Hayır kurumlarına bağışta bulunmak, Amerikan hayat tarzının ayrılmaz parçalarından biri. Dünya Hayırseverlik Endeksi’ne göre Amerika, dünyanın en cömert ülkesi. Listede Amerika’yı İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiltere izliyor. Türkiye bu sıralamada 136. basamakta. Bir diğer araştırmaya gore ise 2010 yılında Amerika’da yapılan toplam bağış miktarının %73’ü, yani 200 milyar dolar, sade vatandaşların katkılarıyla elde edildi.
Virginia eyaletindeki Alexandria’da Salvation Army adlı hayır kurumunun kapısı önünde arabalar dizili. Maria ve Ingrid kullanmadıkları eşyalarını bağışlıyor.
Maria, ”Kendimi çok kötü hissediyorum. Hiç giyilmemiş kıyafetlerim var. Atmak istemiyorum çünkü çok iyi durumdalar. Birilerinin işine yarayabilir,” şeklinde konuşuyor.
İngrid, ”İhtiyacımız olmayan eşyalarımızı elden çıkarıyoruz ama aynı zamanda kimilerinin bunları kullanabileceğini düşünüyoruz. Çöpe atmak yerine başkalarının işine yarayabilecek olanları bağışlıyoruz,” diyor.
Salvation Army yetkilisi Eugenius Downey bağışları ve sınıflandırma işlemini gösteriyor: ”Gördüğüm en tuhaf şey 10 gün önce bağışlanan maket helikopterdi. Yaklaşık bir buçuk metre uzunluğunda, motoru ve pervanesi olan, uzaktan kumandalı bir maket helikopter.”
Peki insanlar neden bağışta bulunuyor? Bunun bir nedeni bağışta bulunanların bağış miktarını gelir vergisinden düşmesi.
Hood, ”Birçok kişi vergi avantajlarından yararlanmak için bağışta bulunuyor,” diyor.
Salvation Army yetkilisi George Hood bunun tek neden olmadığını görüşünde: ”Amerikan halkı zor durumda olanlara yardım elini uzatmak, başı dertte olana yardım etmek istiyor.”
Cömertliğin Amerikan kültüründe köklü bir gelenek olduğunu belirten Hood, hayır kurumları ve toplumsal projelerin insanlara biraraya gelme ve kişisel bağ oluşturma şansı tanıdığını söylüyor.
Ailesinin kilisede gönüllü çalıştığını ve geçmişte yurtdışında misyonerlik yaptığını söyleyen Ingrid, başkalarıyla olan ilişkileri geliştirmenin kendisi için önemli olduğunu vurguluyor: ”Başkalarıyla omuz omuza hizmet verirken onlarla yakınlaşıyor, başka yerde tanışma şansınız olmayan insanlarla biraraya geliyorsunuz.”
Hood, Amerikalıların doğal afet sonrasında, özellikle de çocuklarla ilgili durumlarda anında harekete geçtiğini söylüyor: ”Özellikle Noel zamanı Amerikalılar kılık kıyafet ve çocuklara oyuncak vermeyi çok sever. Salvation Army bağış merkezine gelip hediyeler getirir, annelerin ve hediyeleri alan çocukların yüzündeki mutluluğu paylaşırlar.”
Hood, son krizin bağışları azalttığını ama etkinin fazla olmadığını söylüyor: ”Bağışların neden çok fazla etkilenmediğini anlamış değilim. Yıl içindeki bağışlar son üç yıldır %6 oranında düşüş yaşadı. Ancak Noel zamanı geldiğinde süpermarketlerin önünde ellerinde çanlarla bekleyen gönüllüler %25 daha fazla bağış topladı.”
Amerikalılar para ve ikinci el eşyaların dışında gönüllü çalışmalarda bulunarak zamanlarını da bağışlıyor. Geçen yıl 64 milyon Amerikalı, yani Amerikan nüfusunun %27’si gönüllü olarak hizmet verdi.