Erişilebilirlik

Gazeteci Örgütleri: ‘Tutuklu Gazeteciler de Tahliye Edilmeli’


Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hazırladığı infaz paketi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, İnfaz Hakimliği Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun da aralarında bulunduğu 10 kanunda değişiklik öngörüyor.

İnfaz paketi, terör suçlarını kapsam dışı tuttuğu için Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi siyasetçiler, Osman Kavala’nın da içinde bulunduğu sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve birçok gazeteci, yeni düzenlemeden yararlanamayacak.

TGC Genel Sekreteri: ''İnfaz indiriminde de adalet olmalı, gazeteciler için de infaz indirimi sağlanmalı''

Uzun zamandır Terörle Mücadele Yasası’ndaki ‘‘terör’’ tanımının değiştirilmesi gerektiğini savunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu tanımda değişiklik yapılmadığını, gazetecilerin yeni düzenlemeden faydalanamayacak olmasının kabul edilemeyeceğini belirtti ve terör suçlarının gazetecilik ve düşünceyi ifade özgürlüğü ile yan yana getirdiğini söyledi.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, ‘‘Yeni infaz paketinde uyuşturucu ticareti yapanlara, kadına ve çocuğa karşı suç işleyenlere dahi infaz indirimi öngörülmektedir. Ancak gazeteciler, bu kapsamda yer almıyor. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Gazetecilerin düzenleme kapsamına alınması, toplumsal barış ve huzurun sağlanması için gerekli ve zorunludur. Tutuklu konumundaki gazeteciler ise derhal serbest bırakılmalıdır. Yaşam hakkının korunması anayasal bir hak ve görevdir. İnfaz indiriminde de adalet olmalı. Bu itibarla gazeteciler için de infaz indirimi sağlanmalı,’’ dedi.

RSF’den Önderoğlu: ''Gazeteciler, her düşüncenin terörizmle bağdaştırılması gibi bir adaletsizlik nedeniyle cezaevlerinde sıkışıp kaldı''

Sınır Tanımayan Gazeteciler de tutuklu gazetecilerin tahliye imkanından yararlanamayacak olmasının rahatsızlık verici olduğunu vurguluyor.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, ‘‘Türkiye'de eleştiri sahibi gazeteciler, yargının Terörle Mücadele Kanunu'nu gelişigüzel uygulamasının bir sonucu olarak keyfi tutuklamalara tabi tutulageldi. Geçmişte cezaevlerinin tıka basa dolması nedeniyle Şartlı Af Yasası'nı tartıştığımız gibi, bugün de Koronavirüs'ün tüm toplum sağlığını tehdit etmesi üzerine tutuklu gazeteciler, her düşüncenin terörizmle bağdaştırılması gibi bir sakatlık ve adaletsizlik nedeniyle cezaevlerinde sıkışıp kaldı. Devlet, mahpus gazetecilerin sağlığından zaten sorumludur. Ancak şiddetle bağları olmadığı halde tutuklanan gazeteciler ve onca insan hapiste tutulup, örgütlü suçlar, cinsel suçlar gibi yüz kızartıcı suçlar affediliyorsa bunu adaletsizliğe eklenen bir başka adaletsizlik olarak görürüz,’’ dedi.

RSF Türkiye Temsilcisi Önderoğlu, 2016 yılında 10 gün tutuklu kaldığı iki hapishanedeki fiziksel şartları oldukça kötü bulduğunu söyleyerek virüsün temas etmesi durumunda bulaşıcılığının önemli tahribat yapabileceği endişesi taşıdığını da belirtti.

Haberin Var Mı İnsiyatifi: ''Tutuklu gazeteciler tahliye edilmeli''

Mart ayının ilk on gününde Yakındoğu Haber internet sitesi yayın yönetmeni Alptekin Dursunoğlu (15 gün tutuklu kaldıktan sonra 16 Mart’ta çıkarıldığı mahkemede tahliye edildi), Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ gazetesi köşe yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yeni Yaşam Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Rudaw TV muhabirinin arka arkaya tutuklanmalarının ardından bir grup gazeteci tarafından kurulan Haberin Var Mı İnisiyatifi de sosyal medya kampanyaları ile gazetecilerin serbest bırakılmalarını talep ediyor.

VOA Türkçe’nin konuştuğu inisiyatif üyesi Hüseyin Tahmaz, ‘‘Şiddet çağrısı içermeyen fikirlerin açıklanması ve yayılması haktır. Bu hakkı kullandıkları için hapsedilen tüm gazeteciler derhal tahliye edilmeli. Türkiye’deki 389 hapishanede kapasite aşıldı. Doluluk oranı yüzde 121. Hapishanelerde, aralarında yüzden fazla gazetecinin de olduğu 208 bin hükümlü, 55 bin tutuklu var. İnfaz süreleriyle ilgili yapılan çalışmaya bakıldığında tecavüzcülerin, uyuşturucu kaçakçılarının, hırsızların, vergi kaçıranların, insan kaçakçılığı yapanların sokaklarda dolaşması tehlikeli bulunmazken ifade özgürlüğünü kullandığı için hapsedilen gazeteciler, öğrenciler ve siyasetçilerin salgından korunmasının gerekli görülmediği anlaşılıyor. Mahkemelerin ‘kaçma şüphesi,’ ‘kuvvetli suç delili’ gibi gerekçelerle, aslında istisna olması gereken tutukluluk tedbiri nedeniyle hapishanelerde tutuklu bulunan 55 bin kişi ayrım gözetilmeksizin, derhal tahliye edilmelidir,’’ dedi.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG