Erişilebilirlik

11 Haziran Amerikan Basınından Özetler


New York Times, Orta Amerika kaynaklı yasadışı göçü durdurmadığı takdirde gümrük tarifesi uygulayacağı tehdidiyle Meksika'yı dize getiren Trump'ın şimdi daha da cesaretlenerek Çin'e ve başka ülkelere yönelik baskıları daha da arttıracağı öngörüsünde bulunuyor. Gazete, Trump'ın CNBC Televizyonu'yla söyleşisinde Çin'le yürütülen pazarlığın işe yarayacağını çünkü gümrük vergisi ödemek istemeyen firmaların Çin'i tek etmeye başladığını söylediğini yazıyor. Habere göre gümrük tarifelerini tek taraflı ve etkili bir politika aracı olarak kabul eden Trump'ın bu konuda artan özgüveni, şirketler, tüketiciler ve yabancı ülkeler açısından önümüzde çalkantılı bir dönem olduğunun habercisi. Öte yandan gazete, Başkan Trump'ın dün Amerikan Merkez Bankası FED'e yönelik saldırılarını tazelediğini yazıyor. FED'i geçen yıl faiz oranlarını yükseltip Amerika'yı Çin karşısında dezavantajlı duruma düşürmekle suçlayan Trump, Çin'in yıllardır para birimi değerini düşük tutarak haksız rekabet sağladığını, Amerika'nınsa faizleri düşürmeyen bir Merkez Bankası olduğu için bu avantajdan yoksun bırakıldığını söyledi. Trump, gümrük tarifelerinin yabancı ülkeleri anlaşmaya zorlamada etkili olduğunu, bu nedenle birçok ülkenin ”sırada biz varız” korkusuyla alışkanlıklarını değiştirmeye başladığını kaydetti. Bu ay sonunda Japonya'da yapılacak G-20 zirvesinde Çin Devlet Başkanı Şi Jinping'le görüşmesi planlanan Trump, görüşmenin gerçekleşmemesi durumundaysa 300 milyar dolarlık Çin malına daha yüzde 25'lik ek tarifenin yolda olduğu tehdidinde bulundu.

Washington Post ise Amerika ve Çin arasındaki ticaret savaşının bambaşka bir boyutuyla ilgili bir habere yer veriyor. Gazete, akıllı telefon, rüzgar türbini, elektrikli otomobil ve savaş uçağı gibi yüksek teknolojiyle imal edilen ürünlerin yapımında kullanılan ve dünyada az bulunan nadir toprak elementlerinin de ticaret savaşlarının bir parçası haline geldiğini yazıyor. Habere göre nadir toprak element piyasasına küresel çapta egemen olan Çin, Amerika'nın bu elementlere erişimini kesebileceğinin sinyallerini veriyor. Pekin'in geçtiğimiz ay Amerikan firmalarının bazı elementleri tedarik etmesini engelleyebileceğinin işaretini vermesi bile, lazer ve nükleer reaktör kontrol çubuklarının yapımında kullanılan disprozyum oksit fiyatlarının üçte bir oranında yükselmesine yetti. Ancak gazete, Çin'in Amerika'nın bu elementlere erişimini kısıtlamasının sanıldığı kadar kolay olmayacağını kaydediyor. Bunun bir nedeni, Çin'in getireceği yasakların bu element ve minerallerin kaçakçılığının yapılması olasılığını arttırması. Bir başka gerekçeyse Çin'in böyle bir hamleyle başka ülkelerin de ekonomilerine zarar verme olasılığı ve bu ülkelerin, Çin'in dışlamayı göze alamayacağı ülkeler olması. Ancak gazete, Amerika'nın son on yılda nadir toprak elementleri ve mineralleri elde etmede alternatif kaynaklara yöneldiğinin de altını çiziyor. Amerika'nın nadir toprak elementleri çıkardığı tek maden olan California-Nevada sınırındaki Mountain Pass, Amerika'ya Çin'le rekabette avantaj sağlayacak birinci sınıf bir kaynak olarak nitelendiriliyor. Amerikan Jeoloji Dairesi'ne göre Mountain Pass madenindeki üretim, Avustralya ve Myamnar'daki kaynaklarla da birleştiğinde Çin'in 2010'da yüzde 97 olan nadir toprak elementi piyasa payını geçen yıl yüzde 71'e düşürmeyi başardı.

Wall Street Journal ise Trump Yönetimi'nin, Amerikan hükümeti tarafından yürütülen bilimsel araştırmaları ve teknolojiyi korumak ve fikri mülkiyet hırsızlığını önlemek için attığı son adımlarla ilgili habere yer veriyor. Gazete, Amerikan Enerji Bakanlığı'nın Amerikalı bilimadamlarının Çin'in ya da başka yabancı hükümetlerin sponsor olduğu araştırma programlarına katılmasını yasakladığını bildiriyor. Habere göre Enerji Bakanlığı, bu programların başta Çin olmak üzere yabancı ülkelerin ordularıyla bağlantılı olduğunu ve Amerikalı bilimadamlarının bu programlara katılmaları için milyonlarca dolarlık paketlerle cezbedildiğini anlaması üzerine bu kararı aldı. Fizik ve kimya gibi temel bilimlerden ordunun nükleer kapasitesini güçlendirmeye kadar birçok alanda yürütülen programlara destek olan Amerikan Enerji Bakanlığı, aynı zamanda hükümetin bir numaralı araştırma kurumu sayılıyor. Yetkililer, bakanlığın son yıllarda ekonomik casusluğun da odak noktası haline geldiğini kaydediyor. Enerji Bakanlığı'nın yasak kararı, enerji üretimi, yapay zeka ve nükleer fizik gibi ulusal güvenlik açısından hayati öneme sahip olan alanlarda çalışan çoğu sözleşmeli olmak üzere 100 binden fazla Amerikalı bilimadamını etkileyecek. Karar uyarınca tüm bakanlık personeli, yabancı hükümetlerin işbirliğiyle yürütülen programlara olan katkılarını beyan etmekle yükümlü olacak. Uzmanların ulusal güvenlik açısından hassas olduğuna karar verilen programlarla bağı kesilecek ya da bu uzmanlar, Enerji Bakanlığı'ndan istifa etmek zorunda kalacak.

XS
SM
MD
LG