0.9 aralığında gözüküyor. Ancak var olan oyunun dışında ciddi bir etki alanına sahip. Bu AKP’yle iç içe geçen bir alanı içine aldığından çok geçişken. Aslında bugün iktidar partisine kerhen oy veren ciddi bir kitle var. Bunlar sandıkta her türlü tereddütlerine rağmen AKP’ye bir şekilde oy veriyor. Onlar için bir seçenek olmak potansiyeli her zaman var ama seçmen genelde ihtiyar bulduğu Saadet’tense hem genç hem de çalışkan bulduğu AKP’yi tercih ediyor.”
Murat Sarı, AKP’nin Saadet Partisi’ne olan düşkünlüğünü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oradan gelecek %1 civarında oyun sonuçlar üzerinde yaratacağı etkiye bağlıyor.
Kemal Can: :Saadet’in yıldızını Erdoğan ve AKP parlattı"
Yaklaşık otuz yıldır sağ siyaseti yakından izleyen Cumhuriyet gazetesi yazarı Kemal Can ise spot ışıklarının Saadet Partisi’ne çevrilmesinde İyi Parti’nin kendisinden beklenen performansın geri kalmasının rol oynadığı kanaatinde.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Can, “İyi Parti’nin iktidar bloğundan oy çalma konusunda umulan etkinin uzağında kalması Saadet Partisi’ni öne çıkardı. Üstelik buna ek olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP sözcülerinin Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına adaylık ihtimali hakkında üst perdeden reaksiyon vermesi ve arka arkaya Karamollaoğlu’yla yapılan görüşmeler Saadet’in yıldızını iyice parlattı” dedi.
“Saadet, Cumhur İttifakı’na girerse AKP onu yutar”
Kemal Can da tıpkı Saadet Partisi eski genel başkan yardımcısı ve CHP İstanbul milletvekili Mehmet Bekaroğlu gibi Saadet Partisi’nin “Cumhur İttifakı” içinde yer almayı reddedeceği görüşünü savunuyor:
“Eğer Saadet Partisi, Cumhur İttifakı’na ‘evet’ derse, onu da kaderi yine kendisinden kopmuş HAS Parti’yle aynı olur. AKP, Saadet’i yutar, ilhak eder. MHP gibi siyasi varlığını sürdüremez. Çünkü hem ideolojik varlığı hem de gücü buna müsait değil. Bu tabii asla Saadet, iktidar bloku ittifakına katılmaz demek değil ama çok düşük ihtimal. Bugünkü manzarada AKP kendi ittifakını kurdu ve deyim yerindeyse ‘elindeki kartları açtı’. Şimdi karşı tarafı hızla bir hamle yapmaya zorluyor. Ama Saadet’in hiç acele etmesine gerek yok, denklemde kalmayı sürdürürse oyunu %3’e dahi çıkarabilir.”
Cumhuriyet gazetesi yazarı, Saadet Partisi’nin seçim sath-ı mailine girildiğinde de güncelliğini koruması halinde AKP’nin aralarında oğlu Necmettin Erbakan’ın Fatih Erbakan’ın da bulunduğu bazı isimlere kendi listelerinden seçime girmelerini teklif edebileceğini düşünüyor.
Saadet en büyük seçim başarısını %5,2 oy aldığı 2009 Seçimlerinde kazandı
Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasından sonra Erbakan’la beraber eden Milli Görüşçüler tarafından kurulan Saadet Partisi, AKP’nin birinci çıktığı 2002 seçimlerinde seçmenin %2.5’ın tercihine mazhar oldu.
Recai Kutan’ın liderliğinde girdiği 2004 yerel seçimlerinde %4.7, bugün Kültür Bakanı olan Numan Kurtulmuş’un genel başkanlığında katıldığı 2009 yerel seçimlerinde ise %5.2 oy alan parti, 1 Kasım 2015 seçimlerinden önce yapılan 7 Haziran 2015’teki genel seçimlerde %2 oranına ulaşmıştı.
