Erişilebilirlik

15 Haziran Amerikan Basınından Özetler


15 Haziran Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:05 0:00

Amerikan basını, dün sabah Washington yakınlarında Kongre üyelerinin katıldığı bir beyzbol antrenmanı sırasında bir saldırganın kalabalığın üzerine ateş açması ve Louisiana eyaletinden Temsilciler Meclisi üyesi Steve Scalise dahil beş kişiyi yaralaması olayına geniş yer veriyor.

Washington Post, kimliği James Hodgkinson olarak belirlenen 66 yaşındaki saldırganın Washington yakınlarındaki Alexandria’ya iki ay önce Illinois eyaletinin güneyinde bir kasabadan geldiğini ve bu süre zarfında aracının içinde yaşadığını bildiriyor. Habere göre dün polis tarafından vurularak öldürülen Hodgkinson’ın Facebook hesabı, Başkan Trump ve Cumhuriyetçi Parti aleyhine söylemler içeriyor. Facebook hesabının kapak fotoğrafı olarak Bernie Sanders’ın görüntüsünü kullanan Hodgkinson, “süper zenginler” olarak tanımladığı zümreyi kayırdığı gerekçesiyle Trump ve partisine karşı derin öfke besliyordu. Washington Post, Cumhuriyetçi Partili Kongre üyelerini hedef alan saldırıyı “Amerikan demokrasisine indirilmiş bir darbe” ve “Amerika’daki silahlı şiddet sorununun son örneği” olarak niteliyor. Amerika’daki siyasi söylemin gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan gazete, her iki partinin de ortalığı yatıştırmak yerine yangına körükle gitmek için Temsilciler Meclisi üyesi Steve Scalise’in ameliyattan çıkmasını bile zor beklediklerini yazıyor.

Washington Post bugün ayrıca Başkan Trump’ın FBI’ın yürüttüğü Rusya soruşturmasının odağı haline geldiğini bildiriyor. FBI yetkililerine göre Rusya soruşturmasını yürütmek üzere özel savcı olarak atanan FBI eski Başkanı Robert Mueller, Başkan Trump’ın adaleti engelleyip engellemediğini araştırmaya başlıyor. Gazeteye göre Mueller’ın Trump’ı da soruşturmaya dahil etmesi, yaklaşık bir yıldır yürütülen soruşturma için bir dönüm noktası oluşturuyor. Soruşturmanın bir diğer ayağı ise Trump’ın çevresindeki isimlerin mali suç işleyip işlemediğine odaklanıyor. Adlarının açıklanmasını istemeyen yetkililere göre Ulusal İstihbarat Direktörü Daniel Coats, Ulusal Güvenlik Dairesi Başkanı Mike Rogers ve Rogers’ın kısa süre önce görevden ayrılan yardımcısı Richard Ledgett, Mueller’ın soruşturması çerçevesinde ifade vermeyi kabul etti. Gizlilik içinde yürütülen soruşturma dahilinde başka kimlerin ifadesine başvurulacağı ise bilinmiyor. Öte yandan Beyaz Saray, Rusya soruşturmasına ilişkin tüm soruları Başkan Trump’ın şahsi avukatı Marc Kasowitz’e aktarıyor. Habere göre avukat Kasowitz’ın sözcüsü, Başkan Trump’a ilişkin FBI içinden yapılan sızıntıları “yasadışı, affedilemez ve çok çirkin” olarak niteledi. Habere göre Robert Mueller’ın soruşturmanın rotasını Trump’ı adaleti engellediği suçlamasına yöneltmesi durumunda Başkan Trump’ın FBI’ın kısa süre önce kovulan eski başkanı James Comey ve istihbarat çevrelerindeki diğer kilit isimlerle yaptığı görüşme ve konuşmalar, kanıt niteliğinde değerlendirilebilir.

Washington Post’un ana sayfasında yer alan bir başka haberse Londra’daki 24 katlı bir apartman binasında çıkan, 12 kişinin ölümüne, 70 kişinin yaralanmasına neden olan yangınla ilgili. Gazete, yaklaşık 500 kişinin yaşadığı apartman binasında çıkan yangının dehşet verici görüntülerinin geçmiş yüzyılda ya da yoksul bir ülkede çekilmediğini, bu olayın Londra’nın göbeğinde, 2017’de meydana geldiğini yazıyor. Gazeteye göre bu facia, terör saldırılarının yaralarını daha yeni yeni saran, Brexit’in yarattığı belirsizlik ortamında kutuplaştırıcı bir seçim döneminden henüz çıkan İngiltere için yeni bir trajedi. Binada oturanlar uzun yıllardır güvenlik açıklarıyla ilgili uyarılarda bulunduklarını ancak ciddiye alınmadıklarını, kısa süre önce tamamlanan tadilat çalışmalarının inşaat kodlarına uygun yürütülmediğini, yeterli yangın çıkışı ve merkezi yangın alarmı sistemi olmadığını söylüyordu. Gazete, Londra’nın yardıma en çok muhtaç sakinlerinin ihtiyaçlarını göz ardı ederken en zenginlerin arzu ve isteklerini yerine getirme çabasında olan bir kent imajı çizdiği görüşünde.

New York Times da dün Washington yakınlarında Kongre üyelerinin katıldığı beyzbol antrenmanında meydana gelen silahlı saldırıyla ilgili haber ve yorumlara geniş yer ayırıyor. Gazetede yer alan Alexander Burns imzalı makalede, şiddet döngüsünü durdurmak için çok söz söylendiği, ancak somut adım atılmadığı yazılı. Burns, makalesine şu sözlerle devam ediyor: “Yaralıların hastaneye kaldırılmasından sonra başlayan yas tutma süreci, kısa süre içinde tanıdık bir ritüele dönüştü. Başkandan ve her iki partiden saldırıyı kınayan açıklamaların yapılmasının ardından sosyal medyada birbirini suçlamalar başladı. Senatör Bernie Sanders ve Başkan Trump’ın uzlaşı mesajları, Amerika’daki siyasi kültürün öfke ve sinir krizi sarmalına dönüştüğü hissini yatıştırmaya yetmedi. Siyasi kimliğinin yanında aynı zamanda bir rahip olan Missouri eyaleti Cumhuriyetçi Parti senatörü John Danforth, öfke ve şiddet dalgası altında kaldığımızı, sadece siyasetçilerin değil, medyanın kışkırtmasıyla her iki partinin tabanının da bu sarmalın içine girdiğini söyledi.” Burns ayrıca Amerikan siyasetinde kan dökme tarihçesinin uzun bir geçmişe dayandığını, medeni haklar savunucusu Martin Luther King Jr’ın, John ve Robert Kennedy’nin, eşcinsel siyasetçi Harvey Milk’in silahlı şiddet kurbanı olduğunu hatırlatıyor.

XS
SM
MD
LG