Erişilebilirlik

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: ''WHO Yeniden Yapılandırılmalı’’ 


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, uluslararası toplumun Corona virüsü salgınını idarede başarılı bir sınav veremediğini belirterek, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere çok uluslu teşkilatların reform ve yeniden yapılandırma sürecinden geçmesi gerektiğini söyledi.

Washington’daki düşünce kuruluşları Atlantik Konseyi ve Türk Miras Vakfı’nın internet üzerinden ortaklaşa düzenlediği panelde konuşan Oktay, Corona virüsü salgını Çin’in Wuhan kentinde ilk patlak verdiğinde, birçok ülkenin bunun tüm dünyayı etkilemeyeceği düşüncesine kapıldığını ancak Türkiye olarak yaşanacakları öngörüp erkenden gerekli hazırlıkları yaptıklarını söyledi.

Küresel düzeyde bakıldığındaysa, Avrupa Birliği (AB), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşların da hiçbirinin kendilerini bu krize zamanında hazırlayamadığı ve salgınla mücadelede diğer ülkeleri bir araya getiremediği değerlendirmesinde bulunan Oktay, ‘’Küresel camia bu krizi idare etmede başarılı bir sınav vermedi’’ ifadesini kullandı.

ABD, Çin, bazı AB ülkeleri, Rusya gibi büyük ülkelerde dahi maske gibi en basit koruyucu ekipman ya da tıbbi malzemelere erişimde sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Oktay, küreselleşmenin tüm ülkeler ve örgütlerin karşılıklı etkileşim içinde olmasını gerektirdiğini ancak bu krizde her ülkenin ‘’kendi derdine düşme’’ şeklinde bireysel hareket etmeye yöneldiğini söyledi. Oktay, ‘’Esasında küreselleşmenin öncüsü olan ülkeler birdenbire ulus devletlere dönüştüler’’ tespitini dile getirdi. Oktay, Corona sonrası dönemde bölgeselleşmenin daha öne çıkacağı öngörüsünde bulundu.

‘’WHO’nun karmaşık karar alma yapısı krizlerin idaresini zorlaştırıyor’’

Oktay, WHO başta olmak üzere uluslararası kuruluşların kapsamlı bir reform ve yeniden yapılanma sürecinden geçmesi gerektiğini vurguladı. Fuat Oktay örneğin WHO’nun bürokratik yapılanmasına ilişkin bir şemayı ekranda göstererek, örgütte bir karar almanın karmaşık yapıdan dolayı çok uzun sürdüğünü ve bu durumun krizlerin idaresini daha zor hale getirdiğini belirtti. Oktay, bürokrasinin azaltıldığı, karar alma mekanizmalarının hızlandırıldığı, daha ademi merkeziyetçi, daha şeffaf ve esnek bir işleyişin devreye sokulduğu bir reforma ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Fuat Oktay ayrıca uluslararası örgütlerin birinci önceliğinin ayrım gözetmeden tüm insanlığa hizmet etmek olması gerektiğini kaydetti. Oktay, Corona salgını sonrası dönemde, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesiyle tek bir kaynağa bağlı kalınmaması yönünde bir eğilimin güçleneceğini öngördüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı bir soru üzerine, Corona virüsü salgınından sonra daha da gün yüzüne çıkan ABD-Çin rekabeti gibi, küresel güç merkezleri arasındaki rekabetin diğer ülkeleri de etkilediğine işaret ederek, Türkiye olarak kendilerini herhangi bir güç merkezine ait görmediklerini, meselelere belirli bir güç merkezinin perspektifinden değil kendi perspektiflerinden baktıklarını söyledi. Oktay, Corona sonrası dönemde uluslararası camiada karşılıklı güven ortamının yaratılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

‘’ABD ile ilişkileri geliştirmede yeni fırsatlar var’’

Oktay, Türkiye-ABD ilişkileriyle ilgili bir soru üzerine de, ilişkilerde görüş ayrılığı yaşanan tek bir konunun bazı lobilerin de etkisiyle diğer konularla birleştirilip siyasi meselelere dönüştürülmesini eleştirdi; bunun ikili ilişkilere zarar verdiğini ve her konunun tek başına ele alınması gerektiğini söyledi.

Corona salgını döneminin iki ülkenin birbirini daha iyi anlaması açısından bir fırsat yarattığı görüşünü dile getiren Oktay, Türkiye olarak ABD’nin tıbbi ekipman yardımına ihtiyacı olduğunda hemen harekete geçtiklerini hatırlattı.

Şu anda Suriye, Libya ve diğer konularda birbirleriyle çok daha iyi bir iletişim süreci geliştirdiklerini kaydeden Oktay, özellikle başkanlar seviyesinde aralarında çok iyi bir iletişim ve güvenin sağlandığını, şimdi bu güveni parlamentolar ve halklar arasını da kapsayacak şekilde genişletmeleri gerektiğini belirtti, ‘’Türkiye olarak bu süreci başlatmaya hazırız’’ dedi. Oktay, ancak ABD’nin IŞİD’e karşı savaşta YPG’ye desteği gibi unsurların bu ilişkilerin değerini Türkiye halkına anlatmayı zorlaştırdığını söyledi.

İki ülke arasında 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin ilişkileri güçlendirmede önemli katkı sağlayacağına inandığını ifade eden Oktay, karşılıklı turist ziyaretlerinin arttırılmasının da iki toplumun birbirlerini daha iyi anlaması bakımından yeni bir fırsat yaratacağını düşündüğünü kaydetti.

‘’Akdeniz’de yeni bir belirsizliğin yaratılmasına izin vermeyeceğiz’’

Libya’daki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine Oktay, bu ülkede BM tarafından da tanınan meşru tek bir hükümetin olduğuna dikkat çekerek, bu hükümete karşı savaşan General Halife Hafter’in de bu gerçeği kabul etmesi gerektiğini belirtti.

Oktay, Türkiye’nin Libya’yla 500 yıla dayanan tarihi ve kültürel bağlarının bulunduğuna, ayrıca bu ülkeyle Akdeniz’de ortak çıkarlara sahip olduklarına dikkat çekerek, Fayez El Sarrac liderliğindeki Trablus Ulusal Mutabakat Hükümeti yardım talebinde bulunduğunda Türkiye olarak buna kayıtsız kalamayacaklarını kaydetti. Suriye krizine işaret ederek, orada da başından beri amaçlarının istikrarlı bir komşuya sahip olmak olduğunu, mülteci krizi başta olmak üzere bölgedeki gelişmelerin Türkiye’yi derinden etkilediğini belirten Oktay, Libya için de aynı durumun geçerli olduğunu söyledi. Oktay, Suriye’den sonra dünyanın bu bölgesinde de ‘’yeni bir belirsizliğin’’ yaratılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.

‘’Başkanlık sisteminde sorunların yüzde 97-98’i uygulamayla alakalı’’

Oktay bir başka soru üzerine, Türkiye’de başkanlık sisteminin işleyişi üzerinde kendisinin öncülüğünde düzenli aralıklarla yürüttükleri araştırmanın neticesinde, sorunların yüzde 97-98’inden fazlasının sistemik değil uygulamadan kaynaklı olduğu tespitine vardıklarını belirtti.

Araştırmanın, bu sistemin işe yarayıp yaramadığı değil, sistemi nasıl daha da geliştirebileceklerini, iyi işlemeyen parçaların olup olmadığını görmek amacıyla yapıldığını ifade eden Oktay, toplumun farklı sektörleri, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası, siyasi partiler gibi çok geniş yelpazede kesimle anketler yaptıklarını anlattı. Oktay, ‘’Sorunların yüzde 97-98’inden fazlasının sistem değil, uygulamayla alakalı sorunlar olduğunu tespit ettik. Her bir sorunu tek tek çözmek için derhal çalışmaları başlattık’’ diye konuştu.

Fuat Oktay, Corona virüsü salgınının da başkanlık sisteminin hükümet organı ve toplumun farklı kesimlerini tek bir hedef üzerinde birleştirmede gerçek manada avantajlar sağladığını gözlemlediklerini vurguladı.

STÜDYO VOA

İran’ın İsrail’e saldırması ABD’de nasıl yankılandı? – 15 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG