Erişilebilirlik

Gazeteciler ve Siyasi Suçlular İnfaz Düzenlemesinin Dışında


Sincan Cezaevi
Sincan Cezaevi

AKP ve MHP, cezaevlerindeki doluluğu azaltarak Corona virüsü salgınının yayılmasını engellemek amacıyla hazırlanan infaz düzenlemesini yasalaştırdı. İnfaz düzenlemesi, başta tutuklu yargılananlar olmak üzere gazeteciler, hak savunucuları ve siyasi suçlulara ilişkin herhangi bir salıverme ya da ceza indirimi öngörmüyor.

TBMM Genel Kurulu’nda gece yarısı sonrasında 3. Yargı Paketi niteliğindeki 70 maddelik infaz düzenlemesi, muhalefet cephesince, “Anayasa uyarınca en az 360 milletvekili oyu gerekli” görüşüne rağmen 59 ret oyuna karşılık AKP – MHP’nin 279 kabul oyuyla yasalaştı. Görüşmeler boyunca iktidar cephesi, CHP, İyi Parti ve HDP’nin 70 maddede ayrı ayrı verdiği toplam 210 değişiklik önergelerini reddetti. Bugün teklifteki son madde görüşülmeye başlandığında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bizzat oturuma katılması dikkat çekti.

AKP, MHP’yle işbirliği halinde hazırladığı ve Corona virüsü salgını nedeniyle ceza indirimleriyle cezaevlerindeki doluluğu azaltacağını belirttiği infaz yasa teklifini, 31 Mart’ta TBMM’ye sunmuştu. Öncesinde AKP’nin, muhalefet partileri CHP, İyi Parti ve HDP’yle görüşmeleri olmuş ve ilk taslak düzenlemede özellikle “cinsel suçlar” ve “kadına karşı şiddet suçları” için de af öngörülmesine tepki gösterilmişti. Bu tepkiler üzerine AKP, bu suçlarla ilgili hükümlerin çıkarıldığı savunmasıyla yasa teklifini TBMM gündemine getirmişti. AKP, basın ve ifade özgürlüğü kapsamındaki suçlamalar nedeniyle cezaevlerinde olanlarla ilgili muhalefet partilerince yapılan taleplereyse teklifte yer vermemişti. İktidar cephesi AKP ve MHP, teklifle ilgili ilk görüşme adresi TBMM Adalet Komisyonu’nda, muhalefet tarafından yapılan itirazlara adeta kulaklarını tıkamıştı. Yasanın, “Af kanunu olduğu için Anayasa uyarınca 360 milletvekili kabulüyle geçmesi gerektiği” ve eğer gerekli düzeltmeler yapılırsa muhalefet partileri olarak destek verileceği çağrılarını da dikkate almamıştı. Benzer tablo, son yedi gündür TBMM Genel Kurulu’ndaki maraton görüşmelerde de yaşandı.

Muhalefet cephesi, herhangi bir şekilde “Cinsel suçlar” ve “Kadına karşı şiddet suçları” ile ilgili ceza indirimi, af ve salıverilmeyi kolaylaştırıcı düzenleme olmaması talebini yineledi. Ancak hukukçu milletvekillerince “kelime oyunları” ifadesiyle infaz düzenlemesinde bu suçlardan hüküm giymiş suçlular için de ceza indirimi söz konusu olduğu dile getirildi.

Gazeteciler, hak savunucuları ve siyasi suçlularla ilgili ise “Devlete karşı suçlar affedilmeyecek” yaklaşımıyla herhangi bir infaz değişikliği kapısı açılmadı. Beklentilerin aksine herhangi bir hüküm giymemiş yani hakkında kesin yargı kararı verilmemiş ancak haklarındaki tutuklu yargılama kararları nedeniyle cezaevlerinde olanlarla ilgili serbest bırakma hükmü/yaklaşımı da olmadı.

Tam tersine AKP’nin TBMM Genel Kurulu’nda verdiği önergeyle eklediği yeni hüküm nedeniyle Mart ayında Libya’da ölen MİT personeliyle ilgili bilgileri haberleştirdikleri gerekçesiyle tutuklanan gazeteciler, özellikle kapsam dışında bırakıldı. Önergeyle MİT Kanunu’ndaki suçlar da tıpkı “Terörle Mücadele Kanunu (TMK), devlet aleyhine işlenen suçlar” gibi bu infaz düzenlemesinden yararlanamayacak suçlara dahil edildi. Böylece MİT Kanunu’na aykırılık gerekçesiyle tutuklu OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile muhabir Hülya Kılınç, YeniÇağ yazarı Murat Ağırel ve Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik’le Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser’in tahliye edilme olasılığına yasal engel yaratıldı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, önergeyle yapılan düzenlemeye, “Onları bundan sonrası için, ibretiâlem için cezalandırıyorsunuz! Kimse bunları haberleştirmeye cesaret etmesin istiyorsunuz” tepkisini gösterdi.

Yasa yürürlüğe girdiğinde kaç kişi tahliye olacak?

TBMM Genel Kurulu’nda yasalaşmasıyla birlikte infaz düzenlemesi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.

Türkiye’deki cezaevlerinde yüzde 120 oranındaki doluluk oranlarında söz edilmesine ve Corona virüsü salgını nedeniyle mutlaka bunun azaltılması gerektiği görüşüne karşın yeni İnfaz Kanunu’yla, cezaevlerinden kaç kişinin tahliye edileceğiyse belirsiz görünüyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık olarak 257 bin hükümlü ve 47 bin tutuklu olmak üzere 300 bin kişi cezaevlerinde bulunuyor.

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “Şu anda geçici ve kalıcı infaz düzenlemeleri kapsamından yaklaşık 45 bin kişi yararlanıyor. Salgın hastalık nedeniyle açık cezaevinden, konutta cezaya geçeceklerle beraber bu sayı 90 bin olacak” demişti. Ancak tek suçtan değil birden fazla suç nedeniyle hükümlü olanlar olması nedeniyle cezaevlerinden kaç kişinin tahliye edileceği kesinlik kazanmadı. Hukuken “çetrefilli” olarak yorumlanan İnfaz Kanunu’ndan kimlerin, nasıl yararlanacağı konusunda görüş ayrılıkları var. Ancak bu görüş ayrılıkları “Kişilere karşı işlenmiş suçlar” ve kamuoyunda “Adi suçlar” olarak adlandırılan cezalarla ilgili tartışılıyor. Basın mensupları ve siyasi suçlular açısından yararlandırma yolu açılmadı.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün dünkü açıklamasına göre şu ana kadar 5 açık ceza infaz kurumundaki 17 hükümlüye Corona enfeksiyonu tanısı konuldu ve 3 hükümlü ise hayatını kaybetti.

İnfaz Kanunu’nda nasıl ceza indirimleri öngörülüyor?

İnfaz Kanunu’ndaki 70 maddede, detaylı şekilde farklı kanunlardaki suçlarla ilgili değişiklikler yapılması dolayısıyla, cezaevlerinden kaç kişi tahliye edileceği konusunda belirsizlik hakim. Bunun yanı sıra yasanın uygulanmasına ilişkin de kesin ifadeler kullanılmaması sıkıntılı olarak yorumlanıyor.

Kanunda ifade edildiği haliyle ceza indirimleri veya cezaevi koşullarını kolaylaştırıcı nitelikteki düzenlemeler özetle şunlar olarak sıralanıyor:

- Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle cezaevinde tek başına hayatını sürdürmesi mümkün olmayanlar ve hamile veya 6 aydan küçük bebeği olan kadınlar hakkında tutuklama yerine adli kontrol hükümleri uygulanabilecek. Bu durumdaki kişiler, haklarında hüküm verilmiş olsa da eğer temyiz aşaması sürüyorsa da adli kontrolle serbest bırakılabilecek.

- Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamındaki suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar hariç, kasıtlı suçlardan toplam 3 yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar, açık ceza infaz kurumlarında cezalarını çekebilecek.

- Taksirli suçlardan toplam 5 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olanlar, adli para cezasını ödeyemediği için hapis cezası alanlar, İcra ve İflas Kanunu gereğince hapistekiler, açık ceza infaz kurumlarında cezalarını çekebilecek.

- Hükümlüler hakkında yüksek öğrenimini bitirebilmesi, ana, baba, eş veya çocuğu ölmüş veya eş veya çocuğu bakıma muhtaç olmaları ya da kendi hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi zorunlu ve çok ivedi hallerde, Cumhuriyet başsavcılığınca hapis cezası infazına bir yılı geçmeyecek sürece ara verilebilecek. Ancak bu ara verme iki defadan fazla olamayacak.

- İnfaz Kanunu kapsamında olmayan suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmi dört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarından yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde koşullu salıverilmeden yararlanabilecek.

- 18 yaşından küçük çocuk hükümlüler ile ilgili ise; eğer disiplin gerekçesiyle hücre cezası infazı ancak infaz hakimi onayıyla uygulanabilecek. Hücre cezası yerine belirli süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası uygulanabilecek. Çocuk hükümlülere en geç iki ayda bir sağlanan aile görüşmesi imkanı artırılarak ayda bir defa görüşme imkanı tanınacak. Kardeşler de aile görüşmesine dahil edilecek. Cezaevindeki tören veya anma günü ya da doğum günlerinde çocuk hükümlüler için aile katılımı sağlanabilecek.

- Covid-19 salgını nedeniyle açık ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerle denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlüler, 31 Mayıs 2020'ye kadar izinli sayılacak. Salgın devam ediyor kabul edilirse bu süre 2 aylık sürelerle 3 kez uzatılabilecek.

Bu arada cezaevindekiler açısından habere erişimde sınırlamaya da gidildi. Kanuna göre; Basın İlan Kurumu aracılığıyla resmi ilan ve reklam yayınlama hakkı bulunmayan gazeteler, ceza infaz kurumuna kabul edilmeyecek. Yabancı dilde yayımlanmış gazete ve dergilerin ceza infaz kurumuna kabul edilmesinde Adalet Bakanlığı yetkili olacak.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

ABD'den İsrail'e 1 milyar dolarlık silah yardımı planı - 15 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG