Diyarbakır’daki protestoların adresi bugün de Büyükşehir Belediyesi’nin önüydü. HDP Eş Genel Başkan Sezai Temelli, milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılımıyla belediye binası önünde basın açıklaması yapılacaktı. Ancak açıklama öncesi belediye hizmet binası ve çevresi polis tarafından ablukaya alındı. Belediye önündeki Elazığ Caddesi ve bu caddeye çıkan tüm yollar polis bariyerleriyle kapatıldı, caddelere çok sayıda polis ve zırhlı araçlar yerleştirildi.
Belediye önünde toplanmalarına izin verilmeyen gruplar ara sokaklara dağılarak eylemlerini burada sürdürdü. Belediye önünde açıklama yapmalarına izin verilmeyen HDPliler başka bir sokakta açıklama yaptı. HDP milletvekillerinin yanına gelmek isteyen gruba polis izin vermedi. Bu sırada müdahale uyarısı yapan polise, kalabalık, sloganlarla tepki gösterince müdahale başladı. Slogan ve alkış atanlara polis tazyikli su ile müdahale ederken, kalabalık dağılmamakta ısrar etti.
Bu sırada kalabalığa hitaben kısa bir konuşma yapan HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydoğan, “Aylarca, yıllarca belediyelerimizde yapılan gaspın, hukuksuzluğun, yolsuzlukların üzerine gidin. Eğer bu ülkenin geleceği düşünülüyorsa, üç yıl boyunca belediyelerde yapılan hırsızlıkların raporladık, bunlarla ilgili bir soruşturma yapıldı mı?” dedi.
Bir yandan protestolar sürerken HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli açıklama yaptı. Kararı darbe olarak niteleyen Temelli, “Belediyelerimize kayyum atayarak 19 Ağustos tarihinde bir sivil darbe yapılmıştı. Bu sivil darbeye karşı halkın iradesi ayaktadır, sokaktadır, Diyarbakır’dadır, Türkiye’dedir. Diyarbakır bizimdir, Türkiye bizim ortak vatanımızdır. İrademize de, ortak vatanımıza da kentimize de belediyemize de sahip çıkacağız. Bu kent cesaretlidir, bu kentin halkı cesaretlidir. Bu korkakları da bu kayyumu da bu rejimi de geçmişte olduğu gibi yine hep birlikte mutlaka ama mutlaka süpürüp atacağız” dedi.
Kayyum atanmasının gerekçelerine tepki gösteren Temelli, “Diyorlar ki eş başkanlık sistemi var. Evet var. Eş başkanlık sistemi toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadeledir. Evet, HDP’de eş başkanlık sistemi var. Çünkü eşit temsiliyeti, çünkü kadın özgürlüğünü savunuyoruz. Bunu hazmedemeyenler diyorlar ki eşbaşkanlık sistemi kötüdür. Hayır, kadınlar vardır, onların özgürlük mücadelesi vardır, onların da eşit temsiliyet hakları vardır. Bunun da gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz. Diyorlar ki ekonomik olarak kaynakları talan ediyormuşuz. İşte kayyumun suçları ortada. Diyarbakır’da, Van’da, Mardin’de neler yaptıkları bütün çıplaklığı ile ortada. Hırsızlıkları ortada. İstanbul’da, Adana’da, Mersin’de ne yaptıkları ortada. Hırsızlıkları ortada. Nasıl yandaş müteahhitlere bu halkın kaynaklarını peşkeş çektikleri ortada. Halıyı çalacak kadar tıynetsizlikleri ortada. O yüzden hırsıza karşı gaspa karşı mücadele edeceğiz. Halkın, toplumun hakkını savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Bu sırada devam eden gösterilere polis tazyikli suyla müdahale etti. Müdahale sırasında HDPli milletvekilleri de yaralandı. Müdahaleye direnen kalabalık dağılmamakta ısrar edince polis 3 yıl aradan sonra ilk kez biber gazı kullandı. Ara sokaklarda toplanarak tekrar dönen kalabalığa tekrar TOMA’larla müdahale edildi. Müdahalenin ardından kalabalık bir grup valilik binasına yöneldi. Polis kalabalığa tazyikli su ile müdahale ederek valilik binasına yaklaştırılmadı.
Van ve Mardin’de düzenlenen protesto gösterilerine yapılan müdahalelerde gözaltına alınanlar oldu.
STK'lardan açıklama
Bu arada Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşları kayyum kararına tepki gösterdi.İş dünyasını temsilen 20 oda ve sendika adına yapılan açıklamada şöyle denildi: “Yaşamakta olduğumuz her türlü siyasal, sosyal, ekonomik ve hukuksal sorunlarımızdan kurtulmanın yolunun daha çok demokrasi ve daha fazla özgürlüklerden geçtiğine inanmaktayız. Bu çerçevede; halkın iradesine saygı gösterilmesini, demokratik mekanizmaların işlevsel hale getirilmesini, hukuksal süreçlerin işletilmesini, ülkemizin ve coğrafyamızın daha fazla üretime, yatırıma, istihdam yaratılmasına ihtiyacı vardır. Bunların gerçekleşmesi, demokratik teamüllerin hayat bulması temel hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesi ile mümkündür.”
Bu arada aralarında İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası gibi kurumların bulunduğu STK’lar ortak açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada, “Halkın, seçmenin iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur. Demokrasinin temel şartı seçmen iradesini tanımaktır. Ülkedeki siyasal, sosyal, ekonomik sorunların çözümü için öncelikle insan haklarına saygıyı bir devlet kültürü haline getirmek, barış ve demokrasiyi tesis etmek gerekir. Bizler kentin sivil toplum ve meslek örgütleri olarak, Siyasi iktidarı halkın iradesine yapılan bu müdahaleden vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanlarını bir an önce göreve iade etmeye, tüm demokrasi güçlerini siyasi iktidarın bu müdahalesine karşı çıkmaya davet ediyoruz. Siyasi iktidarın bu tarz hukuksuz ve antidemokratik uygulamalarına artık son verilmesini talep ediyoruz” denildi.
