Erişilebilirlik

Fransız Gazeteciden Türkiye'ye Destek: "Türkiye'yi Yeterince Desteklemiyoruz"


IŞİD’in ilk kez Türkiye'deki bir eylemi açıkça üstlenmesinin ardından, Fransa'da politik tartışma programı "C Dans l'Air" adlı programda "Neden IŞİD Türkiye'ye saldırıyor" sorusu tartışıldı. Opinion (Fikir) gazetesi yazarı Jean-Dominique Merchet, Türkiye'ye IŞİD konusunda yöneltilen eleştirilere isyan ederek, "Türkiye ile ilgili kötü şey söylemekten çok keyif alıyoruz. Artık bundan vazgeçelim" dedi. Terör uzmanı Alain Bauer ise, "15 Temmuz'da yaşanan başarısız darbe girişimini Erdoğan'a Putin'in haber verdiğini" söyledi.

Fransız kamu televizyonu France 5'te yayınlanan ve yoğun bir izleyici kitlesine hitap eden tartışma programına sağ eğilimli L'Opinion gazetesi yazarlarından Jean-Dominique Merchet, "Slate.fr" sitesi yazarı Türkiye uzmanı gazeteci Arianne Bonzon, Kriminolog terör uzmanı Alain Bauer ve araştırmacı/akademisyen David Rigoulet-Roze katıldı. Türkiye ve IŞİD konusunda uzman konukların önemli analizlerde bulunduğu programda gazeteci Merchet'nin IŞİD konusunda Türkiye'ye yöneltilen haksız eleştirilere isyanı ön plana çıktı.

Batının ve Fransa'nın terör saldırıları karşısında Türkiye'yi yeterince desteklemediğini anlatan Merchet, "Türkiye ile ilgili kötü şey söylemekten çok keyif alıyoruz. Artık bundan vazgeçelim. Artık sürekli Türklerin kötü olduğunu söylemekten vazgeçmeliyiz. Bu gerçek değil. Bugün terörizmin kurbanı oldular. İstanbul'da meydana gelen terör saldırısı Bataclan'ın aynısı. Herhalde bizden toplumumuzdan, yöneticilerimizden minimum destek göstermeyi arzu ederler. Ama bu desteği göremiyorlar" dedi.

"Emperyalist güçlerin Türkiye'yi parçalaması korkusu"

PKK ile mücadele ve Kürt sorununun ise Türkiye için hayati önem içerdiğini anlatan Merchet, "Kürtler kazanırsa Türkiye patlar, Türkiye yok olur. Bu sorun Türkiye için varoluş meselesi. Osmanlı'dan bu yana, bu ülke, Fransa, İngiltere gibi emperyalst güçlerin Osmanlıyı parçalara bölmesi nedeniyle küçüldü. Şimdi hala batılı ülkelerin yeniden bu oyunlara gireceği ihtimalinin huzursuzluğu ile yaşıyor. Sevres Anlaşması döneminde yaşananlar hala hafızalarda. O nedenle bazen aşırı tepkiler veriyor. Amasürekli olarak 'Turquie-bashing' yapmaya, yani sistematik olarak Türkiye'ye vurmaktan vaz geçmeliyiz" diye konuştu.

Sunucunun Türkiye'nin "Suriye'de ikili oyun oynaması nedeniyle" eleştirildiğini hatırlatması üzerine ise Merchet, "Kim oynamıyor ki? Bunu söylemek neyi değiştirir ki? O zaman 3 yıl önce Kürtlerle barış projesini yürütmesini de hatırlatalım. Hiçbir Cumhurbaşkanı bu kadar ileri gitmemişti barış projesinde" karşılığını verdi.

Terör uzmanı kriminolog alain Bauer de, "Erdoğan, Atatük Havalimanı saldırısına kadar ikili oynadı ancak bu saldırının ardından işler değişti. Ortadoğu karmaşık bir coğrafya. Bölgede 2'li hatta 3'lü oyunlar oynanıyor. IŞİD, ilk kez bölgede "dostumun dostu benim de dostumdur' sözünü boşa çıkardı. Düşmanımın düşmanı da benim düşmanım değil. Biribiriyle çarpışan iki güçle birden çarpışan ülkeler ortaya çıktı. Bu daha önce hiç görülmemişti" dedi.

Terör uzmanı Bauer: "Darbeyi Erdoğan'a Rusya haber verdi"

Bauer Türkiye'de içeride yaşanan iki ayrı tasfiye operasyonu nedeniyle ciddi istihbarat ve güvenlik zaafiyeti olduğuna da dikkat çekerek, "Ergenekon ile ordu darbe yedi. Şimdi başarısız darbe girişiminin ardından daha ağır bir tasfiye geldi. İkinci tasfiyede sıradan asker ve polisler değil, yönetim kadrosu tümüyle kazındı. İç istihbaratın 20 yöneticisinin 17'si tutuklu ya da ev hapsinde. Hakim ve savcılarda durum aynı. Kendi istihbaratı darbenin gelişini göremedi. Bu darbeden Erdoğan'ı Putin kurtardı. Erdoğan, Rusya sayesinde darbeden haberdar oldu. Ciddi bir zaafiyet söz konusu. Üstelik 3 ayrı cepheye savaş açtı, önce Kemalistler idi. Şimdi Gülenistler, Kürtler ve IŞİD. Ama 3 cephede savaş kazanamazsınız! Bütün bu hatalar sonunda Erdoğan, Putin'e yakınlaşmak zorunda kaldı" diye konuştu.

Akademisyen David Rigoulet-Roze ise, Erdoğan yönetiminin temel konularda 'zigzag çizen' bir strateji izlediğini belirterek, "Bu politikaların sonunda ciddi güvenlik zaafiyeti var" dedi. Gazeteci Arianne Bonzon da, "hükumetin darbeyi saatler önce haber aldığı senaryosunun en güçlü senaryo olduğunu" dile getirerek, iktidarın büyük yara aldığını ancak batı ve özellikle Amerikan karşıtı propaganda ile halen sağlam bir oy potansiyelini korumaya devam ettiğini savundu.

Tüm katılımcılar Daeş'in İstanbul Reina saldırısını açıkça üstlenmesinin Türkiye'ye bir savaş ilanı olduğu görüşünde birleşti. Akademisyen Roze, Fırat Kalkanı operasyonu ve Rusya ile yakınlaşma stratejisinin bu sonucu doğurduğunu dile getirdi.

STÜDYO VOA

ABD’de üniversite protestolarında gözaltılar 2 bin 300’ü geçti - 3 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG