Erişilebilirlik

Hasankeyf'te Yolun Sonu


Sular altında kalmasına az bir süre kalan Hasankeyf'teki tarihi eserlerin korunması için Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Oluş Arık, Prof. Dr. Metin Ahunbay, Özcan Yüksek ve avukat Murat Cano’nun 22 Şubat 2006'da AİHM’e yaptığı başvuru karara bağlandı.

AİHM'in oy çokluğuyla aldığı kararda, başvurunun "kabul edilemez" olduğu belirtildi. Gerekçeli kararda, başvurunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) hükümlerine uygun olmadığı belirtilirken, üye ülkeler arasında evrensel kültür mirasının korunmasının AİHS'nin hükümlerine dahil edilmesi konusunda şu ana kadar fikir birliği ve ortak eğilim olmadığı ifade edildi.

Karar yıllardır Hasankeyf’in kurtarılması için mücadele eden aktivistleri üzdü. Bunlardan biri de Doğal Yaşamı Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve doğa aktivisti Mehmet Emin Bulut. 30 yıldır Hasankeyf’in kurtarılması için mücadele eden Bulut, tarihi ilçenin sular altında bırakılmasından bütün dünyanın sorumlu olduğunu söyledi.

VOA Türkçe’ye konuşan Bulut, “AİHM kararı bizleri üzüntüye boğdu. Hasankeyf’in zaten yüzde 80’i taşınmış. Yapılan tahribat, yıkım ve talan devam ediyor. Karar bizim için sürpriz değil. Türkiye AİHM’in hiçbir kararını kabul etmiyor. AİHM’in Türkiye’deki adalette karşılığı kalmamıştır. Olumlu bir karar beklemiyorduk. Olumlu ya da olumsuz olsa da zaten yüzde 80’i talan edildi, yok edildi. Tarih taşındı, inanç değerleri tahrip edildi. Hasankeyf inşaat firmalarının kaderine terk edilmiş. Herkesin gözü önünde insanlık tarihinin 12 bin yıllık kenti talan edildi. Avrupa’nın en önemli şirketi tarihi eserleri taşıma işini yapıyor. Türkiye’deki taşeron bir firma yapıyor ama arkasında bu firma var. Bu açıdan baktığınızda AİHM kararı bizim için sürpriz değildi. Para, rant karşısında, en azından kalan 20’nin korunması için olumlu karar çıkması beklenmiyordu. Bu noktada bütün dünya, insanlar STK’lar ve ben aktivisitim diyen herkes suçludur. Ben de suçluyum” dedi.

Hasankeyf’te kafe işleten ve aynı zamanda aktivist olan Bülent Başaran, hayal kırıklığına uğradığını söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan Başaran, kararı kınadığını belirterek, "Tarihi minareyi taşırken, sanki çocuğumu kaybetmiş hissine kapıldım" diye konuştu. Başaran, “Böyle bir karar beklemiyorduk. Olumsuz yanıtlanacağını beklemiyorduk. Şok etkisi yarattı. Bir şehri insanlık suçu işleyerek yok etmeye çalışıyorlar. Son gidilecek mercii de onların tarafını tuttu. Bir kıyım yapılıyor. Sadece bizim düşünmemiz gerekmiyor. Bütün dünyanın ortak mirası olan bir yer. Avrupa’nın, bütün dünyanın tepki göstermesi gerekiyordu. Hayallerim, duygularım vardı, hepsi yok oluyor. Bütün dünyayı ayıplıyorum. Sadece bizim değil bütün dünyanın malıydı” şeklinde konuştu.

Hasankeyf Yaşatma Girişimi Sözcüsü Avukat Kemal Üner ise karara şaşırmadığını söyledi. Hasankeyf için AİHM’de yapılacak başka işlem kalmadığını vurgulayan Üner, VOA Türkçe'ye şunları söyledi; “Karar için AİHM’den çok ümitli değildim. Böyle büyük bir projenin altında kalacağını düşünüyordum. Türkiye aleyhine karar vermesini beklemiyordum. Sorumluluktan kaçtı. İsteseydi sözleşmenin herhangi bir maddesine koyabilirdi.”

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG