Erişilebilirlik

‘Hava Savunma Sistemine İhtiyacımız Var’


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin Fırat’ın doğusunda farklı tutum izlerken, İdlib’de Türkiye’yi destekleyen mesajlar verdiğine işaret ederek, “Türkiye ile ABD ilişkileri başka bir ülkeyle ilişkilere bağlı olmamalıdır. NATO üyesi olarak müttefikliğimiz varsa bunun somut olması gerekir. Bizim hava savunma sistemine ihtiyacımız var. Bugüne kadar müttefiklerimizden Patriot, SAMP-T sistemleri alamadığımız için S-400 hava savunma sistemi aldık” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Rabb ile ortak basın toplantısında, Suriye’nin İdlib bölgesinde yaşanan kriz nedeniyle Türkiye’nin NATO müttefikleri ve ABD’den beklentilerini bir kez daha vurguladı.\

‘Hava Savunma Sistemine İhtiyacımız Var’
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:20 0:00

ABD’nin Fırat’ın doğusunda PYD-YPG’yle işbirliğinden Türkiye’nin duyduğu rahatsızlığın altını çizen Çavuşoğlu, Washington’un Türkiye’ye Patriot sistemi satmamasına atıfta bulunarak, İdlib’deki kriz de dikkate alındığında, Türkiye’nin acilen hava savunma sistemine ihtiyaç duyduğu mesajını verdi. Çavuşoğlu, Türk–Amerikan ilişkilerinde isim vermeksizin Rusya’yı kast ederek üçüncü ülkeyle ilişkiler ekseninde de iyileşme ya da kötüleşme olmaması gerektiğini de söyledi.

Çavuşoğlu, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft ve Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin bugün Türkiye’de yürüttükleri temasları çerçevesinde Ankara – Washington ilişkilerindeki son duruma ilişkin sorusunu yanıtladı. Çavuşoğlu, Craft’ın Münih’te sınır bölgelerini ziyaret etme talebini ifade ettiğini ve buna olumlu yanıt verdiklerini kaydederek, VOA Türkçe’nin ABD – Türkiye ilişkileriyle ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:

“Fırat’ın doğusunda ABD’nin, PKK’yla angajmanı dolayısıyla tutumlarımız farklı ama İdlib konusunda görüşlerimiz örtüşüyor. Fransa ile aynı şekilde... Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sınamalardan dolayı herkes desteğini açıklıyor. (ABD Başkanı Donald) Trump ve (ABD Dışişleri Bakanı Mike) Pompeo da açıklamalarda bulundu. Fakat somut destek olması gerekiyor. Ayrıca Türkiye ile ABD ilişkileri başka bir ülkeyle ilişkilerin düzeyine bağlı olmamalıdır. Biz NATO müttefiği ve stratejik ortak isek uzun vadeli ve hedefleri olan bir yolda bu ilişkileri sağlıklı bir şekilde sürdürmemiz lazım. Gündeme göre ilişkiler iyileşir, kötüleşirse bu sürdürülebilir olmaz. Bu desteğin somut olması gerekir. NATO, Antlaşması’nın 4. maddesi gereğince yani müttefiklerden birisi zor durumda olduğu zaman, bizim çağrımızla biraraya geldi, biz toplantıda beklentilerimizi dile getirdik. Bunlardan birisi de hava savunma sistemidir. Gördüğünüz gibi Türkiye her an farklı tehditlerle karşı karşıya kalabiliyor. Dolayısıyla bizim elzem olarak hava savunma sistemine ihtiyacımız var. Bugüne kadar müttefiklerimizden ne Patriot ne SAMP- T (Fransa üretimi) sistemlerini alamadığımız için S-400 hava savunma sistemi aldık. 2013’ten beri de müttefiklerimiz sınır bölgemize konuşlandırdığımız bataryalarını da çektiler. Bu bataryalardan bazılarının acilen gelmesi gerekiyor. NATO’da Birleşik Krallık’ın güçlü desteğini gördük. Doha’da da görüştüğüm (Mike) Pompeo da NATO çerçevesinde görüşlerimizi aldıklarını söyledi. Önümüzdeki günlerde biz bu alanlarda somut adımlar atmaya hazırız. Biz müttefiklerimizle her zaman iyi ilişkiler kurmak isteriz. Ama müttefiklerimiz de bize aynı şekilde yaklaşmalı, adil olmalı ve bu müttefiklik ruhuna yakışır bir yaklaşım göstermelidir.”

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey Ankara'da Milli Savunma Bakanı Akar ile görüştü
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey Ankara'da Milli Savunma Bakanı Akar ile görüştü

Raab: “Uçuşa yasak alan kararı ciddi şekilde incelenmeli”

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Rabb ise, Türkiye’nin NATO gündemine de taşıdığı “Suriye’nin kuzeyinin uçuşa yasak bölge ilan edilmesi” talebine yeşil ışık yakmadı. Mevcut durumda Suriye’de hava sahasını Rusya’nın kontrol etmesi nedeniyle NATO üyesi İngiltere adına Rabb’in, Türkiye’nin beklediği böylesi bir somut adım konusunda temkinli açıklamalar yapması dikkat çekti.

Çavuşoğlu ve Raab Ortak Basın Toplantısı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:24 0:00

İdlib kriziyle ilgili ne tür somut adımlar atacaklarına ilişkin soru üzerine Rabb, insani yardım bakımından İngiltere’nin Suriye’ye yönelik desteğini arttırdığını belirtti. Rabb, Türkiye’nin talebiyle ilgili ise şu açıklamayı yaptı:“Uçuşa yasak bölgeyle ilgili olarak bunun detaylarını çok dikkatli şekilde incelememiz gerekir. Çok dikkatli bir şekilde ne derece uygulanabilir olduğunun incelenmesi gerekir diye düşünüyorum. Tabii bunun (Türkiye’nin talebi) amacını ve arkasındaki düşünceyi anlıyoruz ama çok dikkatli bir şekilde odaklanılarak ilgilenilmesi gerekir. Bu konuda ilerleme kaydedeceğiz. Dayanışmamızı göstermek için buradayız. Türkiye hem askeri hem de mültecilerle ilgili olarak ön cephelerde yer alıyor. Türkiye’nin oynadığı rol gözardı ediliyor gibi görülüyor. Ama biz bu rolü takdirle karşılıyoruz. NATO olarak da dostlarımızla birlikte hareket etmemiz gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Rabb, ayrıca “Dünya üzerindeki birçok kişi gibi 30’dan fazla Türk askerinin İdlib’teki zalimhane rejim saldırıları nedeniyle öldürülmesinden üzüntü duydum, halkım adına taziyelerimizi sunmak istiyorum. Türkiye’nin yeniden ateşkesi tesis etme çabalarına destek veriyoruz. Rusya ve rejim saldırılarından dolayı endişe duyuyoruz. Temel insanlık onuruna aykırı olması nedeniyle şiddetle kınıyoruz. 26 Şubat’ta BM Güvenlik Konseyi çağrısı yaptık, NATO olarak da Türkiye’nin çabalarına desteğimizi ifade ettik. 2654 sayılı BM kararına uygun şekilde Suriye de kalıcı çözüm bulunması yönünde çaba gösterilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu Yunanistan ve Avrupa’ya tepki gösterdi

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Avrupa kapıları açma kararıyla birlikte Edirne başta olmak üzere sınır bölgelerine mülteci akını yaşanması ve Yunanistan’ın ise sınırına gelmiş mültecilere sert müdahalede bulunmasıyla ilgili de konuştu.

Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupa değerlerine ve evrensel insan hakları hukukuna aykırı şekilde Yunanistan’a destek verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye olarak Avrupa sınırlarına gitmekte olan mültecileri “durdurmama” kararını uygulamaya devam edeceğini bildirdi. Çavuşoğlu, AB ve Yunanistan’a yönelik eleştirilerini özetle şöyle ifade etti:

“Avrupa ülkelerince de koruma başvurusu alma yükümlülüğü vardır. Ama görüyoruz ki iltica başvuruları hukuka aykırı şekilde askıya alınıyor. AB kurumları insanlığın ortak değerlerine saygı göstermelidir, ortak hukukun korunmasını sağlamalıdır. Kimse bize 18 Mart Anlaşması’nı hatırlatmasın, biz tüm zorluklarına rağmen bu anlaşmayı uyguladık. AB’nin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini herkes söyleyebiliyor. Kati Piri bile o kadar Türkiye karşıtlığı yaptı, o bile o gün tweet’inde doğruları söylemiş. AB tam tersi salonlarında teröristlere ev sahipliği yapıyorlar. Buyrun siz alın dediğimizde ‘Bak Türkiye bizi tehdit ediyor’ deniliyor. Esasen 18 Mart Anlaşması’nı uygulamamak için elimizde tüm gerekçeler var. İnsani yükümlülükle hep sorumlu davrandık. Ama bugünden sonra durduracak değiliz. Demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden Yunanistan da, kapısına dayanan göçmenlere uluslararası hukuka uygun şekilde muamele etmek zorundadır. Göçmenlere ateş açıyorlar, sırtından vuruyorlar, çiftçilere av tüfeklere dağıtıyorlar, saçma atsınlar diye. Dayanışma adı altında AB üyesi ülkenin bu tür insan hakları ihlalini kimse sorgulamıyor. Bu sorun ortaksa külfetini de birlikte paylaşmamız lazım. Bunu derken paradan bahsetmiyorum. Para bunun bir ayağıdır.”

Bu arada İngiltere Dışişleri Bakanı Rabb de, Türkiye’nin bugüne kadar mültecilerle ilgili üstlendiği rolü ve İdlib’deki can kayıplarını hatırlatarak, sınırlardaki tablo dolayısıyla endişe duyduklarını ifade etmekle yetindi. Rabb, “Türkiye’nin insani krizde yaptıklarına da dikkat çekmek istiyoruz. Türkiye, sıklıkla kendisini gözardı edilmiş hissetti ve Soçi süreciyle siyasi çözüm için çaba sarfetti. Herhangi bir koşula bağlı olmaksızın insani yardım sağlanması çok önemlidir. Sınır kapısında yaşananları endişeyle takip ediyoruz. Avrupa’ya geçmeye çalışan çok sayıda göçmen var” diye konuştu.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG