HDP’nin itirazına rağmen Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) 19 ilde sandık taşıma kararı aldı.
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar ve HDP YSK Temsilcisi Mehmet Tiryaki, bugün 19 ilde valilikler kanalıyla yapılan sandık birleştirme taşıma taleplerine karşı YSK’ya itirazda bulundu. Sancar ve Tiryaki, YSK Başkanı Sadi Güven ile bir araya gelerek, HDP’nin seçim güvenliğine ve adil koşullarda seçim yapılmasına ilişkin endişelerini aktardı. Ancak HDP’nin yaptığı ziyarette ifade ettiği itirazlarına rağmen YSK, bugün akşam yaptığı toplantısında valiliklerce yapılan sandık birleştirme ve taşıma başvurularını kabul etti.
YSK’nın kararını Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren HDP’li Sancar, “Maalesef ilettiğimiz endişelere rağmen YSK, 19 ilden yapılan sandık birleştirme ve taşıma taleplerini onayladı. Ancak henüz tam anlamıyla bu durumdan etkilenen seçmen sayısını bilmiyoruz. Özellikle çok sayıda köy için sandık birleştirme kararı söz konusu. Bu nedenle ilk öngördüğümüzden de fazla sayıda seçmen etkilenecek görünüyor. Bu seçmenlerden büyük kısmı ise bizim seçmenimiz yani HDP’nin seçmeni” dedi.
HDP’li Sancar, YSK ziyareti çıkışındaki açıklamasında ise, “Görüşmemizin tek konusu sandık birleştirme ve sandık taşınması olayıydı. Bunun seçim güvenliğine ve seçimlerin adil işleyişi ile çok yakından ilgili olduğunu sürekli söylüyoruz. Elimizdeki bilgilere göre; bölge kentlerinde 18 ilden pek çok ilçe ve köyü kapsayacak şekilde sandık nakli ve sandık birleştirme talebi YSK’ya gelmiş. Bu talep idareden geliyor, valiliklerden, il seçim kurularından geliyor. Bu illerin tamamı Kürt bölgesindeki iller. Nakledilmek istenen seçmen sayısı toplam 270 bin olarak görünüyor. YSK bu talepleri dünden itibaren görüşmeye başlamıştı. Bir kaç ille ilgili kararını da almış görünüyor. Şu an bu taleplerle ilgili kurulun görüşmeleri devam edecek. İdareden gelen bu talepleri YSK görüşüp karara bağlayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sonucu yüzde 0,1 bile belirleyebilir. Çok az bir miktar oyla ülkenin cumhurbaşkanının kim olacağı belirlenebilir. Seçim sonucu değişebilir” ifadelerini kullandı.
Sandık taşıma konusunda güvenlik gerekçesinin gösterildiğini belirten Sancar, “Biz de soruyoruz, “Türkiye’de köylerin güvenliğini sağlama imkanı yok mu?” Bu taşıma talebi gelen illerin ve sandıkların büyük bir kısmı 1 Kasım’da bulundukları yerde kurulmuştu. 1 Kasım’da bile güvenli görünen bu bölgelerden şimdi sandık taşıma kararı çıkıyor. 270 bin seçmenin olduğu sandıkların yüzde 90’ı 1 Kasım seçimlerinde oldukları yerde kurulmuştu. Nakil ve taşıma söz konusu olmamıştı. 1 Kasım seçimlerinin hangi şartlarda gerçekleştiğini bir kez daha hatırlatalım. Çok yoğun operasyonlar ve yaygın çatışmalar vardı. Oysa bugün bu çapta bir çatışma da operasyon da yok. Peki, idare neye güvenerek, orada bir güvenlik sorunu olduğunu iddia ediyor. Bu gerekçe inandırıcı değil,” diye konuştu.
SP’nin Ankara adayına saldırı tartışması
Bu arada Ankara’da Saadet Partisi (SP) milletvekili adayı ve beraberindeki grup ile MHP’liler arasında saldırı olayı gündemde. SP’liler ile MHP’liler arasında parti bayrakları asma gerekçesiyle başlayan tartışma polis müdahalesiyle büyüdü. Saldırıda ağır yaralanmasına rağmen polislerce ambulansa binmesi de engellendiği belirtilen SP Adayı Mehmet Fethi Öztürk’ün hakkında adli işlem başlatılması kamuoyunda tartışma yarattı.
Ankara Valiliği, Öztürk’ün havaya ateş açtığı gerekçesiyle hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca adli işlem başlatıldığını açıkladı. Bu nedenle Öztürk’ün hastanede tedavisi sırasında gözaltına alındı.
SP’den yapılan yazılı açıklamada ise, “Olay sürecinde grubun başında MHP Milletvekili Mevlüt Karakaya ve MHP’nin birçok Ankara yöneticisi olmasına rağmen dakikalar içerisindesayıları ve saldırganlığı artan grup, gençlerimizi tabancalarla tehdit emiş ve demir sopalarla darp etmiştir. Bu saldırı neticesinde 15 parti mensubumuz darp edilmiş, 7 mensubumuz da hastaneye kaldırılmıştır. Ağır bir şekilde yaralanan Milletvekili Adayımız Fethi Öztürk yoğun bakıma alınmıştır. Olaylar esnasında MHP’li grubun silahla tehdidi ve saldırısı karşısında Milletvekili Adayımız Fethi Öztürk, ruhsatlı silahı ile nefsi müdafaa ve grubun dağılıp herhangi bir faciaya yol açmaması için havaya bir el ateş etmek zorunda kalmıştır. Bütün bu olaylar esnasında maalesef olay yerine yeterli emniyet gücü sevk edilmemiş ve olay yerinde bulunan az sayıda emniyet mensubu ise gerekli müdahaleyi yapmamıştır. Saldırı sonucu ağır yaralanan Fethi Öztürk, önce hastane yerine ifade için karakola götürülmüş acil müdahale ihtiyacı olmasına ve sağlık görevlilerinin ısrarına rağmen hastaneye ulaştırılması emniyet mensupları tarafından geciktirilmiştir. Bu menfur olay üzerine bugün Ankara Valiliği tarafından yapılan açıklama, tüm kamuoyunu bu saldırıdan daha fazla üzmüştür. Açıklamada saldırıya uğrayanların suçluluğuna ve tutuklanacağına işaret edilirken, saldırganlardan hiç bahsedilmemiştir,” denildi.
