WASHINGTON —
İnternet anketine 2000’den fazla öğretmen katıldı. Araştırmacılar, belli odak gruplarındaki öğretmenlerle ayrıca görüşmeler yaptı. Amerikalı ortaokul ve lise öğretmenleri arasında yapılan anket, ülkedeki dijital okur yazarlık oranının arttırılması ihtiyacını vurguluyor.
Öğretmenlere göre, dijital çağın Amerikalı gençler üzerindeki olumsuz etkileri en az olumlu etkiler kadar fazla.
Öğretmenlerin dörtte üçü internet ve dijital arama araçlarının, öğrencilerin araştırma alışkanlıkları ve becerilerine katkısının ‘çok olumlu’ olduğu görüşünde. Ancak yüzde 87’sine göre bu teknolojiler, odaklanma süresi kısa, kolayca dikkati dağılan bir nesil yaratıyor. Öğretmenlerin yüzde 64’ü ise, “internet eğitime yardımdan çok dikkat dağıtmaya yarıyor” diyor. Artık birçok öğrenci araştırma yapmanın, Google’da kısaca arama yapmak olduğunu düşünüyor.
Anket, Pew Internet ile Ulusal Kompozisyon Projeleri ve Üniversite Komisyonu’nun ortak çalışması. Katılımcı öğretmenlerin çoğunun altyapısı, lise öğrencilerinin üniversite düzeyinde çalışmasını sağlayan sınıflardan geliyor.
Judy Buchanan Ulusal Kompozisyon Projesi yardımcı direktörü ve raporun yazarlarından. Buchanan, dijital araştırma araçlarıyla, öğrencilerin daha çok şeyi daha hızlı öğrendiklerini söylüyor: “Bunlar öğrenmeyi ilginç ve çekici hale getirmek için öğretmenlerin benimsediği araçlar. Bu yöntemler gençler tarafından da kucaklanmış durumda. Ve hedefimiz onları sıradan bir tüketici olmaktan çıkarıp, içeriğin yaratıcısı olan ve bunu içi dolu bir şekilde yapabilen bireyler haline getirmek.”
Ancak anket, öğrencilerin çoğunun dijital okuryazarlık konusundaki açığını da ortaya çıkardı. Bir başka deyişle, gençler internetten buldukları bilgiye fazlasıyla güveniyor. Judy Buchanan bu öğrencilerin, internetten edinilen bilgi kalitesini değerlendirme becerisinin gelişmediğine dikkati çekiyor: “Güvenilir kaynakları diğerlerinden ayırmak için öğrenilmesi gerekli şey çok. Ve bu, üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu. Bu da, herşeyin hızlıca gerçekleşebildiği bir dünyada, gerektiğinde geri adım atıp bilgiyi analiz ederek yansıtma ihtiyacı gibi. Ve öğretmenlerin bunun öğretilmesi için yapabileceği şey çok.”
Anketin ortaya çıkardığı sorunlardan birine ise aslında sorun bile denemez. O da internette bilginin hızlıca bulunabildiği gerçeği. Öğretmenlere göre bu da sonuca ulaşmak için çok çalışma arzusunu azaltıyor. Öğrencilerin internet arama motorlarına aşırı bağımlılığı, araştırmalarında kütüphanelere ve basılı kitaplara yeterince başvurmamalarına yol açıyor.
Birçok öğretmenin bir diğer endişesi de, internetin öğrencilerin kendi yeteneklerini kullanmarak ödev yazmak yerine başkalarının yazdıklarını kopyalamayı kolaylaştıran bir kaynak olması.
Öğretmenlere göre, dijital çağın Amerikalı gençler üzerindeki olumsuz etkileri en az olumlu etkiler kadar fazla.
Öğretmenlerin dörtte üçü internet ve dijital arama araçlarının, öğrencilerin araştırma alışkanlıkları ve becerilerine katkısının ‘çok olumlu’ olduğu görüşünde. Ancak yüzde 87’sine göre bu teknolojiler, odaklanma süresi kısa, kolayca dikkati dağılan bir nesil yaratıyor. Öğretmenlerin yüzde 64’ü ise, “internet eğitime yardımdan çok dikkat dağıtmaya yarıyor” diyor. Artık birçok öğrenci araştırma yapmanın, Google’da kısaca arama yapmak olduğunu düşünüyor.
Anket, Pew Internet ile Ulusal Kompozisyon Projeleri ve Üniversite Komisyonu’nun ortak çalışması. Katılımcı öğretmenlerin çoğunun altyapısı, lise öğrencilerinin üniversite düzeyinde çalışmasını sağlayan sınıflardan geliyor.
Judy Buchanan Ulusal Kompozisyon Projesi yardımcı direktörü ve raporun yazarlarından. Buchanan, dijital araştırma araçlarıyla, öğrencilerin daha çok şeyi daha hızlı öğrendiklerini söylüyor: “Bunlar öğrenmeyi ilginç ve çekici hale getirmek için öğretmenlerin benimsediği araçlar. Bu yöntemler gençler tarafından da kucaklanmış durumda. Ve hedefimiz onları sıradan bir tüketici olmaktan çıkarıp, içeriğin yaratıcısı olan ve bunu içi dolu bir şekilde yapabilen bireyler haline getirmek.”
Ancak anket, öğrencilerin çoğunun dijital okuryazarlık konusundaki açığını da ortaya çıkardı. Bir başka deyişle, gençler internetten buldukları bilgiye fazlasıyla güveniyor. Judy Buchanan bu öğrencilerin, internetten edinilen bilgi kalitesini değerlendirme becerisinin gelişmediğine dikkati çekiyor: “Güvenilir kaynakları diğerlerinden ayırmak için öğrenilmesi gerekli şey çok. Ve bu, üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu. Bu da, herşeyin hızlıca gerçekleşebildiği bir dünyada, gerektiğinde geri adım atıp bilgiyi analiz ederek yansıtma ihtiyacı gibi. Ve öğretmenlerin bunun öğretilmesi için yapabileceği şey çok.”
Anketin ortaya çıkardığı sorunlardan birine ise aslında sorun bile denemez. O da internette bilginin hızlıca bulunabildiği gerçeği. Öğretmenlere göre bu da sonuca ulaşmak için çok çalışma arzusunu azaltıyor. Öğrencilerin internet arama motorlarına aşırı bağımlılığı, araştırmalarında kütüphanelere ve basılı kitaplara yeterince başvurmamalarına yol açıyor.
Birçok öğretmenin bir diğer endişesi de, internetin öğrencilerin kendi yeteneklerini kullanmarak ödev yazmak yerine başkalarının yazdıklarını kopyalamayı kolaylaştıran bir kaynak olması.
