Amerikan basını, Adalet Bakanı Jeff Sessions’ın Rusya’nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahalesini soruşturan Senato İstihbarat Komisyonu’nda dün verdiği ifadeyle ilgili haber ve yorumlara geniş yer ayırıyor.
New York Times, Sessions’ın, 2016 başkanlık seçimlerine müdahale eden Rusya’yla gizli işbirliği yaptığı iddialarını ”iğrenç bir yalan” olarak nitelendirdiğini yazıyor. Gazete, Sessions’ın oldukça hararetli geçen oturum sırasında Başkan Trump’la arasında geçen konuşmalar dahil bazı kilit soruları ”uygunsuz olur’ gerekçesiyle yanıtsız bırakarak komisyon üyesi senatörler arasında gerginlik yarattığını bildiriyor. Habere göre Sessions, Rusya soruşturmasından çekilmesi konusunda da, bu hamlenin yaptığı bir yanlıştan değil, sadece geçen yıl Trump kampanyasında yer almasından ve kampanyadaki kişilerle çok yakın ilişki içinde olduğundan kaynaklandığını belirtti. Sorgu sırasında Demokrat Partili senatörlerin Trump’la ilgili birçok sorusunu yanıtsız bırakan Sessions, sessiz kalmayı, Trump’ın, başkanlara, bazı bilgileri Kongre ve mahkemelere vermeme yetkisi tanıyan ”özel imtiyazı”nı kullanabileceği olasılığına bağladı. Senatörler, yabancı bir ülkenin Amerika’nın demokratik kurumlarına saldırısı söz konusu olduğu bir ortamda bilgi erişimine yönelik hiçbir engellemenin kabul edilemez olduğunu söylemesi üzerine Sessions, sadece Adalet Bakanlığı’nın tarihten gelen yöntemlerini izlediğini söylemekle yetindi. New Mexico eyaleti Senatörü Martin Heinrich ise Sessions’ı, sorulara yanıt vermeyi reddederek Rusya soruşturmasını engelleme girişiminde bulunmakla suçladı. Gazete, Alabama eyaleti eski Senatörü Sessions’ın Kongre’den ayrılmadan önce meslektaşları tarafından sevilen ve saygı duyulan biri olduğunu, ancak Rus yetkililerle görüşmeleri konusunda Kongre’yi yanılttıktan sonra inanılırlığını yitirdiğini yazıyor.
New York Times bugün ayrıca Başkan Trump’ın Rusya soruşturmasını yürütmek üzere özel savcı olarak atanan FBI eski Başkanı Robert Mueller’ı görevden alma olasılığıyla ilgili çıkan habere yer veriyor. Gazete, ilk kez Başkan Trump’ın yakın bir arkadaşının ağzından çıkan bu olasılığın Washington’da spekülasyonlara yol açtığını yazıyor. Habere göre Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre her türlü hakkı ve yetkisi olsa da Trump’ın, Mueller’ı görevden almak gibi bir niyeti yok. Ancak Trump’a yakın çevrelere göre başkan şu anda öyle bir ruh hali içinde ki, fikrini her an değiştirebilir. Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein ise ”Robert Mueller, ben bu görevde olduğum sürece, geçerli bir neden olmadıkça görevden alınmayacak. Yasal dayanağı olmayan talimatlara uymayacağım” şeklinde konuştu.
Washington Post ise Robert Mueller’ın görevden alınabileceği yönündeki söylentilerle ilgili olarak David Ingatius imzalı bir makale yayınlamış. Ignatius, ”Mueller’ı kovmak facia olur” başlıklı makalesinde şöyle diyor: ”Başkan Trump’a yakın kişiler özel savcı olarak atanan Robert Mueller’ın kovulmasıyla ilgili spekülasyonları iyi ki de gündeme getirdi. Vatandaşlarımız böylesi bir hamlenin ne gibi sonuçlar doğuracağını anlama şansı yakaladı. Trump, Beyaz Saray’a, iflas etmiş bir gazinocunun değerlerini taşıdı. FBI eski Başkanı James Comey’nin, Trump’ın tehditleri ve yalancılığıyla ilgili söylediklerine inanmanız şart değil, Trump’ın yalan söylediğini anlamanız için Twitter hesabına bakmanız yeterli. Mueller’ın atanmasıyla hepimiz rahat bir nefes almış, her şeyin normale döneceğini umuyorduk. Ama hayır. Şimdi de Mueller’ın kovulması gündeme düştü. Böylesi bir skandal, başkanlık hukuksuzluğunun çok daha tehlikeli bir boyuta eriştiği anlamına gelir. Demokrasilerde kanunsuzluğa karşı koymak, aslında eninde sonunda seçimle işbaşına gelenlerin iradesinde ve sorumluluğundadır. Trump akıllıysa Mueller’a dokunmaz.”