Erişilebilirlik

HDP: 'Sonuç Beklemiyoruz Ama AİHM’e Gideceğiz'


Referandum sürecinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili rapor hazırlayan HDP yönetimi referandumun iptal edilmesi çağrısını yineledi. Raporu açıklayan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, etkin sonuç beklenmese de AYM ve AİHM’e başvuracaklarını söyledi.

HDP referandum sürecinde yaşanan olaylarla ilgili 67 sayfalık bir rapor hazırladı. Rapor HDP Sözcüsü Osman Baydemir tarafından basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıda konuşan Baydemir, seçimi ‘Cumhuriyet tarihinin çok partili sisteme geçişinden bugüne değin, demokratik meşruiyeti çok tartışmalı aynı zamanda en şaibeli referandumu’ olarak nitelendirdi.

Tasarı daha meclisteyken ihlallerin başladığını savunan Baydemir, “Tasarı parlamentoya geldiği dönem, tartışmaları kamuoyundan gizlendi, yayın yasağı getirildi. Canlı yayınlanması gereken tartışmalar toplumdan gizlendi. Parlamentoya gelene kadar imzacısı olan parlamenterler bile içerikten bihaberdi. Komisyon aşamasında ve genel kurul aşamasında eş başkanlarımız ve 13 milletvekilimiz tutukluydu. Bu bile başlı başına meşruiyet sorunu yarattı. Gizli oy açık tasnif ilkesi paket daha parlamentodayken ihlal edildi. Kabinde, perde arkasında kullanılması gereken oylar dışarıda kullanıldı. Paket geçtikten sonra OHAL ve sıkıyönetim koşularında referanduma gittik. Daha referanduma gitmeden, 2 yıldır bu paketin herhangi bir engel ve bir demokratik muhalefetle karşılaşmaması için, içeriğinin açığa çıkmaması için önlem mekanizması oluşturuldu. 17 TV, 63 gazete, boşu boşuna kapatılmadı. Muhalefetin sesini duyurduğu tüm kanallar yol temizliği amacıyla kapatıldı. 2614 sendika, vakıf da bu minvalde kapatıldı. Sesi duyurabilecek olan herkesin sesi önceden kısıldı” dedi.

‘Binlerce gözaltı ve tutuklama’

Baydemir, tasarıya muhalefet edebilecek herkesin gözaltına alındığını ifade ederek, ”Temmuz 2015’ten bugüne değin, bu pakete muhalefet edebilecek insanlar gözaltına alındı. 11 bin gözaltı. Bunlar HDP ve bileşenlerinden aynı zamanda referandum kampanyası yürütecek aktivitelerden oluşuyor. Bunlardan 5000’i tutuklandı. 38 il eş başkanı 98 ilçe eş başkanı tutuklandı. Şu dakika itibariyle 28 il başkanı 89 ilçe eş başkanı an itibariyle cezaevinde. Kampanyayı böyle bir atmosferde yürüttük. 750 il ve ilçe yöneticisi tutuklandı, 82 belediyeye kayyum atandı, 85 belediye eş başkanı tutuklandı, kayyum atanan tüm belediyelerin kaynakları evet kampanyası için kullanıldı” diye konuştu.

85 günlük kampanya boyunca 2165 kişinin gözaltına alındığına dikkat çeken Baydemir, “16 Nisan gününe kadarki 85 günün bilançosu çok daha vahimdir. Eline bildiriyi almış kampanya yürütecek, miting organize edecek, halk buluşması yapacak 2165 HDP’li gözaltına alındı. Günde ortalama 29 kişi gözaltına alındı, günde ortalama 5 kişi tutuklandı yani 429 kişi tutuklanmış oldu. 155 kişi fiziki saldırıya maruz kaldı. Ve her bir fiziki saldırı kendi hinterlandında başka bir etki yarattı. Her bir tutuklama başkalarının da tutuklanacağı korkusunu yaymak için yapıldı” şeklinde konuştu.

Rapora göre İhlaller

Baydemir, raporda yer alan ihlallerin bazılarını şöyle dile getirdi;

-Devlet bütün kaynaklarını, olanaklarını evet kampanyası lehine; hükümet, bakanlıklar, valilikler, kaymakamlar eliyle kullandı.

-Sadece Mart ayı boyunca 17 ulusal kanalda, evet kampanyası yürütenler 830 saati aşkın canlı yayınlarda propaganda yapma imkanı buldular. Bize düşense sadece 58 dakika.

-Mitinglerimizde, halk buluşmalarında, ben bile mitinge, sahneye ulaşmada sorunlarla karşılaştım. Vekiller kampanya yürütürken gözaltına alındı. Yüksekova’da miting alanı değiştirildi, kentin 5 km uzağındaki bir alana alındı ve o gün toplu taşıma araçlarının kontağı sürücülerden alındı.

Örneğin Urfa’nın Halfeti ilçesinde, Şırnak’ta, Muş’ta yetkili muhtarları çağırıyor; “senin 1 Kasım’da 7 Haziran’da köyünden çıkan oy bu, senin kızın öğretmen inşallah başına bir şey gelmez, inşallah işinden olmaz” dedi.

-Seçim şarkımız “Bêjin Na” yasaklandı. Yasaklandı ama bu halk tüm bu zulümlere na, hayır, la nê demeyi başardı. Eşbaşkanlarımızın posterleri yasaklandı

-Urfa, Van, Hakkari gibi pek çok şehirde 10 Mart - 8 Nisan arası tüm mitingler, basın açıklamaları yasaklandı.

-140 sandık başkanımız kötü ünü var gerekçesiyle kabul edilmedi. İlçe Seçim Kurulu, üyelerimize “bakın başınız belaya girecek” denildi. Tehdit edildiler. 2200 adayımız daha kuraya girmeden reddedildi.

-8 Mart, Newroz ve 15 Şubat; kampanyanın yoğun yürütüldüğü aylarda operasyon adı altında 1092 kişi gözaltına alındı, 203 kişi tutuklandı. Bu kişilerin tamamı kampanyayı yürütecek olan arkadaşlarımızdı.

-Gizli oy açık sayım ilkesi yerle bir edildi. HDP müşahitlerinin sandık başına erişimi engellendi, köylere sokulmadı, kadınlar yerine oy kullanıldı, kadın nüfusunun sandık başına gitmesi engellendi, muhtar eliyle oy kullandırtıldı. 3 milyon oyun kullanıldığı Avrupa’da YSK kararıyla HDP müşahitlerinin ve sandık kurulu üyelerinin oy kullanma işlemine nezaret etmesinin önü kapatıldı.

-Örneğin ağırlıklı olarak sadece HDP ve AKP’nin oy aldığı 18 ile baktığımız zaman; 420 sandıkta 0 Hayır oyu çıkmış, bu sandıkların neredeyse tamamı kırsal kesimde kurulmuş yani ihlal alanlarının olduğu sandıklardır. Buradaki seçmen sayısı 61711’dir. 420 sandığın 366’sında HDP’nin tek bir müşahiti olamamıştır, alınmamıştır müşahitlerimiz. Bu illerde 1118 sandıkta evet oranı yüzde 90’nın üzerindedir. Buradaki seçmen sayısı da 237 bine tekabül ediyor. Bu sandıklardan 791 tanesinde de bizim müşahitlerimizin bulunmasına imkan verilmemiştir. Toplamına baktığımızda 1538 sandıktan 298 bin 202 seçmenin oy kullandığı sandıklardan 1157 tanesinde biz var olamadık, engellendik. Bu sandıklardaki sonuçların tamamı gayrı meşrudur, butlandır, yasaya aykırıdır.”

Baydemir, Muş Hasköy’de bir okulda çekilen ve silahlı bir kişinin bulunduğu fotoğrafı da göstererek, bu fotoğrafın bile seçimin iptaline gerekçe olduğunu savundu. Milyonlarca mühürsüz oy kullanıldığını vurgulayan Baydemir, bazı yerlere eksik zarf ve pusula gönderildiğini söyledi.

‘AİHM’e Gideceğiz’

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baydemir, AYM ve AİHM’e başvuracaklarını söyledi. Baydemir, “Yargı bağımsızlığı dediğimiz meselenin ne kadar önemli olduğu Sayın Cumhurbaşkanının bu açıklamasından da anlaşılıyor. Seçim, yargı hakemliğinde yapılır ama YSK hakem değil taraf olmuştur. Suç duyurusunda bulunduk, itiraz ettik 2. aşama AYM’ye ve AİHM’e gitmektir. Bundan etkin bir sonuç alınacak anlamı çıkmamalıdır. Kayıtlara geçmesi tarihe not düşülmesi açısından da bu mekanizmalara başvuracağız. Sayın Cumhurbaşkanı’na de seslenmek istiyorum: Hiçbir şey bitmedi her şey yeni başlıyor. Bu ülkenin farklılıklarını, 24 milyonu, Kürt halkının haklı davasını nereye koyacaksınız? Bu paket ret, inkar ve isyan kısır döngüsünün devamı anlamına geliyor. Bu kısır döngüden çıkmak için dönüp sonuçları yeniden okumak gerekiyor ”dedi.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG