Erişilebilirlik

Güneydoğu’da KHK Tepkisi


Güneydoğu'da KHK Tepkisi
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:00:39 0:00

Haftasonunda yayınlanan son Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ilk tepki Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Şubeler Platformu’ndan geldi. Bünyesinde farklı meslek örgütlerinin bulunduğu platform adına bir basın toplantısı düzenleyen Dönem Sözcüsü Sait Baran, kazanımlarının bir gecede yokedildiğini söyledi. Baran, “Terörle Mücadele Yasası, içerik olarak uluslararası hukukla ortaklaşmadığı için her yöne çekilebilirken, bundan sonraki herhangi bir en sıradan toplumsal tepki bu yasa kapsamında değerlendirilerek, geliştirilen linç kültürü hukuksal zemin bulacak. Zaten ülke tarihinde cezasızlıkla ödüllendirilen yapılar meşru hale gelip, yaşanan toplumsal kaosu derinleştirecektir. Bilinçli ya da bilinçsizce ülke uçuruma sürüklenmiştir. Zaten ortadan kaldırılmış olan yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma koşulları tek tip kıyafet zorbalığı ile tam bir hukuksuzluğa dönüştürülmüştür” dedi.

KHK’lara bir tepki de, bölgedeki 12 barodan geldi. Barolar adına yapılan ortak açıklamada, tek tip kıyafete vurgu yapıldı. Tek tip giysi uygulamasının toplumsal barışı zedeleyecek bir uygulama olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi: “Henüz yargılamaları devam eden ve haklarında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmayan sanıklara tek tip kıyafet uygulamasının özellikle masumiyet karinesine aykırılık teşkil edeceği gözardı edilmektedir. Nitekim Anayasanın 38/4. Maddesi ‘Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz’ hükmüyle masumiyet karinesinin dil, din, ırk ve millet ayrımı gözetmeden herkes için güvence altına almış, yine Anayasanın 15/2. Maddesiyle masumiyet karinesi savaş, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde dahi dokunulması mümkün olmayan çekirdek haklar kategorisine dahil edilmiştir. Henüz ceza yargılaması sürmekte olup suçlu oldukları kesinleşmemiş sanıkların suçlu gibi muamele görmesine sebep olacak tek tip kıyafet gibi uygulamalar Hukuk Devleti ilkesini zedelemektedir. Lekelenmeme hakkı anılan değişiklikle çiğnenmiştir.”

Baroların tepki gösterdiği diğer başlık ise “Sivillerin toplumsal olaylara müdahalesi” oldu. Açıklamada, “Özel af niteliğindeki bu hüküm en başta Anayasanın 87. maddesine de aykırıdır. Anayasanın 87. maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek yetkisine sahiptir. Yine Anayasanın 2, 10, 13, 15, 17, 36, 38 ve 87. maddelerine aykırılık içeren bu düzenleme ile hukuk devleti ilkesi ağır bir yara almıştır” denildi.

Barolar ayrıca, OHAL’in kaldırılması çağrısı yaptı.

Öte yandan son KHK ile Van Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 109 kişinin işine son verildi. Karara belediye işçilerinin örgütlü olduğu Tüm-Bel-Sen basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Basın açıklamasında konuşan Tüm-Bel-Sen Eş Başkanı Şükrü Kaçıcı, Van’ın özel olarak hedef alındığını söyledi. Kaçıcı, “Son yayımlanan KHK’larla Van şubemiz özel olarak hedef alınmıştır, AKP yönetimi 17 aydan beridir Anayasa’yı, yasaları ve hukuku rafa kaldırmış kendi diktatörlüğünü kabul ettirmek için darbe girişimini bahane etmiştir. Demokrasinin en temel ölçüsü olan yasama, yargı, yürütme ve bağımsızlığı hiçe saymıştır. Bunların doğurduğu sonuç devletin tüm kurum ve kuruluşlarını tek parti diktatörlüğüne hizmet etmek istemeleri olmuştur" dedi.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG