Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO, dünya gıda fiyatlarının Temmuz ayında yükseldiğini açıkladı. Bu artışa, Amerikan hükümetinin mısır ve soya fasulyesi üretim tahminlerini bir kez daha düşürmesi yol açtı. Uzmanlara göre bu artış, gelişmekte olan bazı ülkelerde daha büyük bir gıda krizine neden olabilir.
Mısır ve soya fasulyesi üretimindeki bu sert düşüş, aşırı hava sıcaklığı ve kuraklığın Orta Amerika’daki tarım arazilerine zarar vermesinden kaynaklandı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verdiği bilgiye göre, dünya çapında gıda fiyatları Temmuz ayında ortalama yüzde 6 arttı.
Missouri Üniversitesi Tarım Profesörü Scott Brown, et ve süt ürünlerinde daha da büyük bir artış bekliyor: “Et ve süt ürünlerinde, 2013 ortasında başlayıp 2014 yılında devam edecek yüzde 8 oranında bir artış olabileceğini tahmin ediyorum.”
Et ve süt ürünlerindeki bu artış, başlıca hayvan yemi olan mısır fiyatındaki yüzde 20’lik yükselişten kaynaklanıyor.
Hayvan alım-satımıyla uğraşan Jake Jacobs bazı çiftçilerin yem fiyatlarındaki artış yüzünden ellerindeki hayvan sayısını azalttıklarını söylüyor: “Geçen yıl bu dönemde 3300 adet inek satışı gerçekleşti. Bu sene ise kuraklık yüzünden bu sayı 900 oldu.”
Oxfam Uluslararası Yardım Örgütü uzmanı Gawain Kripke’ye göre gıda fiyatlarındaki artış kaygı verici: “Amerika dünyanın en büyük gıda üreticilerinden ve ihracatçılarından biri. Dolayısıyla ülkede yaşanan kuraklığın tüm dünyayı olumsuz etkilemesi doğal.”
Kripke’ye göre bu olumsuz etkilerin en fazla görülmesi beklenen bölgeler, Afrika’nın kuzeyi ve güneyi.
Ekonomik krizle mücadele eden Avrupalı tüketicilerin satın alma gücü, gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle daha da azalıyor.
Kripke’ye göre bu durum siyasi istikrarı da tehdit ediyor: “Eğer gıda fiyatlarındaki artış devam ederse, 2007 ve 2008 yıllarında yaşanan ve hükümetlerin devrilmesiyle sonuçlanan gıda ayaklanmalarına benzer olaylar görmeye başlayabiliriz.”
Bir eylem planı hazırlanmazsa, yüksek gıda fiyatları dünyada kıtlığa ve belki de milyonlarca kişinin aç kalmasına neden olabilir.
Kripke insani yardım örgütlerini en kötü senaryoya hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor. OXFAM da Amerikan hükümetinden, gıda kaynaklarını biyo enerji üretiminde kullanma politikasını tekrar gözden geçirmesini istiyor.
Amerika’da yetiştirilen mısırın yüzde 40’ı etanol yakıt üretiminde kullanılıyor.
Mısır ve soya fasulyesi üretimindeki bu sert düşüş, aşırı hava sıcaklığı ve kuraklığın Orta Amerika’daki tarım arazilerine zarar vermesinden kaynaklandı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verdiği bilgiye göre, dünya çapında gıda fiyatları Temmuz ayında ortalama yüzde 6 arttı.
Missouri Üniversitesi Tarım Profesörü Scott Brown, et ve süt ürünlerinde daha da büyük bir artış bekliyor: “Et ve süt ürünlerinde, 2013 ortasında başlayıp 2014 yılında devam edecek yüzde 8 oranında bir artış olabileceğini tahmin ediyorum.”
Et ve süt ürünlerindeki bu artış, başlıca hayvan yemi olan mısır fiyatındaki yüzde 20’lik yükselişten kaynaklanıyor.
Hayvan alım-satımıyla uğraşan Jake Jacobs bazı çiftçilerin yem fiyatlarındaki artış yüzünden ellerindeki hayvan sayısını azalttıklarını söylüyor: “Geçen yıl bu dönemde 3300 adet inek satışı gerçekleşti. Bu sene ise kuraklık yüzünden bu sayı 900 oldu.”
Oxfam Uluslararası Yardım Örgütü uzmanı Gawain Kripke’ye göre gıda fiyatlarındaki artış kaygı verici: “Amerika dünyanın en büyük gıda üreticilerinden ve ihracatçılarından biri. Dolayısıyla ülkede yaşanan kuraklığın tüm dünyayı olumsuz etkilemesi doğal.”
Kripke’ye göre bu olumsuz etkilerin en fazla görülmesi beklenen bölgeler, Afrika’nın kuzeyi ve güneyi.
Ekonomik krizle mücadele eden Avrupalı tüketicilerin satın alma gücü, gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle daha da azalıyor.
Kripke’ye göre bu durum siyasi istikrarı da tehdit ediyor: “Eğer gıda fiyatlarındaki artış devam ederse, 2007 ve 2008 yıllarında yaşanan ve hükümetlerin devrilmesiyle sonuçlanan gıda ayaklanmalarına benzer olaylar görmeye başlayabiliriz.”
Bir eylem planı hazırlanmazsa, yüksek gıda fiyatları dünyada kıtlığa ve belki de milyonlarca kişinin aç kalmasına neden olabilir.
Kripke insani yardım örgütlerini en kötü senaryoya hazırlıklı olmaları konusunda uyarıyor. OXFAM da Amerikan hükümetinden, gıda kaynaklarını biyo enerji üretiminde kullanma politikasını tekrar gözden geçirmesini istiyor.
Amerika’da yetiştirilen mısırın yüzde 40’ı etanol yakıt üretiminde kullanılıyor.
