Erişilebilirlik

Gül: "Suriye Halkını Kaderine Bırakamayız"


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye krizinin barışçı çözümü için sağlam bir strateji, “iyi tanımlanmış ve iyi hesaplanmış hedefler” belirlenmesi çağrısında bulundu.

Suriye’de kapsamlı bir siyasi çözüm stratejisi geliştirilmesi çağrısı yapan Gül, bu hedeflerin, Suriye’deki iç savaşı sona erdirmesi, zaman kaybetmeden Suriye halkının güvenliğini sağlaması ve istikrarlı geçiş sürecini başlatması gerektiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarında, Başkan Barack Obama’nın hemen arkasından konuşma yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuşmasının önemli bir bölümünü Suriye krizine ayırdı, ‘Suriye halkını kendi kaderine bırakamayız” diye konuştu, “Durmak bilmeden, yeni, istikrarlı, birliğini koruyan, komşularıyla barış içinde yaşayan bir Suriye arayışımızı sürdürmeliyiz” dedi.
Gül bunun için de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin öncülük ettiği ve Suriye’nin “komşu ülkelerinin de katılım sağladığı” bir siyasi strateji geliştirilmesi çağrısında bulundu.

Günümüzde en derin uluslararası krizlerin iç çatışmalardan kaynaklandığını vurgulayan Gül, bu çatışmaların artık daha sık ve daha büyük oranlarda yaşandığını söyledi. Siyasi meşruluğu olmayan liderlerin ortak bir yanılsama içine girdiğini savunan Gül, bu liderlerin geleceği okumak ve dönüşüme önderlik etmek yerine, kendi halklarına karşı sorumsuz davranışlarıyla zaman kazanmaya çalıştığını belirtti.

‘BM Suriye’deki sorumluluğunu yerine getirmedi’

Güçlü, etkili ve güvenilir bir Birleşmiş Milletler’e ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Güvenlik Konseyi’nin ataletinin, saldırgan rejimleri şımarttığını savundu. Gül, “Zulüm işleyenleri adalet ve hukuk sistemine teslim olmaya zorlayacak bir Birleşmiş Milletler’e ihtiyacımız var” diye konuştu. Cumhurbaşkanı BM’nin zamanına uyumlu ve güvenilir bir örgüt olarak kalabilmesi için kararlı adımlar atması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, yeni gerçeklerle yüzleşebilmek için, samimi bir şekilde demokratik, temsil gücüne sahip, etkili ve güvenilir bir Güvenlik Konseyi’ne gerek olduğunu da söyledi. Amerika ve Rusya’nın Suriye’nin kimyasal silahlarını imha etme konusunda vardığı anlaşmaya Türkiye’nin destek verdiğini kaydeden Gül, bu anlaşmanın somut BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla pekiştirilmesi, ayrıca geçen ay Suriye’de düzenlenen kimyasal silah saldırısının faillerinin adalete teslim edilmesi çağrısında bulundu.

Gül bununla birlikte Suriye’de kimyasal silah kullanılmasaydı, uluslararası toplumun Suriye’de yüzbinden fazla kişinin öldürülmüş olmasına göz yumup yummayacağını sordu ve bu ülkenin kimyasal silahlarını imha etmeyi öngören anlaşmanın, Esat rejiminin yeni suçlar işlemesini de engellemesini istedi. Abdullah Gül, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu sorumluluğu yerine getirmediğini kaydetti.

‘Yahudi yerleşimlerinin genişletilmesi iki devletli çözüme engel’

Arap Baharı konusunda da konuşan Gül, yeni ortaya çıkan siyasi sistemlerin bir gecede olgun demokrasilere dönüşmesinin beklenmemesi gerektiğini, toplumların ancak istikrarlı demokratik süreçler geçirmesi durumunda uzlaşmanın değerini anlayabileceğini belirtti.

Filistin sorununa da değinen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Filistin halkının yarım yüzyılı aşkın bir süredir kendi devletlerine sahip olma hakkından mahrum edilmesinin ahlaki, siyasi ve hukuki zeminlerde haklı görülemeyeceğinin altını çizdi.

İsim vermeden İsrail’in Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşimlerini genişletmesini eleştiren Gül, bunun gelecekte Amerika’nın da istediği iki devletli çözüm olasılığını baltaladığını savundu, Amerika’nın taraflar arasında yeniden başlattığı doğrudan görüşmelere Türkiye’nin destek verdiğini açıkladı.

‘Kıbrıslı Türk ve Rumlar gelecek ay görüşmelere başlamalı’

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Kıbrıs konusuna da değindi ve uluslararası topluma, Güney Kıbrıs yönetimini “sonuca odaklı ve takvime bağlı” görüşmeler için ikna etmesi çağrısında bulundu.

Gül adada yıllardır sürdürülen çözüm çabalarının Kıbrıslı Rumlar'ın 2004 yılındaki referandumda Annan Planı’nı reddetmesiyle başarısızlığa uğradığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıslı Türk ve Rumlar’ın en erken gelecek ay, koşulsuz bir şekilde görüşmelere başlaması gerektiğini söyledi ve Kıbrıs sorunun çözümünün Doğu Akdeniz’in barış ve istikrarı için gerekli olduğunu savundu.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG