Erişilebilirlik

5 Haziran Amerikan Basınından Özetler


5 Haziran Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:00 0:00

Washington Post, Muammer Kaddafi’nin sekiz yıl önce devrilmesinden bu yana son iki aydır şiddet eylemlerinin zirveye eriştiği Trablus’ta ve Libya genelindeki son durumu aktarıyor. Gazete, Birleşmiş Milletler ile Arap ve Avrupa ülkelerinin Tripoli Hükümeti ve isyancı Libya Ulusal Ordusu Komutanı Halife Hafter’i müzakere masasına oturtmayı başaramamasının ardından çatışmaların son aylarda tırmanmaya başladığını yazıyor. Habere göre başkent Trablus, 2011’deki Arap Baharı ayaklanmasıyla birlikte Kaddafi’nin öldürülmesinden sonra milislerin kontrolüne geçmişti. Birleşmiş Milletler ise Libya’yı birleştirmek, yaşanan kaosu sona erdirmek ve ülkede istikrar sağlamak amacıyla 2016’da Başbakan Fayez Seraj’ın liderliğini üstlendiği Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni oluşturmuştu. Ancak uzun yıllar Amerika’da yaşayan Amerikan vatandaşı ve eski Kaddafi generali Halife Hafter’in ülkenin doğusunda kurduğu Libya Ulusal Ordusu’nun Trablus’u almak için Nisan’da başlattığı saldırılar, uluslararası toplumda şok etkisi yarattı. Gazete, Nisan ayından bu yana General Hafter ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin ateşkes çağrılarını reddettiğini, bunun da Libya’da askeri açmaza neden olduğunu kaydediyor. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçlerle Fransa ve Rusya, General Hafter’e destek verirken Türkiye, Katar ve başka Avrupa ülkeleri, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni destekliyor. Şiddetin komşu ülkelere de yayılma riski artarken Libya’nın petrol üretiminin düşmesi durumunda küresel petrol fiyatlarında çalkantı yaşanmasından korkuluyor. Libya’nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Gassan Salami ise son çatışmaların uzun ve kanlı bir savaşın başlangıcı olduğu, ülkedeki siyasi ve coğrafi bölünmelerin kalıcı hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.

Wall Street Journal ise Amerikan Merkez Bankası FED yetkililerinin ticaretteki gerginlikleri yakından izlediklerini ve ekonomik göstergelerde kaydedilecek herhangi bir kötüleşmeye faiz oranlarını düşürerek karşılık verebileceklerini işaret etmeleri üzerine piyasaların hareketlendiğini bildiriyor. Gazete, FED Başkanı Jerome Powell’ın ticari meselelerin ne zaman çözüleceğini bilemediklerini, bu nedenle ekonomik görünümü yakından izlediklerini söylediğini yazıyor. Habere göre Powell, faizleri indirmek gerekip gerekmeyeceği konusunda yorum yapmadı. FED’in bundan sonraki adımlarının faizleri indirip indirmeyeceği ya da ne zaman indireceği üzerine yoğunlaşması bekleniyor. Öte yandan Powell’ın açıklamalarından önce de yüksek seyreden piyasalar, açıklamalardan sonra daha da hareketlendi. Hem Dow Jones Endeksi hem de Standard and Poors 500, Powell’ın faiz oranlarını arttırmaya ara verileceğini kaydettiği 4 Ocak’tan bu yana en büyük kazanımlarını elde etti. Başkan Trump ise Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmesini istiyor. İktisatçılar ve yatırımcılar, Trump Yönetimi’nin ticaret politikalarının ve gümrük tarifesi uygulamalarının yarattığı belirsizlik nedeniyle yılın ilerleyen aylarında faizleri düşüreceğini öngörüyor. Ancak FED’in 18-19 Haziran’da yapacağı toplantısında faizlerle ilgili herhangi bir adım atması beklenmiyor. Bunun nedeni, banka yetkililerinin bu ay Japonya’da yapılacak G-20 zirvesinde liderlerin ticaretteki gerginlikleri giderip gideremeyeceğini görmek istemesi.

New York Times ise son yıllarda Amerika’da artan iç terör eylemleriyle mücadelede polis teşkilatlarının, özellikle de Federal Soruşturma Dairesi FBI’ın karşı karşıya olduğu kısıtlamalarla ilgili habere yer veriyor. Gazete, mevcut yasa ve kaynakların Charleston, Pittsburgh ve San Diego gibi kentlerde yaşanan ırkçı toplu silahlı saldırılara yanıt vermede yetersiz kaldığının görüldüğünü yazıyor. Habere göre Anayasa’nın birinci maddesiyle koruma altına alınan ifade özgürlüğü, şiddet eylemlerinin habercisi olabilecek nefret söylemini ve benzer diğer faaliyetleri de koruyor. Bu da FBI ajanlarının bazı durumlarda soruşturma yürütmesini ya da tutuklamalar yapmasını engelliyor. FBI bu nedenle iç terör saldırısı düzenleyebileceği sanılan kişilere suçlama yöneltmek için yerel savcılık makamlarına başvurmak durumunda kalıyor. Öte yandan özellikle Demokratlar, Başkan Trump’ı beyaz ırkçılığı lanetlemekte geç kaldığı için eleştirirken Beyaz Saray, iç terörle mücadeleyi bir öncelik haline getirdiğini açıkladı. Emekli ve halen görev başında olan bazı polisler ve FBI yetkilileri, Kongre’nin siyasi şiddete başvuranlara yönelik yeni yasalar çıkarmasının zamanının geldiğini vurguluyor. Medeni haklar savunucularıysa bu tarz yasal düzenlemelerin anayasal hakların ihlali ya da hükümetin müdahalesi olarak sayılabileceği uyarısında bulunuyor. FBI’a göre 2018’de Amerika içinde düzenlenen altı ırkçı saldırı, 17 can aldı. 2017’deyse beş iç terör eyleminde sekiz kişi ölmüştü. Kongre’nin 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra uluslararası terörle mücadele etmek için çıkardığı Yurtseverlik Yasası ise İslamcı terör şüphelilerine karşı kullanılmış, ancak savcılar, bu yasayı, çoğu beyaz olan aşırı sağcı hükümet karşıtı teröristlere karşı hemen hemen hiç devreye sokmamıştı.

XS
SM
MD
LG