Erişilebilirlik

Gıda Üretirken Doğayı mı Tüketiyoruz?


Gıda Üretirken Doğayı mı Tüketiyoruz?
Gıda Üretirken Doğayı mı Tüketiyoruz?

Otuz yıl içinde artması ve zenginleşmesi beklenen dünya nüfusunu beslemek için gıda üretimini iki katına çıkarmak gerekiyor. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bir rapora göre bu da et ve süt verimliliği açısından hayvancılığın geliştirilmesini gerektiriyor. Ancak rapor, besi hayvancılığı operasyonlarının arttırılmasının çevresel açıdan ciddi tehlikeler barındırdığına dikkati çekiyor. Bundan dolayı çevreciler, küresel besi hayvancılığını azaltma ve bunun yerine ete alternatif gıda ürünlerine yönelme çağrısı yapıyor.

Şu anda bile dünya nüfusunu beslemek çevresel açıdan ciddi bir külfet. Uzmanlar 30 yıl içinde dünya nüfusunun 7 milyardan 9 milyara çıkacağını bildiriyor.

Uluslararası Gıda ve Tarım Örgütü’nden Nancy Morgan bu artışın etkisini şöyle özetliyor: “2050 yılında et üretim ve tüketiminin iki katına çıkacağı düşünülüyor.”

Örgütün rakamlarına göre tüm dünyada bir buçuk milyar sığır, bir milyar domuz ve 6 milyar tavuk besleniyor. Yalnızca Amerika’da bu hayvanların milyonlarcası gıda amacıyla kesiliyor.

Morgan son on yılda tüm dünyada et tüketiminin diğer gıdaların tüketiminden daha hızlı arttığını söylüyor: “Asıl zorluk besi hayvanı sayısını arttırmadan, daha fazla toprak ve kaynağa zarar vermeden gıda üretimin arttırmak.”

Tarım arazilerinin yarıdan fazlası büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için kullanılıyor. Küresel ısınmaya yol açan ve her yıl atmosfere karışan sera gazlarının %18’i besi hayvancılığından kaynaklanıyor.

Dünya Koruma Vakfı adlı özel çevreci örgüt, iklim değişikliğini yavaşlatacak yollar öneren bir rapor yayınladı. Rapor besi hayvanı sayısının azaltılmasına odaklanıyor.

Vakfın özellikle dikkatini çektiği şeylerden biri, en çok da Brezilya’nın Amazon yağmur ormanları bölgesinde rastlanan, otlak ve mera açmak amacıyla orman yakma girişimleri.

Vakfın başkanı Gerard Wedderburn-Bisshop anlatıyor: “Özellikle mera açmak amacıyla çıkarılan orman yangınlarına odaklanıyoruz. Metan gazının en büyük kaynağı büyükbaş hayvanlar."

Dünya Koruma Vakfı devletlerden et ve süt üretimine yapılan sübvansiyonları kaldırmalarını istiyor.

Gerard Wedderburn-Bisshop ,“Et ve süt tüketimi küresel ısınmayı uç noktalara taşıdı. Bunun bizi büyük bir çevresel felakete sürüklediği yetmezmiş gibi bir de şeker, kalp ve kanser hastalıklarıyla boğuşuyoruz,” diyor.

Ancak kırsal bölgelerde besi hayvanları insanların hem gıda hem de geçim kaynağı.

Amerika Tarım Bakanlığı’ndan Tarım ve Çevre Bölümü Müdürü Jerry Hatfield’e göre küresel boyutta hayvancılığı azaltma olasılığı ufukta görünmüyor: “Amerika’da tarım arazisinden çok otlak ve mera olarak kullanabilecek arazilere sahibiz.”

Hatfield, besi hayvancılığı operasyonlarını çevreye zarar vermeden daha verimli hale getirmenin yollarının araştırıldığını söylüyor: “Burada önemli olan denge, ve ben bu konuda başarılı olduğumuza inanmıyorum.”

Önümüzdeki yıllarda dokuz milyar insanı çevreye zarar vermeden beslemek dünyanın en zor işlerinden biri olacak.


XS
SM
MD
LG